Ortadoğu'da iç savaş zamanı

İsrail Filistin'deki iç çekişmeyi kızıştırmak için Abbas'ı desteklerken, 'ılımlılar paktı' ve Ürdün Lübnan'da mezhep savaşı çıksın diye uğraşıyor Arap bölgesini saran korkunç kutuplaşmaların gölgesinde yazmak, tehlikeyle dolu bir maceraya dönüştü. Bu tehlikelerin en hafifi ötekine karşı taraf tutma suçlaması, en ağırıysa dengeli olmak, gerçeği cesurca anlatmak ve sorumlulara işaret etmek istendiğinde gelen öfke ve saldırılar. İki krizden söz ediyoruz. İlki, Hamas ve el Fetih arasında iç savaşın başladığı Filistin'de. İkincisiyse Lübnan'da. Aynı ülkenin vatandaşları arasındaki uçurum son birkaç haftada derinleşti. Bütün kırmızı çizgiler çiğnendi, çözüm ve aracılara ayak diretildi ve Irak'takinden de daha sert olabilecek iç savaşın patlama ihtimali doğdu. İki krizde de ABD ve ona bağlı ılımlı hükümetler, askeri ve mali olarak 'öteki'yle mücadele kampı içinde yer alıyor. ABD, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın Mısır ve Ürdün desteği ve İsrail'in el Fetih'e akan silahları görmezden gelmesiyle kurmaya çalıştığı başkanlık muhafızlarının güçlendirilmesi için, 128 milyon dolar taahhüdünde bulundu. İşte aynı ülkeler, Lübnan ekonomisini kurtarmak ve Sinyora hükümetini desteklemek için 8 milyar dolar ayırıyor. Muhalefet tahrik mi ediliyor? Yeni ılımlılar paktının harekete geçmesi ve Lübnan için görülmemiş bir tutarda bağış yapmak istemesi güzel. Zira Lübnanlılar her tür yardıma muhtaç, ama bu cömertliğin ters sonuç doğurmasından ve bir tarafa odaklanıp diğerini tahrik etmek olarak yorumlanmasından endişeliyiz. Mali yardımın istikrar ve güvenliğin sağlanması şartına bağlandığını dikkate alırsak, tahrik edilen taraf istikrarı ulaşılması zor hale getirmek isteyebilir. Lübnan barut fıçısı, silah deposu, hayal kırıklığı ve 'tıkanık bir dağ'. Lübnan, ülkeyi 1970'lerde paramparça ve yerle bir eden ilk savaştan tamamen farklı olabilecek yeni bir savaşa doğru füze hızıyla ilerliyor. İlki vatansever güçlerle vatansever olmayan güçler; solla, emperyalist ve İsrail'le işbirliği yapan muhafazakâr sağ arasındaydı. Gelecek savaşsa, mezhep savaşı olacak. Dış güçler, Arap-Amerikan ılımlılar paktı ve Ürdün Kralı Abdullah'ın İran, Suriye ve Hizbullah'ı kapsadığını dile getirdiği Şii hilal bu mezhep savaşını besliyor. ABD-İran savaşının provası Keskin nişancıların binaların çatılarına dönüşü, askeri engeller, ateş açmalar ve öğrenci çatışmaları kanalıyla Lübnan'da belirtilerini açıkça gördüğümüz iç savaş, Irak'taki benzerinin bir uzantısı, İran'la ABD-İsrail arasındaki büyük savaşın provasıdır. Lübnan halkı bölgesel ve uluslararası hesapların tasfiyesini, ülkedeki istikrarın yok olması ve vatandaşlarının kanıyla ödüyor. Tıpkı geçen yazki İsrail saldırılarına yönelik tarihi zaferin bedelini ödediği gibi. Lübnan'daki ilk iç savaş 17 yıl sürdü, her şeyi yaktı ve kimse zafer kazanmadı. Yeni bir iç savaşın kaç yıl süreceğini ve Lübnanlılara ne kadar kayba mal olacağını Allah bilir. Halihazırda taraflara inat hâkim, muhtemel bir anlaşmayı engellemek için dışarıdan beslenenler var. Akil kişilerse ya gizleniyor ya da maalesef hiç kimse onları dinlemiyor. Sonuç ise herkes için felaket. Abdulbari Atwan Kuds-el Arabi/ Radikal