"Temelli yurt olan ahireti; gelip geçici yurt olan dünyaya tercih etti. Bu, yanında yapılan zikrullahı dinlemekten uzak kaldığı için ağlıyordu. Eğer kucaklayıp susturmasaydım, muhakkak kıyamete kadar böyle inler dururdu".. Peygamberimizin Mescidine Minber YaptırılmasıResulullah (sav), Cuma günleri mescidde hutbe irad ederken ayakta durur, bu da Ona meşakkat ve yorgunluk verirdi. Bunu engellemek için mescide bir hurma kütüğü kondu. Peygamberimiz bu kütüğe yaslanır, elindeki asasına dayanırdı. Bu da yorucu olunca, ashabdan birisi Resulullah'ın hutbe irad etmesi için yüksekçe birşey yapılmasını önerdi. O da kabul etti. Nihayet bir minber yapıldı. Yüksekliği iki arşın idi. İslam'daki bu ilk minberin yapılış tarihi Hicretin 8. senesidir.Böylece Resulullah (sav), cuma hutbelerini burada irad etmeye başladı. Ne var ki bu arada; gebe veya yavrusundan ayrılmış devenin inlemesine benzer bir ses duyuldu. Resulullah'ın daha önce dayandığı kütük ağlıyordu. Resulullah hemen inip elini kütüğe koydu ve onu teselli etti. Kütüğün sesinden mescidin içi çalkalanıyordu.Resulullah, kütüğe, geldiği yere dönmeyi, gene yeşillenip hurma vermeyi, ya da cennete dikilmesini, oradaki hayırlı insanların onun hurmasından yemelerini teklif etti. Kütüğün üzerine eğilip cevabını aldı. Kütük cennete ditilmek istiyordu. Resulullah şöyle buyurdu:"Temelli yurt olan ahireti; gelip geçici yurt olan dünyaya tercih etti. Bu, yanında yapılan zikrullahı dinlemekten uzak kaldığı için ağlıyordu. Eğer kucaklayıp susturmasaydım, muhakkak kıyamete kadar böyle inler dururdu"..Kütük; Resulullah'a âşık olmanın, sevdalanmanın mükafatı olarak cennete layık olurken, bir sevda örneğini de ortaya koyuyordu. Ne güzel bir sevda ki, cennette bile yad edilecekti...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.