logo
29 MAYIS 2024

Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?

Prof. Dr. Haydar Baş, ayağında demir çarık Yunus misali ülkemizin her köşesine giderek bir ve beraber olmanın şartlarını, bütün ayrılıkları ve fitneleri bertaraf edecek çözümleri il il, ilçe ilçe köy köy gezerek anlatan tek liderdir. O, birlik ve beraberliğin sembol ismidir
14.01.2019 00:00:00
Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?
Prof. Dr. Haydar Baş kimdir?
Üç kıtaya yayılmış geniş topraklara sahip Osmanlı Devleti…

Türklerin kurduğu en güçlü devlet…

6 asırlık bir hükümranlıktan sonra yıkılmaktan kurtulamadı…

Neden?

Çünkü devleti yönetenler, milyonlarca kilometre tutan toprakların bahşettiği zenginlikleri kullanıp devleti ekonomik bir güç haline getiremediler. Çünkü devleti yönetenler, zamanın getirdiği gelişmelere ayak uyduramadılar.  Çünkü devleti yönetenler, küresel anlamda süper güç olma hedefiyle stratejik plan yapan devletlere karşı etkili siyaset üretemediler.  Osmanlı'yı çökertme projesi adım adım ilerledi. Can alıcı darbe dinî ve milli değerleri hedef aldı. Mezhep ve ırk farklılıklarını kaşıyarak millet olma bilincini ortadan kaldırdılar. Ve devlet her alanda zayıfladı, gittikçe küçüldü. Koca Çınar onların gözünde artık hasta adamdı ve işgaller başladı.

'Bağımsızlık benim karakterimdir'

Padişah ve yönetici kadro teslim olmuştu, millet teslim olmuştu; kurtuluşu, mandada görüyorlardı. Aslında bu topyekûn yok oluştu.

Böyle bir ahval ve şeraitte ülkenin ufkunda adeta güneş misali doğan cihad müslümanı Mustafa Kemal Atatürk, 'bağımsızlık benim karakterimdir' şiarıyla kutlu bir yola çıktı. Liderliğini yaptığı milli mücadelenin parolasını 'ya istiklal ya ölüm' olarak belirledi. Yedi düvele karşı verilen bu şanlı mücadelenin sonunda, sermayesi ve silahı sadece ve sadece imanı ve istiklal hedefi olan Türk milleti, Gazi'nin önderliğinde millet olma vasfını tekrar kazandı. Çünkü ona göre bu millet aynı ana ve babadan olma özbeöz kardeşti.

General Tawnshend, 24 Temmuz 1922 tarihinde Akşehir'de bir  görüşme esnasında, Mustafa Kemal'e, "Siz Napolyon'a benziyorsunuz" demişti. Bu benzetmeden hoşlanmayan Gazi şu tarihî cevabı vermişti: "Napolyon, arkasına bir sürü muhtelif milliyetteki insanı toplayarak macera aramaya çıktı. Ve bunun içindir ki yarı yolda kaldı. Ben bir anadan, bir babadan gelen kardeşlerimle kendi vatanımı kurtarmak davası yolundayım. Ve muhakkak muvaffak olacağım."

Oldu da…

Evet, askerî savaş kazanılmıştı ama asıl savaş şimdi başlıyordu. Çünkü Gazi biliyordu ki; eğitim ve ekonomi alanlarında başarılarla taçlandırılmayan savaş kazanılmış sayılmazdı. Aynı anda başlatılan eğitim ve iktisat seferberliği sayesinde millet olma bilincini elbise gibi kuşanmış Türk milleti, dâhi Mustafa Kemal önderliğinde akıllara durgunluk verecek kadar kısa bir sürede inanılmaz atılımlara imza attı. Harf inkılabıyla birlikte Osmanlı döneminde yerlerde sürünen okuma yazma oranı çok yüksek bir seviyeye ulaştı. Ve kısa sürede yetiştirilen nitelikli kadrolarla her sahada devrim niteliğinde işler başarıldı.

