Mozaik ve ilim

Ne hikmetse Türkiye'nin bir mozaik olduğu devlet yetkililerince de ve âdeta zevkle ifade edilmekte. Üstelik bu mozaik iddiacılarının verdikleri rakamlar da çok değişiktir: Başbakan Çiller 47, Demirel 57, Tayyip Bey de 27 tane olduğunu ifade etmişlerdir. Bu şaşırtıcı ifadelerin hepsinin de hedefi seçmendir. Ama ortadadır ki bu kadar ihtilâf olan bir konu derin bir şüphe kaynağı da olacaktır.Bu şüpheyi gidermek için elbette hakem ilim olmalıdır.İlim bu konuda şu iki şartı ileri sürmektedir. Birincisi etnik çeşitlilik, ikincisi bu etnik çeşitliliğin toplam nüfusun en az yüzde 35'ine ulaşmış bulunmasıdır. Ali Tayyar Önder'in, Türkiye'nin Etnik Yapısı kitabının 34. sayfasından bu ilmi görüşün sahibinin Prof. Dr. Martin Lipset olduğunu görmekteyiz. Yine aynı kitaptan öğrenmekteyiz ki, 17 etnik gruba malik bulunan Fransa -ki bunların 16'sı milyon ve yüz binlerle ifade edilmektedir ve toplamları yüzde 19'u bulmaktadır- buna rağmen asla etnik mozaik olmayı kabul etmemektedir. Etnik kitle...TÜRKİYE'DE nüfusun yüzde doksanı Türk olarak kimlik belirtmiştir. Türkiye nüfusu mozaik değil, Türk blokudur. Yâni Türkiye hiçbir Avrupa ülkesinin olmadığı kadar monolitik bir yapıya, hiçbir Avrupa ülkesinin sahip olamadığı kadar insan haklarına, azınlıkların vicdan hürriyetlerine riayetkâr bir tarihe sahiptir. Peki Türkiye'de bu kadar çok etnik grup var mıdır? Etnik çeşitlilikteki bu kadar çok sayı farkı nedendir? Neden olacak Avrupa'nın Böl yönet politikası icabı, bölücülük malzemesi hazırlayıcı ve gerçekle de ilgisi olmayan, propaganda ilmi diyebileceğimiz sahte bilimi icat etmiş olmasıdır. Bizim politikacılarımızın danışmanlarında da ne ilmi, ne de milli endişe olmadığı için bu sahte bilimsel iddialarla liderlerini yanıltmaktadırlar. Bu konuda en çok yanılan da, en çok AB sevdalısı olan Tayyip Bey'dir.Türkiye'de 57 etnik grup olduğunu ileri süren kitabında Prof. Dr. P. A. Andrews bütün çabalamalarına rağmen etnik kitlenin Türkiye nüfusunun toplamına oranının yüzde 10'lar civarında olduğunu saklayamamaktadır. O zaman ne yapsın? Politika icabıGELSİN etnik grup sayısını şişirme faslı. Türkiye'de yirmi Alman varmış, bu da bir grup, kırk tane Estonyalı bulunuyormuş, bu da bir grup, ikiyüzelli Polonez de mevcutmuş, bu da bir grup... Öff be yetmedi? O halde şu yüzde doksanlık yekpare Türk kütlesini bölmeli, Türkmenler, Yörükler, Balkarlar, Karaçaylar, Azeriler, Uygurlar, Özbekler, Kazaklar... Tam 15 bölük. İyi mi? Şaşmayınız. Lozan'da da, azınlıklar konuşulurken daha ileri gitmişler Konyalılar Türk değildir bile demişlerdi. Ya nedirler sorusuna da utanmadan Selçuklu'durlar cevabını vermişlerdi; sanki Selçuklu Türk'ün iftiharı değilmiş gibi.Bitmedi, mesela Kürt diyor, Arap diyor değil mi? Kâfi değil, Sünni Kürt, Alevi Kürt, Sünni Arap, Alevi Arap diye tekrar tekrar bölüyor. Maksat ilim veya gerçek değil. Politika icabı bölmek. İyi ki mezhepleri ve tarikatları unutmuşlar. Bir de dört mezhep, seksen dört tarikatı da ele alsalardı etnik grubu ikiyüzseksensekize kadar çıkarabilirlerdi. Ne yazık ki, bizim politikacılarımız da aydın geçinenlerimiz de bu konudaki Avrupai sahtekârlık faaliyetlerinden ve bilimsel suikastlardan habersiz hatta o suikastın şuurlu veya şuursuz âleti. Üstelik üç yıldır bir başka etnik grup var ki, Türkiye'nin medyasında ve ekonomisinde büyük tahribat yapmakla meşgul. Bunlar AB'ci ve hem de mozaikçidirler ayrı bir etnik grup olmuşlardır artık. Gerçi sayıları üç beş bini geçmez ama bölücü Prof. Andrews'in çok işine yararlar, biline?.. Ergun Göze/ Tercüman