Peyami Safa mahkemeye düştü!
Önce Alkım Yayınları, Damla Yayınevi’ni; ardından Damla Yayınevi Alkım yayınlarını bastırdı. Polis, Alkım’ın raflarındaki Peyami Safa’nın eserlerine el koydu! Sonunda Peyami Safa mahkemelere düştü
01.10.2012 00:00:00
HABER
MERKEZİ
Kitap dünyası, 6 yıl önce patlak veren
telif hakları savaşını konuşuyor. Cağaloğlu’ndaki Damla Yayınevi ile
Kadıköy’deki Alkım Yayınları arasında süren savaşın nedeni Peyami Safa! Ünlü
romancının Cingöz Recai serisindeki hikâyeleri aratmayacak nitelikteki olaylar
zinciri polis baskınlarına kadar uzandı.
Önce Alkım Yayınları, Damla Yayınevi’ni;
ardından Damla Yayınevi Alkım yayınlarını bastırdı. Polis, Alkım’ın
raflarındaki Peyami Safa’nın "Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar
İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi”ne el koydu!
Sonunda Peyami Safa mahkemelere düştü. Dava dosyalarına yansıyan hikâye uzun…
Telif
hakları savaşı
1974 yılında kurulan Damla Yayınevi,
Cingöz Recai serisi de dâhil olmak üzere Peyami Safa’ya ait 25 adet kitabın
telif haklarını, 1974 yılında Peyami Safa’nın mirasçısıyla akdettiği
sözleşmelerle süresiz devraldı. İlk yayın programını çocuk kitapları, ders
kitapları ve tarih kitaplarına göre planlayan Damla Yayınevi, Peyami Safa'nın
"Amerika'da Bir Türk Çocuğu" adlı kitabını basarak kültür hayatımıza
adım attı. Kitapların telif hakları Damla Yayınevi’nde olmasına rağmen Alkım
Yayınları, Peyami Safa’nın yeğini Behçet Safa ile bir telif anlaşması yaptı. Bu
anlaşmaya dayanarak 30 yıl sonra 2006’da Peyami Safa’nın Kartal Pençesinde,
Kaybolan Adam, Esrarlı Köşk, Elmaslar İçinde, Şeytanî Tuzak, Tiyatro Baskını,
Mişon’un Definesi, Zeyrek Cinayeti, Arsen Lüpen İstanbul’da adlı 9 kitabı Alkım
Yayınları tarafından basılmaya başlandı. Damla Yayınevi’nin avukatı Dr. Cahit
Suluk’un verdiği bilgiye göre Alkım Yayınları, 2004 yılında Peyami Safa’nın
yeğeni Behçet Safa ile imzaladığı bir sözleşmeyle bu hakları kendisinin
aldığını iddia ederek kitapları basmaya başlamış.
Süreç
böyle gelişti
Avukat Dr. Cahit Suluk, fikri ve sınai
haklar mahkemelerinde süren olayın sürecini şöyle anlattı:
“Alkım, Damla’nın 30 yıldır piyasadaki
kitaplarını aynen kopyalamıştır. Şöyle ki Damla, bu kitapları merhum Peyami
Safa’nın mirasçısından cüz cüz edinmiş, daha sonra bunları sözleşme gereği
sadeleştirmiştir. Daha da önemlisi yine sözleşmedeki yetkisine dayanarak,
ressamlarla anlaşarak bu kitapları resimletmiştir. Yine Damla, bazı kitapları
kütüphanelerden tarayarak bulmuş ve Osmanlıcadan günümüz Türkçesine tercüme
etmiştir.
Telif hukuku terminolojisiyle konuşacak
olursak Damla, tercüme yapmak suretiyle bazı kitapları işlemiştir (işleme
hakkı). Alkım ise, Damla’nın bu kitaplarını birebir kopyalamıştır. Böylece
Damla’nın hem tercümesini, hem de resimlerini korsanlamıştır. O kadar ki, resim
alt yazılarını da aynen kopyalayarak kendi baskılarında kullanmıştır. Yavuz
hırsız ev sahibini bastırır misali Alkım, sonradan akdettiği sözleşmeye
dayanarak; Damla aleyhinde telif hakkı ihlali nedeni ile savcılık şikâyetinde
bulunmuş ve Damla Yayınevine gelerek arama ve el koyma kararını infaz etmiştir.