Tabii ki bu sahaların başında iktisat geliyordu. İktisat kongrelerinde belirlenen yol haritaları takip edilerek; tarım, madencilik ve sanayi kollarında başlatılan kalkınma hamlesi muhteşem sonuçlar verdi. Ülkenin geneli bir şantiye alanına dönüşmüştü. Millet el ele omuz omuza, durup dinlenmeden Ata'nın belirlediği hedefi yakalamak için çalışıyordu. Bu çalışma tabii ki meyvelerini veriyordu.

Uçak fabrikası dâhil, her alanda üretim yapan tesisler arda arda kuruldu.

Yıkımı yaşayan vatan;  şimdi de büyümeyi, refahı ve huzuru yaşıyordu.

Atatürk'ün 'yurtta sulh cihanda sulh' sözü bir ütopya değildi. Ehl-i Beyt soylu Atatürk, Oğuz Kağan'ın hedefini kendisine pusula yapmıştı. O çok iyi biliyordu ki; güçlü bir Türk devleti yakın coğrafya başta olmak üzere, bütün dünyaya yüksek adalet anlayışıyla kol kanat gerecek, neticede sulhün sağlayıcısı ve sigortası olacaktı. Gece gündüz bütün gayreti bunu gerçekleştirmek içindi.

Mustafa Kemal Atatürk'ten sonrası

Fakat olmadı, ölüm onu bizden ayırdı. 57 yıllık ömre sığdırdığı başarılar, nicelerinin rüyalarında dahi göremeyeceği şeylerdi. O düşmanları dâhil herkesi derinden etkiledi. Evet, savaş meydanlarında dize getirdiği düşmanları dahi ona olan hayranlıklarını gizleyemediler.

O yaptığı büyük işlerle dünyanın dengelerini değiştiren adamdı. Sömürgecilerin bütün hesaplarını alt üst eden adam…

Milli mücadele esnasında Türkiye'den ağır darbe alan sömürgeci devletler, Türkiye'nin kısa sürede gerçekleştirdiği büyümeden tabii ki rahatsızdı ve özellikle bölgesinde rol model ülke konumuna gelmesinden ciddi endişe duyuyorlardı. Çünkü onlar çok iyi biliyorlardı ki; özellikle ekonomik bir güç haline gelmiş örnek bir Türkiye, altı ve üstü zenginliklerle dolu coğrafyanın sömürülmesine asla müsaade etmeyecekti. O nedenle Atatürk'ün vefatı en çok onları sevindirdi,  iştahları tekrar kabardı ve o çirkin hesaplarını sahneye koyma cesaretine yeniden kavuştular.

Maalesef Gazi'nin ölümünden sonra zaman, Türkiye'nin aleyhine işlemeye başladı. O'ndan sonra ülke yönetiminde vazife alan yönetici kadroları Atatürk'ün yüksek hedeflerini uygulama idealinden uzaklaşmaya başladılar. Değişen dünya dengelerini özellikle ekonomik anlamda iyi okuyamayan bu kadrolar, Atatürk zamanında süper güç olma arefesinde olan Türkiye cumhuriyeti devletini dışa bağımlı bir ülke konumuna gelmekten kurtaramadılar.

İşin daha da vahim tarafı, bu süreçte sadece Atatürk'ün ideallerinden uzaklaşılmadı, Ata'yı hedef alan bir zihniyet türedi ve işi, Peygambere (s.a.v.) dayanan soyuna hakarete vardıracak raddeye kadar getirdi. Bu planlı, programlı ve dış destekli çirkin propaganda maalesef karşılık buldu ve onu, yok olmaktan kurtaran atasıyla-milleti arasında mesafe gittikçe açıldı. Bu vefasızlığın bedeli ise çok ağır oldu.

Nitekim günümüz manzarasına bakıldığında; ekonomik anlamda gücü elinde bulunduran ülkeler karşısında varlık gösteremeyen, milli bir ekonomisi olmayan, yerli üretimi olmayan, cumhuriyetin bütün kazanımlarını tek tek elinden çıkaran, açlık ve fakirlik sınırında yaşayan milyonların hayat mücadelesi verdiği bir ülke konumunda artık Türkiye…

Bu gidiş nereye!

