Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Rasim Somer Diler, öğrenme güçlüğünün Türkiye'de yapılmış geniş kapsamlı bir araştırma bulunmamasına rağmen sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu söyledi. Diler, bir çocuğun "zekası normal ya da normalin üstünde olmasına rağmen, dinleme, düşünme, anlama, kendini ifade etme, okuma yazma veyamatematik becerilerinde yaşıtlarına ve zekasına oranla düşük başarı gösterme" olarak tanımlanan öğrenme güçlüğünün çocuğun doğumu ile başladığın kaydetti.
Aileden geçebiliyor
Diler, "Bebek, anne karnındayken bazı nöronal (sinir) hücrelerinin uygun yerlere göç ederek yerleşmesi gerekirken, bu süreç bazen eksik kalabilmekte ve bu da öğrenme güçlüğüne neden olmaktadır"dedi. Beynin sağ ve sol yarım küreleri arasında koordinasyon eksik olarak tamamlandığında da öğrenme güçlüğünün ortaya çıktığını vurgulayan Diler, şöyle konuştu: "Annebabalarında ya da kardeşlerinde öğrenme güçlüğü olan çocukların, aynı sorunu yaşama olasılıkları diğer çocuklara oranla yüzde 5 12 daha fazladır. Çift yumurta ikizlerinde öğrenme güçlüğü bulunma ihtimali tek yumurta ikizlerinden daha yüksektir."
Aileden geçebiliyor
Diler, "Bebek, anne karnındayken bazı nöronal (sinir) hücrelerinin uygun yerlere göç ederek yerleşmesi gerekirken, bu süreç bazen eksik kalabilmekte ve bu da öğrenme güçlüğüne neden olmaktadır"dedi. Beynin sağ ve sol yarım küreleri arasında koordinasyon eksik olarak tamamlandığında da öğrenme güçlüğünün ortaya çıktığını vurgulayan Diler, şöyle konuştu: "Annebabalarında ya da kardeşlerinde öğrenme güçlüğü olan çocukların, aynı sorunu yaşama olasılıkları diğer çocuklara oranla yüzde 5 12 daha fazladır. Çift yumurta ikizlerinde öğrenme güçlüğü bulunma ihtimali tek yumurta ikizlerinden daha yüksektir."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.