‘Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz’
Resûlullah (s.a.v) bir dolunay gecesi, aya baktı ve şöyle buyurdu: ‘Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O'nu görmede bir sıkışıklığa düşmeyeceksiniz (herkes rahatça görecek). Artık, güneşin doğma ve batmasından önce hiçbir namazı kaçırmayın (namazları vaktinde kılın, vaktini geçirmeyin).’
26.06.2019 00:00:00





İmam Gazali Hazretleri, Mukaşefetü'l-Kulûb adlı eserinde Cennet ehliyle ilgili şöyle buyuruyor:
"Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Cennet halkının bedenlerinde tüy ve bıyık yoktur. Sakalları da bulunmaz. Tenleri beyaz, yapıları düzgün ve gözleri sürmelidir. Otuz üç yaşındadırlar ve Âdem'in (a.s) sûretindedirler, yani boyları altmış zira (yaklaşık otuz metre), enleri ise yedi zirâdır (üç buçuk metre).' (Tirmizî, Sıfat-u Cennet, 12; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/295; Taberânî, el-Mu'cemü's-Sagir, nr. 809).
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: 'Cennet ehlinden en düşük dereceye sahip olan kişinin seksen bin hizmetçisi ve yetmiş iki hanımı olur. Onun için San'a (Yemen) ile Câbiye (Dımaşk) arası büyüklüğünde yakut, mücevher ve incilerden müteşekkil bir kubbe dikilir. Bu hanım ve hizmetçilerinin her birinin başında taçlar bulunur ve bu taçlardaki en ufak inci tanesi doğu ile batı arasını aydınlatacak kadar güzeldir.' (Tirmizî, Sıfat-u Cennet, 23; Hatîb-i Tebrîzî, Mişkât, nr. 6548).
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: '(Mi'rac gecesi) cennete baktığımda deve sırtı gibi büyük narlar gördüm. Kuşları da iri ve gösterişli idi. O sırada bir câriye gözüme ilişti. Ona, ey câriye, sen kimin içinsin diye sordum. Zeyd b. Harise için dedi. O vakit cenneti seyrettiğimde, hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmeyecek güzellikler gördüm.' (İbn Asâkir, Târîh-u Medînet-i Dımaşk, 19/371, 372; Müttakî-i Hindî, Kenzü'l-Ummâl, nr. 33299, 33302).
Allah Teâlâ Kitâb-ı Mübîn'inde, 'Güzel davrananlara daha güzel karşılık, bir de fazlası vardır' (Yûnus 10/26) buyurmaktadır.
Bu fazlalıktan maksat Allah Teâlâ'nın cemâlini seyretmektir ki, bu da cennet ehline cennetin bütün nimetlerini dahi unutturan büyük bir hazdır.
Cerîr b. Abdullah Bücelî anlatıyor:
Resûlullah (s.a.v) bir dolunay gecesi, aya baktı ve şöyle buyurdu: 'Siz şu ayı gördüğünüz gibi, Rabbinizi de böyle perdesiz göreceksiniz ve O'nu görmede bir sıkışıklığa düşmeyeceksiniz (herkes rahatça görecek). Artık, güneşin doğma ve batmasından önce hiçbir namazı kaçırmayın (namazları vaktinde kılın, vaktini geçirmeyin).' (Buhârî, Mevâkîtü's-Salât, 6, 26, Tefsîr, Kaf 1, Tevhîd, 24; Müslim, Mesâcid, 211; Ebû Davud, Sünnet, 20; Tirmizî, Cennet, 16).
Cerîr der ki: 'Resûlullah, sonra şu âyeti okudu: Rabbini güneşin doğmasından ve batmasından önce hamd ile tesbih eti' (Tâhâ 20/130)."
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.


































































