Bir çıkış yolumuz yok mu?

Aslında çıkış yolumuz tabii ki var ve ülkenin geldiği nokta çaresizlikten kaynaklanmıyor. Tam tersine çareye sırt dönmesinden kaynaklanıyor

Çözüm İnsanı

Siyaset, eğitim, medya, ekonomi bilimi, ticaret, sanayi ve kültür gibi pek çok sahada yaklaşık yarım asırdır yaptığı çalışmalarla ülkenin bütün sorunlarına çözüm üretmiş bir şahsiyet var aramızda.

Muhteşem Bir Eğitimci

Büyük bir özenle yetiştirdiği öğrencilerine vatan, devlet, bayrak ve Atatürk sevgisini aşılamış muhteşem bir eğitimci var aramızda. Öyle ki; o kadro, yıllardır aldıkları bu yüksek terbiyeyle vatan topraklarının her karışında birlik ve beraberliğin sembolü olarak gece-gündüz çalışmaya devam ediyorlar.

Vazife Adamı

Yazılı, görsel ve işitsel yayın dünyamıza kazandırdığı güzide kurumlarla; devletimizi, milletimizi ayakta tutan değerlerin korunması için her türlü emeği ortaya koyan bir vazife adamı var aramızda.

Öyle ki; o kurumlar ticari bütün kaygılardan uzak, sadece ülkenin menfaatlerine kilitlenmiş bir yayıncılık anlayışıyla, milletimize yol göstermeye, moral vermeye, doğru bilgilendirmeye devam ediyorlar.

Birlik ve beraberliğin kalesi

Ayağında demir çarık Yunus misali ülkemizin her köşesine giderek bir ve beraber olmanın şartlarını, bütün ayrılıkları ve fitneleri bertaraf edecek çözümleri il il, ilçe ilçe köy köy gezerek birlik konferanslarında anlatan birlik ve beraberliğin sembol ismi var aramızda…

Öyle ki; yıllardır bu çalışma aralıksız devam ediyor ve artık birlik programlarını sadece O değil, yetiştirdiği mümtaz kadro da mukaddes bir görev bilinciyle icra ediyor.

Öngörülü lider

Yakın geçmişte ülkemizde, kanaat önderi sayılanların, medya mensuplarının, ülkeyi idare edenlerin ve milletin büyük çoğunluğunun gaflet ettiği Dinlerarası Diyalog gibi; hem inancımızı hem de devlet ve vatanımızı hedef alan yıkım faaliyetini en başında fark eden ve onunla, büyük bedeller ödeyerek mücadele eden feraset sahibi bir şahsiyet var aramızda.

Öyle ki; onun ikazlarını dinlememenin, ona sırt çevirmenin ağır bedelini 15 Temmuz'da milletçe ödedik.

Alevi-Sünni Kardeşliğinin Mimarı

Yazdığı Ehl-i Beyt külliyatı ve hâmiliğini yaptığı uluslararası Ehl-i Beyt sempozyumlarıyla, asırlardır İslam coğrafyasını kasıp kavuran Şii-Sünni ayrılığını bitirecek çözümü ortaya koyan dirayetli bir gönül adamı var aramızda…

Öyle ki; bu muhteşem külliyat ve sempozyumlar sayesinde, Allah'ın sevmemizi emrettiği Ehl-i Beyt'in tevhidin merkezi olduğunu öğrendik. Yine öğrendik ki; Ehl-i Beyt çatısı altında toplandığımızda Şii-Sünni ayrılığı yok, Alevi-Sünni ayrılığı yok. Hepimiz müslümanız, biriz, beraberiz ve kardeşiz.

Fikir dünyamızı şekillendiren ilim adamı

Akaid, fıkıh, tasavvuf, siyaset, tarih gibi alanlarda telif ettiği başvuru kaynağı niteliğindeki eserlerle, kültür dünyamızı aydınlatan bir ilim adamı var aramızda…

Öyle ki; milletimiz o eserler sayesinde dinî ve milli değerlerimizi eksiksiz ve sağlam bir şekilde kaynağından öğreniyor. Ve milleti bâtıl fikirlerle yoldan çıkarmak isteyen odakların bütün oyunları bu eserler sayesinde boşa çıkıyor.

