PTT'den özel kurye şirketlerine itiraz var. PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dağaşan, posta pekeli altında bulunan maddelerin, PTT dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından kabul, taşıma ve dağıtımının yapılmasına kanunen olanak bulunmadığını ve bu hizmetlerin yapılmasının "suç'' oluşturduğunu savundu
PTT'den özel kurye şirketlerine itiraz var. PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dağaşan, posta pekeli altında bulunan maddelerin, PTT dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından kabul, taşıma ve dağıtımının yapılmasına kanunen olanak bulunmadığını ve bu hizmetlerin yapılmasının "suç'' oluşturduğunu savundu.
PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dursun Dağaşan, Anayasa ve Posta Kanunu'nun, özel dağıtım kuruluşlarının kurulması ve bunların hizmet sunmasına izin vermediğini iddia etti.
Anayasa'nın 22. maddesinde, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğunun yer aldığını ve haberleşmede gizliliğin öngörüldüğünü kaydeden Dağaşan, "Gizlilikten amaç ise haberleşme araçlarının her türlü müdahale ve baskıdan uzak, emniyetli bir ortamda, kişilere güven verici bir biçimde olması gereğidir'' dedi.
Dayanak Posta Kanunu
Dağaşan, 5584 sayılı Posta Kanunu'nun 1. maddesinde, açık ve kapalı mektuplar, kartlar, gazeteler ve belli zamanda çıkan dergiler, kitaplar, her türlü basılmış kağıtlar, küçük paketler, değer konulmuş mektuplar ve kutular, değer konulmuş veya konulmamış posta kolileri ve tebliğ kağıtlarını kabul etmek, taşımak ve dağıtmakla PTT İdaresi'nin görevli kılındığını bildirdi.
Kanunun 2. Maddesi'nde ise açık ve kapalı mektuplar, üzerlerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların posta tekeli olarak kabul edildiği, belirtilen nedenlerle posta pekeli altında bulunan maddelerin PTT dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından kabul, taşıma ve dağıtımının yapılmasına kanunen imkan olmadığı gibi, bu hizmetin yapılmasının da suç oluşturduğunun, Posta Kanunu'nun 59. maddesinde hüküm altına alındığını vurgulayan Dağaşan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kanunun emredici hükümlerine rağmen, posta tekelini ihlal ettiğitespit edilen firmalar aleyhinde, faaliyetlerinin durdurulması için davalar açılıyor, yetkilileri hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuluyor. Alıcı ve göndericilerin mağdur duruma düşmemeleri için, posta tekeli kapsamındaki gönderilerini PTT aracılığıyla göndermeleri gerekir.''
Gizliliği PTT koruyabilir
Devletin, haberleşmenin gizliliğine özel önem verdiğini ve bunu Anayasa ile teminat altına aldığını, tüzel kişiliğe sahip faaliyetlerin de, PTT aracılığıyla gizliliği koruduğunu belirten Dağaşan, şöyle devam etti:"Bu sistem, Anayasa'nın özüne tamamen uygun bulunmaktadır. Diğer taraftan, Anayasa'nın 128. maddesi de devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esasına göre görev sürdürmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceğini hüküm altına almıştır. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye tabidir. Kararname'nin 2. maddesinde, (Kamu İktisadi Kuruluşu, sermayesinin tamamı devlete ait olup, tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısı ile ürettiği mal ve hizmetleri imtiyaz sayılan Kamu İktisadi Teşebbüsüdür)denilmiştir."
PTT'den özel kurye şirketlerine itiraz var. PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dağaşan, posta pekeli altında bulunan maddelerin, PTT dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından kabul, taşıma ve dağıtımının yapılmasına kanunen olanak bulunmadığını ve bu hizmetlerin yapılmasının "suç'' oluşturduğunu savundu.
PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Dursun Dağaşan, Anayasa ve Posta Kanunu'nun, özel dağıtım kuruluşlarının kurulması ve bunların hizmet sunmasına izin vermediğini iddia etti.
Anayasa'nın 22. maddesinde, herkesin haberleşme hürriyetine sahip olduğunun yer aldığını ve haberleşmede gizliliğin öngörüldüğünü kaydeden Dağaşan, "Gizlilikten amaç ise haberleşme araçlarının her türlü müdahale ve baskıdan uzak, emniyetli bir ortamda, kişilere güven verici bir biçimde olması gereğidir'' dedi.
Dayanak Posta Kanunu
Dağaşan, 5584 sayılı Posta Kanunu'nun 1. maddesinde, açık ve kapalı mektuplar, kartlar, gazeteler ve belli zamanda çıkan dergiler, kitaplar, her türlü basılmış kağıtlar, küçük paketler, değer konulmuş mektuplar ve kutular, değer konulmuş veya konulmamış posta kolileri ve tebliğ kağıtlarını kabul etmek, taşımak ve dağıtmakla PTT İdaresi'nin görevli kılındığını bildirdi.
Kanunun 2. Maddesi'nde ise açık ve kapalı mektuplar, üzerlerinde haberleşme mahiyetinde yazı bulunan kartların posta tekeli olarak kabul edildiği, belirtilen nedenlerle posta pekeli altında bulunan maddelerin PTT dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından kabul, taşıma ve dağıtımının yapılmasına kanunen imkan olmadığı gibi, bu hizmetin yapılmasının da suç oluşturduğunun, Posta Kanunu'nun 59. maddesinde hüküm altına alındığını vurgulayan Dağaşan, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Kanunun emredici hükümlerine rağmen, posta tekelini ihlal ettiğitespit edilen firmalar aleyhinde, faaliyetlerinin durdurulması için davalar açılıyor, yetkilileri hakkında cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunuluyor. Alıcı ve göndericilerin mağdur duruma düşmemeleri için, posta tekeli kapsamındaki gönderilerini PTT aracılığıyla göndermeleri gerekir.''
Gizliliği PTT koruyabilir
Devletin, haberleşmenin gizliliğine özel önem verdiğini ve bunu Anayasa ile teminat altına aldığını, tüzel kişiliğe sahip faaliyetlerin de, PTT aracılığıyla gizliliği koruduğunu belirten Dağaşan, şöyle devam etti:"Bu sistem, Anayasa'nın özüne tamamen uygun bulunmaktadır. Diğer taraftan, Anayasa'nın 128. maddesi de devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esasına göre görev sürdürmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceğini hüküm altına almıştır. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye tabidir. Kararname'nin 2. maddesinde, (Kamu İktisadi Kuruluşu, sermayesinin tamamı devlete ait olup, tekel niteliğindeki mal ve hizmetleri kamu yararı gözeterek üretmek ve pazarlamak üzere kurulan ve gördüğü bu kamu hizmeti dolayısı ile ürettiği mal ve hizmetleri imtiyaz sayılan Kamu İktisadi Teşebbüsüdür)denilmiştir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.