O ev Allah’ın yüceltildiği evdir
Allah’ın Resûlü (s.a.a), “Allah'ın yücelmesine izin verdiği evlerde...” ayetini okudu. “Bunlar hangi evlerdir?” diye soruldu. Resûlullah (s.a.a), “Peygamberlerin evleridir” buyurdu. “Ey Allah’ın Resûlü! Bu, Ali ve Fâtıma’nın evi de bu evlerden midir?” diye soruldu. “Evet! Onların en üstünlerindendir” buyurdu.
22.06.2019 00:00:00





Kur'an'da şöyle buyurulur: "Allah'ı unutup da, Allah'ın da kendilerini kendilerine unutturduğu kimseler gibi olmayın; onlar, yoldan çıkmış kimselerdir." (Haşr, 19).
İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: "Allah'ı unutan kimseye, Allah bizzat kendisini unutturur." (Gurer'ul-Hikem, 7797).
"Dilin zikri, hamd ve sena etmek; nefsin zikri, sıkı çalışmak ve zorluklara tahammül etmek; ruhun zikri, korku ve ümit; kalbin zikri, doğruluk ve sefa; aklın zikri, ululamak ve hayâ; marifetin zikri teslim ve rızayet; bâtının zikri ise müşahade ve görmektir." (Mustedrek'ul-Vesail, 5/397/6177).
Allah'ın zikredildiği evler hususunda Kur'an'da buyurulur ki: "Allah'ın yücelmesine ve içlerinden adının anılmasına izin verdiği evlerde, insanlar sabah akşam O'nu tesbih ederler." (Nur, 36).
Aynı hususta Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "İçinde Allah'ın zikredildiği ve içinde Allah'ın zikredilmediği evin misali, diri ve ölü misalidir." (Kenz'ul-Ummal, 1923).
İbn-i Merduye, şöyle nakletmektedir:
"Allah'ın Resûlü (s.a.a), "Allah'ın yücelmesine izin verdiği evlerde..." ayetini okudu. Adamın birisi kalkarak şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resûlü! Bunlar hangi evlerdir?" Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Peygamberlerin evleridir." Ebu Bekir kalkarak şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resûlü! Bu, Ali ve Fâtıma'nın evi de bu evlerden midir?" Resûlullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Evet! Onların en üstünlerindendir." (Dur'ul-Mensur, 6/203).
Ebu Hamza Sumali şöyle diyor:
İmam Bâkır (a.s) hacca gidip Hişam b. Abdulmelik kendisiyle görüşünce insanlar ona yönelerek sorular soruyorlardı. İkrime şöyle dedi: "Yüzünde ilim nişanesi olan bu kimse kimdir? Şüphesiz onu küçük düşüreceğim." Ama İkrime, İmam'ın (a.s) karşısına durunca bedeni titredi ve utanarak şöyle dedi: "Ey İbn-i Resûlillah! Ben İbn-i Abbas ve diğerlerinin yanında çok oturdum ama onların hiçbirinin yanında bu hale düşmedim." İmam Bâkır (a.s) şöyle buyurdu: "Ey Şamlıların hakir kulu! Sana eyvahlar olsun. Sen Allah'ın yüceltilmesine ve adının anılmasına izin verdiği evin huzurundasın." (Nur'us-Sakaleyn, 3/607/182).
İmam Bâkır (a.s), Katade'ye, "Sen kimsin?" diye sordu. O, "Ben, Katade b. Diamet'il Basri'yim" dedi. İmam Bâkır (a.s) ona şöyle buyurdu: "Sen Basra ehlinin fakihi misin?" O, "Evet" dedi. Katade uzun bir süre sustuktan sonra şöyle dedi: "Allah seni salih kılsın. Allah'a and olsun ki, ben fakihlerin huzurunda ve İbn-i Abbas'ın karşısına oturdum ama hiçbirinin yanında kalbim böyle titremedi."
İmam (a.s) ona şöyle buyurdu: "Eyvahlar olsun sana! Sen nerede olduğunu biliyor musun? Sen 'Allah'ın yüceltilmesine izin verdiği evler…' huzurundasın. Bu evler biziz. Sen onların karşısındasın." Katade şöyle dedi: "Allah'a and olsun ki, doğru söylüyorsun. Allah beni sana feda etsin, Allah'a yemin olsun ki bu evlerden maksat taş ve topraktan evler değildir." (el-Kafi, 6/256/1). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.