Ekonomi Dehası

2005 yılında uluslararası bir kongreyle dünyaya deklare ettiği Milli Ekonomi Modeli'yle, kapitalizm ve sosyalizmi sessiz bir devrimle tarihe gömen bir ekonomi dehası var aramızda…

Öyle ki; o tarihten sonra dünyanın bütün dengeleri değişti. Ard arda gelen uluslararası kongrelerle dünyaya mâl olan Milli Ekonomi Modeli, kapitalizmin cenderesinde perişan olan ülkelere can simidi oldu.  Özellikle Rusya'nın O'nu Duma'ya davet edip, bizzat Putin'in ağzından Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacaklarını dünyaya ilan etmesi, küresel çaptaki kurulu düzenin artık devam etmeyeceğinin ilk sinyaliydi.

Evet, Rusya artık Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyordu. Rusya'nın öncülüğünde Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın oluşturduğu ve nüfus olarak 4 milyara tekabül eden güç birliği BRICS, Milli Ekonomi Modeli'ni uyguluyordu. Ve ardından BRICS, Milli Ekonomi Modeli'nin en önemli kuralı milli paralarla ticareti hayata geçiriyordu.

Milli Paralarla Ticaret sadece BRICS'in gündeminde kalmadı, Avrupa da kervana dâhil oldu. Avrupa'nın ünlü ekonomistleri, devlet yöneticileri uluslararası toplantılarda biraraya geliyor, milli paralarla ticareti konuşuyordu.

Bütün bu gelişmeler, dünyadaki mevcut düzenin artık sonunun geldiğini gösteriyordu. O, keşfettiği ve insanlığın hizmetine sunduğu iktisadî sistemle geleceği inşa ediyordu.

Vefalı türk

Yazdığı Hoş Geldin Atatürk eseriyle, bütün vatan sathında onun himayesinde düzenlenen 'Atatürk Vatandır'  programlarıyla; 'dinsiz Atatürk' iftirasını milletin gönlünden silen; milleti, kurtarıcısı dindar Atatürk'le buluşturan vefalı bir Türk var aramızda…



Öyle ki; artık Türk Milleti duasına Atatürk'ü katıyor, onu hayırla yâd ediyor ve her fırsatta ona minnet duygularını arz ediyor. Anıtkabir hiç olmadığı kadar dolup taşıyor ve o ziyaretlerde O'nun yönlendirmesiyle herkes Ata'nın huzuruna abdest alarak çıkıyor.

Ve herkes biliyor ki; Atatürk vatandır, Atatürk devlettir, Atatürk millettir, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır.

Atatürk, her köşesi işgal edilmiş vatan sathında yaşayan her bir ferdi tek bir insanmış gibi kabul ederek, çoku, farklıyı nasıl BİR yaptıysa, O da aynısını yaptı; bütün farklılıkları silip attı ve bizi bütün engellemelere rağmen BİR yaptı. Nasıl Atatürk birleştirici harçsa, O da birleştirici harçtır.

O aramızda, içimizde; eğitimci, ekonomi dehası, vazife adamı, çözüm insanı, birlik ve beraberliğin sembol ismi, gönül adamı, ilim adamı, vefalı Türk aramızda, Prof. Dr. Haydar Baş aramızda...

Haydi şimdi ayağa kalk Türkiyem,

Çare var!

Çare; bir ve beraber olmakta!

Apaydınlık bir gelecek için,

Müreffeh bir ülke için,

Onurlu bir hayat için,

Huzurlu yarınlar için

El ele omuz omuza

Tek yürek tek bilek

Türkiye'yi kainat devleti yapmak için

Var mısın?

