Kur'an-ı Kerim'inde "En güzel ahlak üzere olan Peygamberim size ne verdiyse alın, neyi nehyettiyse vazgeçin" emrini buyuran Allah'tır.
Öyleyse, Resulüllah'ın neyi emrettiğini, neyi nehyettiğini bilmeyen bir mantık bugün Kur'an-ı Kerim ayetlerini nasıl okuyup anlayacak, nasıl yorumlayacak? Burada, Peygamberimizin sünnetine olan ihtiyacımız apaçık ortadadır; O'nun tefsiri ve izahı olmadan ayetlerin manalarını kavramak mümkün değildir.Bu konuyu önemine binaen biraz açalım. Bazı ayetlerde bazı kelimeler aynı olmasına rağmen anlam bakımından farklılıklar arzeder. Mesela 'salat' kelimesini ele alırsak; bazı ayetlerdeki karşılığı 'namaz'dır fakat bir başka ayette 'selam' manasına gelmektedir. Bir başka manası ise 'dua'dır. "Muhakkak ki Allah ve melekleri Muhammedine salat ve selam okurlar. Ey iman edenler! Siz de okuyun" (Ahzab 33/56 ) ayetinde 'salat' kelimesi 'Resulüllah'a selam' manasında kullanılmıştır."Rabbin için namaz kılın" (Kevser: 106/2" ayetinde 'namaz' yerine kullanılan 'salat' kelimesi, "Ey müminler! Dua ve sabırla Allah'tan isteyiniz" (Bakara: 2/45) ayetinde ise 'dua' anlamında kullanılmıştır. Şimdi biz Kur'an'da aynı kelimeye verilen üç farklı manayı nasıl anlayacağız? İşte bu sorunun cevabı Peygamber Efendimizin sünnetidir. Çünkü O'nun hayatı Kur'an'dır, Kur'an'ın kendisidir. Peygamberin şahsında yaşadığı İslam, Allah'ın Kur'an'da anlattığı İslam'dır. Bu sebepten Kur'an-sünnet ayrılığından söz edilemez; sünnetle Kur'an birdir."Kur'an bize yeter" diyen insanlara bu örneklerle gerekli cevabı vermiş olduk ama bir misali daha zikretmekte fayda var. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Öyle bir gün gelecek ki, rahat koltuğuna yaslanarak, 'helal-haram hükmünü hadislerde aramaya gerek yok. Kur'an'a bakarak anlarız' diyenler çıkacaktır. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklardır" (Ebu Davud, Sünnet, h.no: 4605; Tirmizi, İlim, 10; Hakim, Müstetrek, 1, 108). Bu hadis, günümüzü göstermesi bakımından hem bir mucize, hem de din üzerinde oynanan oyunları göstermesi bakımından önemli bir ikazdır.Sözün özü; sünnetsiz Kur'an'ı anlamak ve yaşamak mümkün değildir. Milli birlik ve beraberliğimizi de tehdit eden bu tür faaliyetlere karşı Allah'ın Kitabına ve Peygamberimizin sünnetine sarılmak tek çıkar yoldur.Bu manada, milletimiz tarihte ortaya koyduğu güzel örneği unutmayarak, günümüzde karşımıza çıkan bu badirelerden kurtulmayı başaracaktır. Buna inancımız tamdır.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Öyleyse, Resulüllah'ın neyi emrettiğini, neyi nehyettiğini bilmeyen bir mantık bugün Kur'an-ı Kerim ayetlerini nasıl okuyup anlayacak, nasıl yorumlayacak? Burada, Peygamberimizin sünnetine olan ihtiyacımız apaçık ortadadır; O'nun tefsiri ve izahı olmadan ayetlerin manalarını kavramak mümkün değildir.Bu konuyu önemine binaen biraz açalım. Bazı ayetlerde bazı kelimeler aynı olmasına rağmen anlam bakımından farklılıklar arzeder. Mesela 'salat' kelimesini ele alırsak; bazı ayetlerdeki karşılığı 'namaz'dır fakat bir başka ayette 'selam' manasına gelmektedir. Bir başka manası ise 'dua'dır. "Muhakkak ki Allah ve melekleri Muhammedine salat ve selam okurlar. Ey iman edenler! Siz de okuyun" (Ahzab 33/56 ) ayetinde 'salat' kelimesi 'Resulüllah'a selam' manasında kullanılmıştır."Rabbin için namaz kılın" (Kevser: 106/2" ayetinde 'namaz' yerine kullanılan 'salat' kelimesi, "Ey müminler! Dua ve sabırla Allah'tan isteyiniz" (Bakara: 2/45) ayetinde ise 'dua' anlamında kullanılmıştır. Şimdi biz Kur'an'da aynı kelimeye verilen üç farklı manayı nasıl anlayacağız? İşte bu sorunun cevabı Peygamber Efendimizin sünnetidir. Çünkü O'nun hayatı Kur'an'dır, Kur'an'ın kendisidir. Peygamberin şahsında yaşadığı İslam, Allah'ın Kur'an'da anlattığı İslam'dır. Bu sebepten Kur'an-sünnet ayrılığından söz edilemez; sünnetle Kur'an birdir."Kur'an bize yeter" diyen insanlara bu örneklerle gerekli cevabı vermiş olduk ama bir misali daha zikretmekte fayda var. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor ki: "Öyle bir gün gelecek ki, rahat koltuğuna yaslanarak, 'helal-haram hükmünü hadislerde aramaya gerek yok. Kur'an'a bakarak anlarız' diyenler çıkacaktır. Onlar okun yaydan çıktığı gibi dinden çıkacaklardır" (Ebu Davud, Sünnet, h.no: 4605; Tirmizi, İlim, 10; Hakim, Müstetrek, 1, 108). Bu hadis, günümüzü göstermesi bakımından hem bir mucize, hem de din üzerinde oynanan oyunları göstermesi bakımından önemli bir ikazdır.Sözün özü; sünnetsiz Kur'an'ı anlamak ve yaşamak mümkün değildir. Milli birlik ve beraberliğimizi de tehdit eden bu tür faaliyetlere karşı Allah'ın Kitabına ve Peygamberimizin sünnetine sarılmak tek çıkar yoldur.Bu manada, milletimiz tarihte ortaya koyduğu güzel örneği unutmayarak, günümüzde karşımıza çıkan bu badirelerden kurtulmayı başaracaktır. Buna inancımız tamdır.
RAHMETEN Lİ'L-ÂLEMÎN HZ. MUHAMMED (SAV) / Prof. Dr. Haydar BAŞ'ın kaleminden Gönül Sohbetleri
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.