Sağlık sistemi alarm veriyor
Sağlıkta şiddetin önüne kısıtlı yasal düzenlemelerle geçilemeyeceğini vurgulayan SAHİM-SEN Başkanı Özlem Akarken, "Gelinen nokta ülkemizin sağlık sisteminin kırmızı alarm seviyesinde olduğunu göstermektedir" dedi
26.03.2022 16:11:00





Sağlık Hizmetleri Sendikası (SAHİM-SEN) Genel Başkanı Özlem Akarken, TBMM'de görüşülecek sağlıkta şiddet suçuna yönelik yeni kanun teklifini ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamalarını değerlendirdi. Sağlıkta şiddetin önüne kısıtlı yasal düzenlemelerle geçilemeyeceğini vurgulayan Akarken, "Sağlıkta şiddet vakaları sürekli bir artış içerisinde. Bunun besleyici sebebi ise sağlık sisteminin kendisi. Her gün sözlü şiddete maruz kalma oranlarının yüzde 85'in üzerinde olduğu hizmet sunum koşulları, hekim ve hasta arasında kurulması zorunlu olan ilişkiyi daha da fazla bozuyor. Gelinen nokta ülkemizin sağlık sisteminin kırmızı alarm seviyesinde olduğunu göstermektedir. Sağlıkçılar güvende olmadıklarını düşünüyor ve beyin göçünün önü alınamıyor. Çalışma koşullarının iyileştirilmemesi sağlık hizmetinin verimliliğini düşüyor" ifadelerini kullandı. Şiddetin önüne geçmek için onu var eden nedenlere karşı harekete geçmenin elzem olduğu belirten Akarken, "Sağlıkta Dönüşüm Programı ile 5 dakikaya sıkıştırılan hasta randevuları, birinci basamak sağlık hizmetlerinin yetersizliği, hastaya müşteri gözüyle bakılmasını dayatan zihniyet, Tıp diş hekimliği fakültesi ve tıpta uzmanlık eğitiminde kontenjanları artırarak niteliği düşürecek popülist yaklaşımlar, sağlıkta şiddetin başlıca nedenlerindendir'' dedi.
"Sağlık sisteminin sorunlu işleyişi sebebiyle sağlık personeli ve hasta arasındaki diyalog zaten kurulamaz haldeyken, bir de üzerine 4 bin yabancı uyruklu sağlıkçının istihdam edilmesi, hasta ve sağlık personeli arasındaki iletişimi daha da yok edecektir. Bu durum, hasta ve sağlık personelinin arasında bağın iyice kopmasına, şiddetin daha beslenmesine, vatandaşlarımızın yeterli sağlık hizmet alamamasına sebebiyet verecektir" ifadelerini kullanan Akarken, şunları vurguladı: "Her geçen gün beyin göçü verirken, yetişmiş, iyi eğitim almış sağlık personellerimizi kaybederken, bu yabancı istihdam uygulaması halihazırda görevi başında olan sağlık personelleri üzerinde sorunların çözülmeyeceği fikri yaratmakta ve beyin göçünü daha da teşvik etmektedir."
Beyin göçü hızlanacak!
"Sağlık sisteminin sorunlu işleyişi sebebiyle sağlık personeli ve hasta arasındaki diyalog zaten kurulamaz haldeyken, bir de üzerine 4 bin yabancı uyruklu sağlıkçının istihdam edilmesi, hasta ve sağlık personeli arasındaki iletişimi daha da yok edecektir. Bu durum, hasta ve sağlık personelinin arasında bağın iyice kopmasına, şiddetin daha beslenmesine, vatandaşlarımızın yeterli sağlık hizmet alamamasına sebebiyet verecektir" ifadelerini kullanan Akarken, şunları vurguladı: "Her geçen gün beyin göçü verirken, yetişmiş, iyi eğitim almış sağlık personellerimizi kaybederken, bu yabancı istihdam uygulaması halihazırda görevi başında olan sağlık personelleri üzerinde sorunların çözülmeyeceği fikri yaratmakta ve beyin göçünü daha da teşvik etmektedir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.