Abdulvahid bin Zeyd anlatıyor..... - Çok kere sefere çıkardım. Yine seferlerimden birinde idi. Bir zata rastladım.Üzerinde kıldan örme bir elbise vardı. Selam verip:- Allah'ın rahmeti üzerine olsun.Dedim. Bundan sonra,- Sana birşey soracağım.Dedim. Şöyle dedi:- Soracağın şey kısa olsun... Çünkü günler geçiyor, nefeslerimiz sayılı ve zamanla ölçülüdür. Rabbımız da her halimize vâkıftır. İşitiyor ve görüyor.Bundan sonra sorularıma başladım. Ben sordum o cevap verdi:- Takvanın başı nedir?- Allah'la sabretmektir.- Sabrın başı nedir?- Allah'a tevekküldür.- Tevekkülün başı nedir?- Her yanı bırakıp Allah'a yönelmektir.- Her yanı bırakıp Allah'a yönelmek nasıl olacak?-Allah için tek kalmaya alışarak.- Bu tek kalmak nasıl olur?- Her maddi yönden kalbi çekmektir. Allah'tan başka hepsini bırakmakla olur.- En tatlı şey nedi?- Allah'ın zikrine alışkanlık peyda olmasıdır.- En temiz ve pak olan şey nedir?- Allah'la olmaktır.- En yakın şey nedir?- Allah'a varmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.































































































