Rusya'nın yaptırımları vurmaya başladı
TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, yaptırımlarını 1 Ocak 2016'da başlatacağını duyuran Rusya'nın şu anda gayri resmi şekilde yaptırım uyguladığını dile getirerek, gelişmelerin üretici kesim üzerinde büyük bir panik oluşturduğunu vurguladı
07.12.2015 00:00:00
YENİ MESAJ/ANKARA
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Rusya ile Türkiye arasındaki sebze meyve krizinin, hava sahasını ihlal eden Rus uçağı düşürülmeden ilk belirtilerini vermeye başladığını dile getirdi. Yetkin, "Rusya, Eylül ve Ekim aylarında önce Türkiye'den ithal edilen 40 ton narı, ardından 4 ton nar ve 20 ton domatesi tehlikeli haşereler bulunduğu gerekçesiyle iade etmişti. Kasım ayında önce 20 ton domates, daha sonra 23.5 ton domates Batı Çiçek Tripsi bulunduğu gerekçesiyle iade edilmişti" diye konuştu. Yeni pazar bulmanın kolay olmadığını anlatan Yetkin, yeni ihracat bağlantılarının akşamdan sabaha gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti. Yaptırımlarını, 1 Ocak 2016'da başlatacağını duyuran Rusya'nın şu anda gayri resmi şekilde yaptırım uyguladığını dile getiren Yetkin, hasat ve ihracat zamanı olan domates, salatalık ve narenciye gibi ürünleri, yaptırımı başlatmadan almayan Rusya'nın kasıtlı hareket ettiğini söyledi.
Uçak krizi fena dokunuyor
Uçak krizinin başlamasından sonra iade miktarının arttığını belirten Yetkin, "2015 başından bu yana Novorossiysk Limanı'na Türkiye'den getirilen bin 322 ton meyve ve sebze gerekli sağlık koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle geri çevrilmiş oldu" dedi. Rusya'nın 1 Ocak 2016'dan itibaren Türkiye'den domates, yeşil ve kuru soğan, karnıbahar, brokoli, salatalık, portakal, mandalina, üzüm, elma, armut, kayısı, şeftali, erik ve çilek ithal edilmesini yasakladığını anımsatan Yetkin, şunları kaydetti:
"Rusya'ya Ocak ayına kadar herhangi bir ihracat yasağı yoktur. Ancak haşere gerekçesiyle geri gönderilen ürün miktarı son günlerde aniden artmıştır. 1 Ocak'tan sonra alımların durdurulacak olmasına karşın resmi bir ambargo ilan edilmemiş olması Rusya'ya belirli bir hareket serbestisi vermektedir. Gerekçe enflasyonu düşürmek olarak gösterildiği için önümüzdeki günlerde Ocak ayından sonra bile Rusya acil ihtiyaç duyduğu yaş meyve ve sebze ürünlerini, siyasi durum ne olursa olsun, istediği an tekrar almaya başlayabilecektir."
Üretici panik içinde
Bu belirsiz durumda tırların geri çevrilmesi ve ürünlerin farklı gerekçelerle geri dönmesinin ihracatta belirli bir gerilemeye yol açtığını vurgulayan Yetkin, üretici kesim üzerinde büyük bir panik oluştuğunu anlattı. Rusya pazarına çalışan üreticilerin şu anda ne yapacaklarını bilemez durumda olduklarını ifade eden Yetkin, tarımsal üretimin belirli bir zaman dilimi içinde ve belirli beklentilere göre şekillendiğine dikkati çekti.
Üretici üretmekten vazgeçerse...
TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, hal fiyatlarının sürekli düştüğünü kaydederek, "Bu düşüş tersine dönmezse üretici bir süre sonra zarara uğradığı için üretimden çekilecek ya da şansını başka ürünlerde deneyecektir" diye konuştu. Ankara Halinde 1 hafta önce 3.5 liradan satılan domatesin 4 Kasım itibarıyla 2 liraya, 7.5 liradan satılan biberin 1.5 liraya, 4.5 liradan satılan mandalinanın 2.5 liraya, 4 liradan satılan elma ve portakalın 3 liraya düştüğünü anlatan Yetkin, "Antalya Halinde domates 1 lira 30 kuruştan, biber 1 lira 50 kuruştan; salatalık 1 lira 20 kuruştan; kabak 1 liradan satılmaktadır. Bu düşüş henüz Rusya'nın resmi ithalat yasağını başlatmadığı durumda yaşanmaktadır. Alımların durdurulacağı ocak ayından itibaren durumun daha da ciddi bir hal alması beklenmektedir; çünkü domates ekimi esas 1-20 Ekim arasında yapılmıştır ve bu domateslerin hasat vakti aşağı yukarı ihracat yasağının başlayacağı zamana denk gelmektedir" şeklinde konuştu. İhracat gerilemesinin doğurduğu belirsizlik ve panik nedeniyle ürünlerin fiyatının düşmesinin iç pazarda tüketicilerin daha ucuza meyve ve sebze yemelerini sağladığını vurgulayan Yetkin, halka sebze ve meyve tüketimini artırmaları çağrısında bulundu. Krizin hafife alınmaması gerektiğini belirten Yetkin, acil tedbirler alınmasını istedi. Sınırlarda bekletilen tırlardaki yaş meyve ve sebzelerin çürümesi halinde üreticinin zarar göreceğine dikkati çeken Yetkin, "Türk halkının iç tüketimi artırarak çiftçisine sahip çıkmasını" istedi. İbrahim Yetkin, "Tüketiciler bu ara sebze ve meyve tüketimini artırabilecekleri kadar artırmalıdır. Çünkü kriz uzar ve üretici önümüzdeki aylarda üretimi kısarsa tüketicinin keyfi de uzun sürmeyecek" dedi.
