Prof. Dr. Haydar Baş, Kütahya'dan seslendi

Her hafta sonu bir ilimizde Yeni Mesaj Gazetesi tarafından tertiplenen, Milli Kahramanlarımızı Anma Programları, milletimizin gönünde farklı bir güzellik oluşmasına vesile olmaktadır. Milletimizin morali düzeliyor, geleceğe daha umutla bakıyor. Her ildeki programa konuk olarak katılan 30'dan fazla konuşmacı, uzmanlık dallarında biri birinden önemli tespitler yapmaktadır. Programlarda, izleyenlere fikir ve gönül ziyafeti sunulmaktadır. Grup Nefesin sunduğu kahramanlık şarkılarıyla, ilahilerle ve marşlarla;  tohum ekilecek tarlanın ekime hazırlanması gibi salonu dolduran kalabalıkların gönülleri de adeta Prof. Dr. Haydar Baş'ın yapacağı konuşmalara hazırlanmaktadır. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, yaptığı konuşmalarla hem gündemin en sıcak gelişmelerini değerlendiriyor, hem de içinden çıkılmaz zannedilen sorunlara, çok pratik ve gerçekçi çözümler sunuyor. Açıkça söylemek gerekirse; Milletimiz, boyalı basının beyinleri işgal edercesine yaptığı baskı ve yalan rüzgârından kurtulmak için Milli Kahramanlarımızı Anma Programlarını dört gözle beklemektedir. Programa katılma imkânı olanlar, salonlara koşuyor; imkân bulamayanlar da ekranları karşısına geçip saatlerce, zevkle programı izliyorlar. Programdan sonra görüşme imkânı bulduğumuz birçok dostumuz "Allah, Haydar Hocamızdan razı olsun ki bizi bu konuda da aydınlattı. İyi ki var. Onun fikirleriyle adeta yeniden doğuyor, yeniden hayat buluyoruz." İfadesini kullanıyorlar. Türklük kavramı üzerinde kirli oyunların oynandığı, Türk olmanın neredeyse suç kabul edilmeye çalışıldığı, Türk vatandaşlarının adeta psikolojik bir baskı altına alınmaya başlandığı bir dönemi yaşıyoruz. Psikolojik bir harp yaşandığı, Türk milletinin sindirilmeye çalışıldığı, milliyetçiliğin ayaklar altın alınmaya çalışıldığı bir anda, Prof. Dr. Haydar Baş, bu sefer de Kütahya'dan ses veriyor; Türklüğe sahip çıkıyor ve diyor ki: "Türklük Allah'ın askeri olmaktır. Biraz sosyoloji ve dinler tarihi okusunlar! Tarihte bunun adına Asakirullah ismi verildi. Yani Allah'ın askerleri... Kimmiş onlar? İşte şu karşımda seyrettiklerim... Allah'ın askerlerisiniz. Marşta okuduk: "Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden, Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden! Göktürkleri, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler, Türk'ün yüce tarihine bin bir zafer ekler!"  Yani bu milleti tanımıyor, ayağının altına almış, inkâr etmiş... Sen Türk'ü inkâr edemezsin, kendini inkâr edersin. Aynaya bak, kendini gör. Bak senin gibi konuşanlar geçmişte ne hale geldi? Bizim Türklüğümüz sıradan bir Türklük değil... Ahmet Yesevi'nin tezgâhından geçerek nefsini tezkiye eden, ruhunu düzelten, Allah'a vuslat eden Anadolu'nun maneviyat genelkurmay başkanı Hacı Bektâş-ı Veli, Anadolu'daki Türkmenleri Müslüman ediyor. Bu insanlardan Anadolu'yu İslamlaştıracak kadroyu yetiştiriyor. Hacı Bektâş-ı Veli, İslam potasında Türklükle yoğurdu yoğurdu, Allah'ın askeri bir Türk milleti ortaya çıktı." Gerçekten her hafta bir ilde, farklı bir programda, gönüllerimize huzur, fikirlerimize bereket tohumları ekiliyor. Tohum eken, Türklük ve Ehl-i Beyt inancını gönüllerimizde harmanlayan, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızdan Allah razı olsun.