Neden savaştık?
16.05.2003 00:00:00
The Independent Gazetesi'nin yorumunda, Irak savaşının siyasi ve hukuki temeline bir kez daha kuşku düşürüldüğü belirtilerek, Irak'taki kimyasal silahların o kadar da hayati öneme haiz olmadığı ifadeleri sorgulanmaya başladı. Saddam'ın kimyasal ve biyolojik silah kapasitesi konusundaki kafa karışıklığının da arttığı gerçeği gözler önüne serildi. Yorumda, Straw'un, Saddam'ın elinde bulunduğunu öne sürdüğü 10 bin litre şarbon mikrobuyla ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine, "10bin litre demek bir petrol tankerinin üçte biri demektir. Bizim Fransatopraklarının iki katı büyüklükteki Irak topraklarında bir petrol tankerinin üçte biri kadar şarbonu bulup bulamayacağımız tabii ki ilerde görülecek" dediği kaydedildi.
BBC'nin radyo 4 kanalına konuşan Straw, kitle imha silahlarının Irak'taki varlığından emin olduklarını, bu konuda hiç kuşku duymadıklarını belirtirken, "bu silahların bulunup bulunmamasının iseo kadar hayati önem taşımadığını" söylemişti. Bu sözleri değerlendiren eski savunma bakanlarından Peter Kilfoyle, Straw'u "tarihi yeniden yazmaya kalkışmakla" suçladı ve şöyle dedi: "Demek ki kitle imha silahları konusunda yapılan bütün bu iddialar kum üzerine inşa edilmişti. Eğer bu silahlar bulunmazsa, Irak'ta yapılan savaşın hukukileştirilmesinin tek ikna edici yolu ortadan kalkmış olur. Bu da gösteriyor ki, süper güçler adalelerini çalıştırma ve yeni kaynaklar arama derdine düştü. Bu kaynağın adı da petroldü."
BBC'nin radyo 4 kanalına konuşan Straw, kitle imha silahlarının Irak'taki varlığından emin olduklarını, bu konuda hiç kuşku duymadıklarını belirtirken, "bu silahların bulunup bulunmamasının iseo kadar hayati önem taşımadığını" söylemişti. Bu sözleri değerlendiren eski savunma bakanlarından Peter Kilfoyle, Straw'u "tarihi yeniden yazmaya kalkışmakla" suçladı ve şöyle dedi: "Demek ki kitle imha silahları konusunda yapılan bütün bu iddialar kum üzerine inşa edilmişti. Eğer bu silahlar bulunmazsa, Irak'ta yapılan savaşın hukukileştirilmesinin tek ikna edici yolu ortadan kalkmış olur. Bu da gösteriyor ki, süper güçler adalelerini çalıştırma ve yeni kaynaklar arama derdine düştü. Bu kaynağın adı da petroldü."