Çiftçi perişan durumda
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya'nın ambargo kararı sonrası oluşan ortamı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile görüştü. Bayraktar, "Tarım Bakanımız Çelik'e, Rusya ambargosunun en fazla üreticiyi etkilediğini, öncelikle üreticiye destek verilmesi, onun ayakta tutulması gerektiğini söyledim" dedi. Bayraktar, Rusya'nın ambargo kararının en çok çiftçimizi, üreticimizi etkilediğini, daha ambargo başlamadan fiyatların düşüşe geçtiğini bildirdi. Bugün üretici fiyatlarının yüzde 25 ile yüzde 40 arasında gerilediğine dikkati çeken Bayraktar, piyasada belirsizliğin hakim olduğunu, ambargo kararı alınmayan limon, biber gibi ürünlerde bile fiyat düşüşleri görüldüğünü kaydetti. Bu ortamda, ürününün fiyatı düşen üretici, zarar eden üretici olurken, başka kesimlerin destek peşinde koştuğunu Bakan Çelik'e aktardığını belirten Bayraktar, "Öncelikle üreticiye destek verilmesi, onun ayakta tutulması gerektiğini Bakan Çelik'e söyledim" dedi.
Rusya'nın ambargo kararından bağımsız olarak çeltik fiyatlarının da düştüğünü, çeltik üreticisinin zor durumda olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Bakan Çelik'e, çeltikte piyasa fiyatları maliyetlerin altına indi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin, üretici maliyetlerini göz önüne alan bir fiyat açıklaması zorunlu olduğu görüşümüzü de aktardım" diye konuştu. HABER MERKEZİ
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Rusya ile Türkiye arasındaki sebze meyve krizinin, hava sahasını ihlal eden Rus uçağı düşürülmeden ilk belirtilerini vermeye başladığını dile getirdi. Yetkin, "Rusya, Eylül ve Ekim aylarında önce Türkiye'den ithal edilen 40 ton narı, ardından 4 ton nar ve 20 ton domatesi tehlikeli haşereler bulunduğu gerekçesiyle iade etmişti. Kasım ayında önce 20 ton domates, daha sonra 23.5 ton domates Batı Çiçek Tripsi bulunduğu gerekçesiyle iade edilmişti" diye konuştu. Yeni pazar bulmanın kolay olmadığını anlatan Yetkin, yeni ihracat bağlantılarının akşamdan sabaha gerçekleştirilemeyeceğini ifade etti. Yaptırımlarını, 1 Ocak 2016'da başlatacağını duyuran Rusya'nın şu anda gayri resmi şekilde yaptırım uyguladığını dile getiren Yetkin, hasat ve ihracat zamanı olan domates, salatalık ve narenciye gibi ürünleri, yaptırımı başlatmadan almayan Rusya'nın kasıtlı hareket ettiğini söyledi.
Uçak krizi fena dokunuyor
Uçak krizinin başlamasından sonra iade miktarının arttığını belirten Yetkin, "2015 başından bu yana Novorossiysk Limanı'na Türkiye'den getirilen bin 322 ton meyve ve sebze gerekli sağlık koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle geri çevrilmiş oldu" dedi. Rusya'nın 1 Ocak 2016'dan itibaren Türkiye'den domates, yeşil ve kuru soğan, karnıbahar, brokoli, salatalık, portakal, mandalina, üzüm, elma, armut, kayısı, şeftali, erik ve çilek ithal edilmesini yasakladığını anımsatan Yetkin, şunları kaydetti:
"Rusya'ya Ocak ayına kadar herhangi bir ihracat yasağı yoktur. Ancak haşere gerekçesiyle geri gönderilen ürün miktarı son günlerde aniden artmıştır. 1 Ocak'tan sonra alımların durdurulacak olmasına karşın resmi bir ambargo ilan edilmemiş olması Rusya'ya belirli bir hareket serbestisi vermektedir. Gerekçe enflasyonu düşürmek olarak gösterildiği için önümüzdeki günlerde Ocak ayından sonra bile Rusya acil ihtiyaç duyduğu yaş meyve ve sebze ürünlerini, siyasi durum ne olursa olsun, istediği an tekrar almaya başlayabilecektir."