OKAN EGESEL



İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'
BTP liderinden İslam ülkelerinin liderlerine tepki
"Konforlarından taviz vermek istemiyorlar"
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı
'Yaptıklarımdan pişmanım'
Belçika'daki bölgesel hükümetten İsrail'e silah yasağı
STK'ların tepkisi etkili oldu
İmamoğlu'ndan Mehmet Şimşek'in programına destek
'Doğru adımlar, iyi tedbirler görüyoruz'
F-35 savaş uçağı düştü
Pilot ağır yaralı
'200'ün üzerinde hastalığın taşıyıcısı olabilirler'
Havalar ısındı tehlike arttı
Ogün Samast mahkemeye böyle geldi
Adliyeye tek başına geldi
Anne ve babasını öldürüp intihar etti
Uyuşturucu aileyi yok etti
Polis kaçan şüpheliyi arıyor
Ülkü Ocakları Başkanı vuruldu
Yapay zeka da MGK bildirisinde
MGK bildirisinde Filistin vurgusu
Yerlikaya'nın ziyareti sonrası kritik adım
Olcay Kılavuz'u görevden alındı
İçişleri Bakanı Yerlikaya, Erdoğan'ın izniyle gitti
Bahçeli'ye Ayhan Bora Kaplan brifingi
Kılıçdaroğlu'nun iddiası tartışmayı hatırlattı
Adaylığına karşı çıktı mı?
Özgür Özel'den Gezi tutukluları vurgusu
'Gezi tutukluları bizim için orada tutuluyor'
Erdoğan'dan İmamoğlu'nun Roma gezisine tepki
'Hiçbir haklı gerekçesi olamaz'
BTP liderinden İslam ülkelerinin liderlerine tepki
"Konforlarından taviz vermek istemiyorlar"
Astrolog Meral Güven serbest bırakıldı
'Yaptıklarımdan pişmanım'
Belçika'daki bölgesel hükümetten İsrail'e silah yasağı
STK'ların tepkisi etkili oldu

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi

29.05.2024 10:50:00 / Güncelleme: 29.05.2024 10:56:43
Haber Merkezi
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor
İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü kutlanıyor

İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle düzelenen etkinlikler kapsamında, Fatih Sultan Mehmet'in türbesi ziyaret edildi.

İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ali Sivri, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Coşkun Yılmaz, İl Müftüsü Safi Arpaguş ve Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Fatih Camisi ve Külliyesi içinde yer alan Fatih Sultan Mehmet'in türbesine geldi.

Türbede yapılan duanın ardından Vali Gül, gazatecilere açıklamalarda bulundu.

Başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere bütün şehitlere Allah'tan rahmet dileyen Gül, İstanbul'un normal bir şehir fethin de normal bir fetih olmadığını söyledi.

Gül, İstanbul'un ve fetheden komutanın Hazreti Peygamberin övgüsüne mazhar olduğunu belirterek, "Allah bu şehri ilelebet devletimize, milletimize yar etsin. Allah bu şehre hizmet etmeyi nasip etsin. İnşallah bu şehri, tıpkı Fatih Sultan Mehmet'in bize emanet ettiği gibi bizler de 300 sene 500 sene sonsuza kadar yeni nesillere emanet ederiz. Bu şehirde aldığımız fetih ruhu, kardeşlik ruhu halen devam ediyor. İnşallah sonsuza kadar da bu kardeşlik ruhu, birlikte yaşama kültürü, barış içerisinde dostluk içerisinde devam edecek. Ordumuza muzafferiyetler diliyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu da fethin yıl dönümünü kutladığını kaydederek, "Bu güzel şehre hizmet etmek hepimiz için güzel bir onur. Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethi, çağ değiştiren bir fetihtir. Bizler de bu şehre layık olmayı diliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Bu arada, İstanbul'un fethinin 571. yıl dönümü nedeniyle bazı vatandaşlar da Fatih Sultan Mehmet'in türbesine girerek dua etti.