Damla, savcılık dosyasına sunduğu
savunmasında işin aslını anlatıp 38 yıldır telif sözleşmesine dayanarak davaya
konu kitapların basımını yaptığını, karşı tarafın sözleşmesinin ve hak
sahipliğinin geçersiz olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine Savcılık, Alkım
şikâyetini inandırıcı bulmayarak Damla lehine takipsizlik karar vermiştir.
Alkım, söz konusu takipsizlik kararına itiraz etmiş ve Bakırköy Ağır Ceza
Mahkemesi de söz konusu itirazı reddetmiştir.
Alkım, bu kez İstanbul 3. Fikri ve Sınai
Haklar Hukuk Mahkemesinde aynı iddialarla tedbir talebinde bulundu. Yapılan
tedbir duruşmasında mahkeme, şartları oluşmayan Alkım’ın hukuka aykırı tedbir
talebini reddetti. Alkım tüm bu girişimlerinden herhangi bir sonuç alamamasına
rağmen yine aynı iddiaları tekrarlayarak bu kez İstanbul 2. Fikri ve Sınai
Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüz iddiasıyla bir dava açtı. Bu
dava halen sürüyor.
Damla Yayınevi de Alkım’ın haksız ve
mesnetsiz hukuki girişimleri karşısında telif haklarına tecavüz teşkil eden bu
kitaplar içerisinde yer alan ve tüm telif hakları kendisine ait resimleri,
tercümeleri bire bir aynen kullandığını tespit ederek Alkım hakkında Kadıköy ve
İstanbul Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulundu. Yine Alkım aleyhinde Kartal
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüzün tespiti refi
ve tazminat talepli dava açtı.”
Polis
bu kez Alkım'ı bastı
Bu sefer, Damla Yayınevi söz konusu
eserler için Alkım’ı bastırdı. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç
duyurusu üzerine arama ve elkoyma kararı verildi. Polis, Alkım tarafından basılan
Peyami Safa eserlerine el koydu. Damla’nın 30 yılı aşkın bir süredir basım,
satış ve dağıtımını yaptığı Peyami Safa’ya ait "Kaybolan Adam” “Esrarlı
Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un
Definesi” adlı 6 ayrı kitap raflardan toplatıldı. Olayla ilgili dava Üsküdar
Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
MERKEZİ
Kitap dünyası, 6 yıl önce patlak veren
telif hakları savaşını konuşuyor. Cağaloğlu’ndaki Damla Yayınevi ile
Kadıköy’deki Alkım Yayınları arasında süren savaşın nedeni Peyami Safa! Ünlü
romancının Cingöz Recai serisindeki hikâyeleri aratmayacak nitelikteki olaylar
zinciri polis baskınlarına kadar uzandı.
Önce Alkım Yayınları, Damla Yayınevi’ni;
ardından Damla Yayınevi Alkım yayınlarını bastırdı. Polis, Alkım’ın
raflarındaki Peyami Safa’nın "Kaybolan Adam” “Esrarlı Köşk” “Elmaslar
İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un Definesi”ne el koydu!
Sonunda Peyami Safa mahkemelere düştü. Dava dosyalarına yansıyan hikâye uzun…
Telif
hakları savaşı
1974 yılında kurulan Damla Yayınevi,
Cingöz Recai serisi de dâhil olmak üzere Peyami Safa’ya ait 25 adet kitabın
telif haklarını, 1974 yılında Peyami Safa’nın mirasçısıyla akdettiği
sözleşmelerle süresiz devraldı. İlk yayın programını çocuk kitapları, ders
kitapları ve tarih kitaplarına göre planlayan Damla Yayınevi, Peyami Safa'nın
"Amerika'da Bir Türk Çocuğu" adlı kitabını basarak kültür hayatımıza
adım attı. Kitapların telif hakları Damla Yayınevi’nde olmasına rağmen Alkım
Yayınları, Peyami Safa’nın yeğini Behçet Safa ile bir telif anlaşması yaptı. Bu
anlaşmaya dayanarak 30 yıl sonra 2006’da Peyami Safa’nın Kartal Pençesinde,
Kaybolan Adam, Esrarlı Köşk, Elmaslar İçinde, Şeytanî Tuzak, Tiyatro Baskını,
Mişon’un Definesi, Zeyrek Cinayeti, Arsen Lüpen İstanbul’da adlı 9 kitabı Alkım
Yayınları tarafından basılmaya başlandı. Damla Yayınevi’nin avukatı Dr. Cahit
Suluk’un verdiği bilgiye göre Alkım Yayınları, 2004 yılında Peyami Safa’nın
yeğeni Behçet Safa ile imzaladığı bir sözleşmeyle bu hakları kendisinin
aldığını iddia ederek kitapları basmaya başlamış.
