PKK artık orduya dönüştü!

Dile kolay, terörle mücadelede geçen tam 37 yıllık bir ömür. 

Verdiğimiz şehit sayısı çoktan 40 bini aştı. 

Yangın yerine dönüşen nice şehit evleri ve elleri koynunda nice anneler ve babalar. 

Çaresiz kalan nice eşler ve yetim akalan kuzucuklar. 

Bütün bunların yanında bence zerre önemi olmasa da, bu bataklıkta yok olan bir trilyon dolardan fazla milli servet. 

Koca Türk devleti gibi büyük bir gücün karşısında siz zannediyor musunuz ki, sadece çapulculardan oluşan PKK alçak terör örgütü vardır. 

1984 yılından bu tarafa PKK'nın bir an bile olsun yanından ayrı kalmayan ve Türk devletini bölüp parçalamak için başından beri en uygun koşulların oluşmasını bekleyen ülke, ABD'dir. 

Bizimkilerin canlarını veresi geldiği azılı düşman ülke ABD. 

Bu kadar uyumaya ve uyanmamak için direnmeye pes doğrusu! 

ABD'nin kuruluşu zaten katliamlar üzerine olmuştur. 

İspanyollardan devraldıkları katliam kültürünün bayraktarlığını o gün bugündür ABD yapmaktadır. 

Bu yok etme ve yerinden sürme anlayışı ile toplam 70 milyon Türk kökenli Kızılderili'yi ABD yok etmedi mi? 

Bu soykırımcı kültüre sahip uygarlık düşmanı Batı dünyasına karşı büyük bir hayranlık duyan bizdeki siyasetçilere ise, yuh diyor ve yazıklar olsun sözünü ekliyorum. 

PKK terör örgütüne karşı 1994 ve 2000'li yıllarda gerçekten de çok büyük ve başarılı operasyonlar yapılmıştı.  

Ne olduysa bu tarihten sonra olmuş ve PKK terörüne ABD sınırsız destek sağlamaya başlamıştı. 

ABD'nin Irak'a müdahalesinin arka planında, Türkiye gerçeği vardı. 

Türk siyaseti ise bunu görmemek için, adeta uyku ilacı alıyordu. 

1897'den bu tarafa haritası çizilen 'Büyük İsrail' için her şey planlanmıştı. 

Türkiye PKK maharetiyle ve örtülü ABD teçhizatıyla, çok büyük darbeler alacak şekilde tam olarak hedefe oturtulmuştu. 

Bunun için Arap baharı yalan dolanı ile Suriye'nin parçalanması gerekiyordu ve bizimkilerin tam desteği ile bu işte istenildiği gibi başarılmıştı. 

Yapılan ince hesaplamaya göre, Suriye'nin Türkiye sınırı PKK terör örgütü ile onun hamisi durumundaki ABD'ye kalması gerekiyordu. 

Bu işte tam anlamıyla ve sıfır hata payı ile başarılmıştı. 

Hem de bizim sayemizde! 

2000'lerde bitme noktasına gelen ve sayıları artık 100-200'ler olarak ifade edilen PKK terör örgütü, bugün ordu birlikleri haline dönüştürülmüştür. 

Maalesef bizim siyasetimiz sayesinde! 

Dün ellerinde sadece Kalaşnikof tüfeği vardı, bugün ise en modern silah ve mühimmatlar. 

Bitmedi… 

ABD savaş helikopterleri, tanklar, toplar, zırhlı araçlar, füzeler ve daha neler neler! 

Bu kadar ağır silahların bir terör örgütünün elinde bulunması, dünya tarihinde görülmüş bir hadise değildir. 

Buna yönelik çarpıcı bir açıklama da Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler Paşa tarafından yapılmıştır. 

Güler, "Dün PKK'nın elinde sadece Kalaşnikof tüfeği varken, bugün ise kamikaze, helikopter ve en ağır silahlar bulunmaktadır" tespitinde bulunuyor. 

Demek ki Türkiye'nin savaştığı PKK değil, başından beri ABD ve Batı ülkeleridir. 

Tıpkı Ukrayna'nın arkasında tüm Batı ülkelerinin olması gibi. 

ABD çok uzun zamandır ve daha bugün, PKK ile ortak tatbikat yapıyor. 

Daha fazla söze hacet yoktur. 

Türkiye'nin bu düşmanlarına karşı yapacağı iş bellidir. 

Birincisi, çok güçlü ve yeni bir ekonomi modeline geçilmesidir. 

İkincisi, mutlaka diğer ülkeler gibi atom bombasına sahip olunması. 

Bu belki hemen mümkün olmayabilir ama mutlaka bu silahın Rusya veya başka ülkelerden temin edilmesi hayati önemdedir. 

Türkiye ile ABD arasında direkt veya dolaylı bir savaşın çıkmasına ramak kalmıştır. 

Türk ordusunun dikkatine…