Paralel destekli 'açılım'ın geldiği nokta

Müslüman Kürt kardeşlerimizi özellikle çocukları katlederek, ülkemiz ve dünya genelinde sesini duyuran Öcalan liderliğindeki PKK artık kendilerini bir özgürlük hareketi olarak anıyor, andırıyor ve hedeflerine çok yaklaştıklarına inanıyorlar. Tabi "bebek katilliğinden liderliği, insan katliamlarından halk hareketine" giden yolu çok iyi görmemiz lazım. Acıdır ama! Bu yolu açan bizleriz. Bizlerin seçtiği partilerdir. AKP'dir, CHP'dir, MHP'dir. AKP terör örgütüne ve terörist başına teslim olmuştur. CHP, bir türlü bu terör örgütüne gönül vermiş, hizmetkâr olmuş kişi ve sosyal yapılanmalardan kendini temizleyemediği gibi sosyalist enternasyonal toplantılarında da, terör örgütü lehine alınan kararların altına imza atmıştır. MHP ise çözümsüz, çaresiz bir şekilde, modası geçmiş sloganlarla terörü bitireceğine inanmakla kendini avutuyor. Tabi bu noktaya gelmemizin birinci sebebi 11 yıllık AKP iktidarıdır. Hemen aklınıza "açılım" süreci gelecektir ama bu noktaya gelişin mesajları çok öncelerden verilmişti. Türk Milletinin başbakanı, bu millete ve devlete kasteden terörist başına "sayın" demiş, Allah'ın övdüğü şehitlere ise "kelle" tanımlaması yapmıştı. Yine hatırlarsınız! Erdoğan, Diyarbakır'ı yıldız yapacağım, diyordu. Nasıl? Büyük Ortadoğu projesi içinde? BOP'un girdiği ülkelerde ne var? Kan var, gözyaşı var, talan var, ayrılık var vs? Ve hükümet tarafından analar ağlamasın, kan dursun, kardeşlik gelsin vs. gibi süslü cümlelerle başlatılan, bombadan daha tehlikeli demokrasi (!) paketleriyle desteklenen açılımla geldiğimiz noktada artık?Meclis kürsüsünden "PKK bir terör örgütü değil halk hareketidir", "Öcalan, Kürt halkının lideridir, özgürlüğüne kavuşmalıdır" denilirken?Sokaktan da aynı sesler daha yüksek bir biçimde dillendirilmektedir. Geçen hafta BDP'nin düzenlediği Diyarbakır'daki yürüyüşte "bebek katlinin" posteri açılmış ve polis müdahale etmek istemişti.BDP İl Başkanın cevabı adeta Erdoğan hükümetinin, teröriste teslim ve terörist olmanın haklılığını (!)  vurgulayan bir mantıktı; "Posterin nesi yasadışı? Devlet, o posterin sahibi ile görüşme yapıyor. Şu anda kanunla İmralı'da görüşme yapıyor." Başka söze gerek var mı? Var! Erdoğan'ın yardımcısı Beşir Atalay'ın söyleyecek sözü var. "Kabul etseniz de etmeseniz de Öcalan Kürtlerin lideridir." Başta da dediğim gibi bu günlerin geleceği çok önceden belliydi. Erdoğan ne demişti; "bu ülkede terör sorunu yoktur, Kürt sorunu vardır"Şimdi AKP'li yetkililer, bu yetkililerin tabanda (halk içinde) beslediği hizmetkârlar "açılım" için bin bir sebep, iyi niyet vs. şeyler anlatacaklar. Çok basit bir yoldan "açılıma" gidelim?Bu açılım kim istediği için yapıldı? BOP sahipleri.Açılımı kimler destekliyor? ABD, İsrail, Fransa, İngiltere, Almanya, ? Yani Haçlı devletleri? Başka, Barzani, İmralı canisi, Kandil teröristleri ve sözcüleri? Başka, Pensilvanya muhkimi.Şimdi soruyorum; Bu açılım denen şeyden devletimize, milletimize hayır gelir mi? İki kere düşünmeye gerek yok. Bu isimleri gördüğünde anında "hayır" diyeceksin. Demezsen yarın çok geç olacak?