 

 

Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Mehmetçik Vakfı, 29 yıldan bu yana sürdürdüğü vekaleten kurban bağış ücretini, 2024 yılı için hisse başı 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak olarak belirledi.
29.05.2024 10:01:00
İhlas Haber Ajansı
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
Mehmetçik Vakfı'nın kurban bağış bedelleri belli oldu
TSK Mehmetçik Vakfı, 1995 yılından itibaren yapmış olduğu vekaleten kurban temin ve kesim faaliyetini, bu sene de Diyanet İşleri Başkanlığı'nın tebliğleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili yayımladığı tebliğ hükümlerine uygun olarak yürütüyor.

17 Mayıs 2024 tarihi itibarıyla vekaleten kurban bağış kabulüne başlayan Mehmetçik Vakfı, bir hisse bedelini 11 bin 850 TL, 370 ABD doları ve 345 avro olarak belirledi.

TSK Mehmetçik Vakfı'ndan yapılan açıklamada, vekaleten kurban bağışı faaliyetleri kapsamında kesilen kurbanlıkların etlerinden üretilecek konserve kavurmaların şehit yakınları, malul gazi ve engelli Mehmetçik aileleri ile kurban bağışçılarına dağıtılacağını belirtildi. Tüm kesimlerin görüntülü kayıt altına alındığı ve kesim yapıldığı anda bağışçılara mesaj ile bilgi verildiğine dikkat çekilen açıklamada, 'Vekaleten kurban bağışlarıyla elde edilen gelir, yardım planı dahilinde şehit, malul gazi ve engelli Mehmetçik ailelerine yapılacak yardımlarda kullanılacaktır' denildi.

Açıklamada, kurban bağışı hizmetinin, temin edilen kurban sayısı ile sınırlı olması nedeniyle hayırseverlerin bağışlarını son günlere bırakmaması gerektiğine dikkat çekildi. Yurt içinden banka aracılığıyla son bağış tarihi 14 Haziran 2024 saat 17.00, yurt dışından dövizle yapılacak bağışlar için son tarih 12 Haziran 2024 saat 16.00 ve vakıf online bağış sisteminden ise 16 Haziran 2024 saat 18.00'e kadar bağış kabul edilecek.

1982 yılında kurulan TSK Mehmetçik Vakfı, şehitlerin yakınları ile gazi ve engelli Mehmetçiklerin kendilerine ve çocuklarına maddi ve manevi yardım sağlıyor ve çocuklarını yüksek lisans seviyesine kadar okutuyor.

Bu yıl da Mehmetçik Vakfı'na yapılan bağışlar, şehit ve gazi ailelerine ulaşacak.

Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

 
 
Prof. Dr. Levent Kurnaz, 2023'te başlayan El Nino hava olayının sona erdiğini ancak etkilerinin Temmuz ayı ortalarına kadar süreceğini ve bu süreçte yeni sıcaklık rekorları görülebileceğini belirtti.
 
28.05.2024 21:40:00
AA
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor
Yazlar uzuyor, kışlar kısalıyor

Dünyada 2023, tüm zamanların en sıcak yılı olarak kayıtlara geçerken Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, geçen yıl küresel ortalama sıcaklık, 20'inci yüzyıl ortalaması olan 13.9 derecenin 1.18 derece üzerine çıktı. Bundan önceki en sıcak yıl olan 2016'da bu fark 0.15 dereceydi. Bilim insanları küresel ısınmaya neden olan sera gazı salımına ek olarak geçen yıl kırılan küresel ortalama sıcaklık rekorunun ardında yatan en önemli faktörün El Nino hava olayı olduğunu belirtiyor. Avustralya Meteoroloji Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre Haziran 2023'te başlayan El Nino, Nisan ayının ortalarında sona erdi ve başladığı dönemden 15 Mayıs'a kadar geçen yaklaşık bir yıl içinde rekor sıcaklığın yaşandığı gün sayısı 248 oldu. Ocak-Şubat-Mart-Nisan en sıcak aylar olarak kayıtlara geçerken 15 Nisan ila 15 Mayıs tarihleri arasında da sıcaklıklar rekor düzeyde seyretmeye devam etti. El Nino'nun sona erdiği 15 Nisan'dan 15 Mayıs tarihine kadar 30 günün 17'sinde rekor sıcaklık yaşandı, son 13 günün tamamı rekor sıcaklık olarak kayıtlara geçti.