Süreç
böyle gelişti
Avukat Dr. Cahit Suluk, fikri ve sınai
haklar mahkemelerinde süren olayın sürecini şöyle anlattı:
“Alkım, Damla’nın 30 yıldır piyasadaki
kitaplarını aynen kopyalamıştır. Şöyle ki Damla, bu kitapları merhum Peyami
Safa’nın mirasçısından cüz cüz edinmiş, daha sonra bunları sözleşme gereği
sadeleştirmiştir. Daha da önemlisi yine sözleşmedeki yetkisine dayanarak,
ressamlarla anlaşarak bu kitapları resimletmiştir. Yine Damla, bazı kitapları
kütüphanelerden tarayarak bulmuş ve Osmanlıcadan günümüz Türkçesine tercüme
etmiştir.
Telif hukuku terminolojisiyle konuşacak
olursak Damla, tercüme yapmak suretiyle bazı kitapları işlemiştir (işleme
hakkı). Alkım ise, Damla’nın bu kitaplarını birebir kopyalamıştır. Böylece
Damla’nın hem tercümesini, hem de resimlerini korsanlamıştır. O kadar ki, resim
alt yazılarını da aynen kopyalayarak kendi baskılarında kullanmıştır. Yavuz
hırsız ev sahibini bastırır misali Alkım, sonradan akdettiği sözleşmeye
dayanarak; Damla aleyhinde telif hakkı ihlali nedeni ile savcılık şikâyetinde
bulunmuş ve Damla Yayınevine gelerek arama ve el koyma kararını infaz etmiştir.
Damla, savcılık dosyasına sunduğu
savunmasında işin aslını anlatıp 38 yıldır telif sözleşmesine dayanarak davaya
konu kitapların basımını yaptığını, karşı tarafın sözleşmesinin ve hak
sahipliğinin geçersiz olduğunu beyan etmiştir. Bunun üzerine Savcılık, Alkım
şikâyetini inandırıcı bulmayarak Damla lehine takipsizlik karar vermiştir.
Alkım, söz konusu takipsizlik kararına itiraz etmiş ve Bakırköy Ağır Ceza
Mahkemesi de söz konusu itirazı reddetmiştir.
Alkım, bu kez İstanbul 3. Fikri ve Sınai
Haklar Hukuk Mahkemesinde aynı iddialarla tedbir talebinde bulundu. Yapılan
tedbir duruşmasında mahkeme, şartları oluşmayan Alkım’ın hukuka aykırı tedbir
talebini reddetti. Alkım tüm bu girişimlerinden herhangi bir sonuç alamamasına
rağmen yine aynı iddiaları tekrarlayarak bu kez İstanbul 2. Fikri ve Sınai
Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüz iddiasıyla bir dava açtı. Bu
dava halen sürüyor.
Damla Yayınevi de Alkım’ın haksız ve
mesnetsiz hukuki girişimleri karşısında telif haklarına tecavüz teşkil eden bu
kitaplar içerisinde yer alan ve tüm telif hakları kendisine ait resimleri,
tercümeleri bire bir aynen kullandığını tespit ederek Alkım hakkında Kadıköy ve
İstanbul Cumhuriyet Savcılığına şikâyette bulundu. Yine Alkım aleyhinde Kartal
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde telif haklarına tecavüzün tespiti refi
ve tazminat talepli dava açtı.”
Polis
bu kez Alkım'ı bastı
Bu sefer, Damla Yayınevi söz konusu
eserler için Alkım’ı bastırdı. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç
duyurusu üzerine arama ve elkoyma kararı verildi. Polis, Alkım tarafından basılan
Peyami Safa eserlerine el koydu. Damla’nın 30 yılı aşkın bir süredir basım,
satış ve dağıtımını yaptığı Peyami Safa’ya ait "Kaybolan Adam” “Esrarlı
Köşk” “Elmaslar İçinde” “Şeytanî Tuzak” “Tiyatro Baskını” ve “Mişon’un
Definesi” adlı 6 ayrı kitap raflardan toplatıldı. Olayla ilgili dava Üsküdar
Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.