Üretici panik içinde
Bu belirsiz durumda tırların geri çevrilmesi ve ürünlerin farklı gerekçelerle geri dönmesinin ihracatta belirli bir gerilemeye yol açtığını vurgulayan Yetkin, üretici kesim üzerinde büyük bir panik oluştuğunu anlattı. Rusya pazarına çalışan üreticilerin şu anda ne yapacaklarını bilemez durumda olduklarını ifade eden Yetkin, tarımsal üretimin belirli bir zaman dilimi içinde ve belirli beklentilere göre şekillendiğine dikkati çekti.
Üretici üretmekten vazgeçerse...
TZD Genel Başkanı İbrahim Yetkin, hal fiyatlarının sürekli düştüğünü kaydederek, "Bu düşüş tersine dönmezse üretici bir süre sonra zarara uğradığı için üretimden çekilecek ya da şansını başka ürünlerde deneyecektir" diye konuştu. Ankara Halinde 1 hafta önce 3.5 liradan satılan domatesin 4 Kasım itibarıyla 2 liraya, 7.5 liradan satılan biberin 1.5 liraya, 4.5 liradan satılan mandalinanın 2.5 liraya, 4 liradan satılan elma ve portakalın 3 liraya düştüğünü anlatan Yetkin, "Antalya Halinde domates 1 lira 30 kuruştan, biber 1 lira 50 kuruştan; salatalık 1 lira 20 kuruştan; kabak 1 liradan satılmaktadır. Bu düşüş henüz Rusya'nın resmi ithalat yasağını başlatmadığı durumda yaşanmaktadır. Alımların durdurulacağı ocak ayından itibaren durumun daha da ciddi bir hal alması beklenmektedir; çünkü domates ekimi esas 1-20 Ekim arasında yapılmıştır ve bu domateslerin hasat vakti aşağı yukarı ihracat yasağının başlayacağı zamana denk gelmektedir" şeklinde konuştu. İhracat gerilemesinin doğurduğu belirsizlik ve panik nedeniyle ürünlerin fiyatının düşmesinin iç pazarda tüketicilerin daha ucuza meyve ve sebze yemelerini sağladığını vurgulayan Yetkin, halka sebze ve meyve tüketimini artırmaları çağrısında bulundu. Krizin hafife alınmaması gerektiğini belirten Yetkin, acil tedbirler alınmasını istedi. Sınırlarda bekletilen tırlardaki yaş meyve ve sebzelerin çürümesi halinde üreticinin zarar göreceğine dikkati çeken Yetkin, "Türk halkının iç tüketimi artırarak çiftçisine sahip çıkmasını" istedi. İbrahim Yetkin, "Tüketiciler bu ara sebze ve meyve tüketimini artırabilecekleri kadar artırmalıdır. Çünkü kriz uzar ve üretici önümüzdeki aylarda üretimi kısarsa tüketicinin keyfi de uzun sürmeyecek" dedi.
Çiftçi perişan durumda
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya'nın ambargo kararı sonrası oluşan ortamı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile görüştü. Bayraktar, "Tarım Bakanımız Çelik'e, Rusya ambargosunun en fazla üreticiyi etkilediğini, öncelikle üreticiye destek verilmesi, onun ayakta tutulması gerektiğini söyledim" dedi. Bayraktar, Rusya'nın ambargo kararının en çok çiftçimizi, üreticimizi etkilediğini, daha ambargo başlamadan fiyatların düşüşe geçtiğini bildirdi. Bugün üretici fiyatlarının yüzde 25 ile yüzde 40 arasında gerilediğine dikkati çeken Bayraktar, piyasada belirsizliğin hakim olduğunu, ambargo kararı alınmayan limon, biber gibi ürünlerde bile fiyat düşüşleri görüldüğünü kaydetti. Bu ortamda, ürününün fiyatı düşen üretici, zarar eden üretici olurken, başka kesimlerin destek peşinde koştuğunu Bakan Çelik'e aktardığını belirten Bayraktar, "Öncelikle üreticiye destek verilmesi, onun ayakta tutulması gerektiğini Bakan Çelik'e söyledim" dedi.
Rusya'nın ambargo kararından bağımsız olarak çeltik fiyatlarının da düştüğünü, çeltik üreticisinin zor durumda olduğunu vurgulayan Bayraktar, "Bakan Çelik'e, çeltikte piyasa fiyatları maliyetlerin altına indi. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin, üretici maliyetlerini göz önüne alan bir fiyat açıklaması zorunlu olduğu görüşümüzü de aktardım" diye konuştu. HABER MERKEZİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.