Havanın yol açtığı sorunlar derinleşiyor

Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, El Nino'nun ölçülüp belirlendiği Peru kıyılarından itibaren şiddetinin sona erdiğini söyledi. Son El Nino hava olayının 1998 ve 2016'daki gibi "Süper El Nino" olmadığını vurgulayan Kurnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu aşırı kuvvetli değildi ancak iklim değişikliğinin üzerine bindiği için sıcaklıklar rekor kırdı. Bu nedenle aylarca dünya genelinde kırk türlü bela gördük ve bunları yine görmeye devam edeceğiz. İklim değişikliği nedeniyle dünya genelinde devamlı yukarı doğru giden bir ortalama sıcaklık var. İklim değişikliğiyle birlikte bütün bu oynaklıklar da şiddetleniyor. İstanbul'da bu oynaklıkları görüyoruz. Nisan sonu, Mayıs başında İstanbul'da yaşanan hava serinlemesi anormal değildi, mevsim normallerinin alt sınırındaydı sıcaklıklar. Ancak öncesindeki haftalarda 26-28 dereceleri gördük ve yaz geldi gibi bir tablo oldu. Bu oynaklık artıyor ve bu nedenle mevsimler kaydı diyoruz. Yaz gittikçe uzuyor, kış gittikçe kısalıyor, baharlarda gittikçe çok oynak dönemler oluyor." 

Gazeteci Ziynet Sertel mezarı başında anıldı

İzmir Gazeteciler Cemiyeti Üyesi ve İGC Onursal Başkanı, 26, 27. Dönem CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel'in eşi, Gazeteci Ziynet Sertel, aramızdan ayrılışının 3. yılında mezarı başında ve Ziynet Sertel Parkı'nda ailesi ve dostları tarafından anıldı
28.05.2024 12:40:00 / Güncelleme: 28.05.2024 12:42:34
Haber Merkezi
Gazeteci Ziynet Sertel mezarı başında anıldı
Gazeteci Ziynet Sertel mezarı başında anıldı
Ziynet Sertel'in Eski Bornova Mezarlığı'ndaki anma törenine; Eşi İGC Onursal Başkanı, 26, 27. Dönem CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, İGC Önceki Dönem Başkanı Misket Dikmen, Oğulları Mustafa ve Özmen Sertel, ailesi ve sevenleri katıldı.

"Onu çok özlüyoruz"

Eşi Ziynet Sertel'i kaybedeli 3 yıl olduğunu ama acısının hiç unutulmadığını dile getiren Atila Sertel, "Ziynet'i yaşamak, anlatmak ve onunla birlikte dost olmak hepimize nasip oldu. İnsanların acılara dayanması çok zor, eş acısı çok daha zor. Zor olan insanın sevdiklerinden ayrı kaldıktan sonra hayat tarafından sınanması. Onu çok özlüyor ve çok seviyoruz" dedi.

"İyi insan olmaktan asla ödün vermedi"

İGC Başkanı Dilek Gappi de Ziynet Sertel'in daima sevgi ve minnetle anılacağını ifade ederek, "Azimli, telaşsız, ne yaptığını çok iyi bilen bir insandı. Sakinliğin, objektifliğin gücü ile önemli noktaları çok iyi anlatırdı. Adım adım eşi Atila Sertel ile gezerek Aydınlanma mücadelesine katkı koydu. Çok yürekli, çok kıymetli biriydi. İyi insan olmaktan asla ödün vermedi. Onun mücadeleci ruhunu unutmayacağız" dedi.

"Sükunet ve huzur ile eş değerdi"

İGC Önceki Dönem Başkanı Misket Dikmen ise herkesin ortak duygusunun Ziynet Sertel'i çok özlemek üzerine olduğunu belirterek, "Ziynet hepimiz için sükûnet ve huzur ile eş değerdi. Her zaman sükunetle sorun çözmesine hayran olmuşumdur. Onu güzel gülüşüyle hatırlıyorum" diye konuştu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.