MOSSAD ve CIA Türkiye’yi karıştıracak!

Başlıkta yer alan bu soğuk uyarıyı, 33 yıllık gazetecilik birikimime dayanarak ve buna son gelişmeleri de ilave ederek yapmış bulunuyorum. 

Türkiye'nin Batılı devletlerin hedefinde olan bir ülke olduğu gerçeği, tarihin hiçbir döneminde değişmemiştir. 

Bunun çok yönlü ve tarihin en derinliklerine kadar uzanan farklı nedenleri mevcuttur. 

Batılı ülkeler Türk milletinin böylesine seçkin bir coğrafyada kadim bir geçmişe sahip olduğu gerçeğini, hiçbir zaman hazmedememişlerdir.   

Kurtuluş savaşında ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün karşına dikilen kuvvetler, bugün Türkiye'yi NATO marifetiyle yok etmeyi proje haline getirmiş Batılı ülkelerdir. 

Atatürk'ten sonra içimizden devşirdikleri siyasetçilerle istedikleri her şeyi alan bu ülkeler ve en başta ABD, strateji gereği Türkiye'yi en uygun zamanda parçalama konusunda birbirleriyle anlaşmışlardır. 

Burada ABD ve İsrail'in elini en çok kuvvetlendiren temel unsur, kendi içimizdeki seçilmiş siyasetçiler olmuştur. 

Menderes bunlardan biriydi mesela!.. 

Kimi dışişleri bakanları, başbakanlar, bakanlar, büyükelçiler ve müsteşarlar düzeyinde olan siyasetçilerimiz, maalesef Türkiye aleyhine olan birçok işin altına imza atmışlardır. 

Hiçbir şekilde sızamadıkları Türk ordusunun içerisine ise, FETÖ ile sızmışlardı. 

Türkiye'de ABD'nin yürü kulum demesiyle etkin noktalara getirilen bu isimler, üzülerek belirtmeliyim ki, MOSAD ve CIA ajanı gibi büyük tahribat yarattılar. 

Elbette ki halkımızın bunu görebilmesi ve analiz edebilmesi, o kadar ucuz ve kolay değildi. 

Türkiye'de açıkça bir düşman faaliyeti olarak yürütülen Kürtçülük hareketinin arka planında yer alan asıl aktörün, İsrail ve İngiltere olduğunu sanırım bilmeyeniniz yoktur. 

Oysa Türkiye'de yaşayan herkes, TÜRK'tür. 

Kürt diye bir milletin ve de Kürtçe diye bir dilin olmadığını, bunun yanlış bir tarihi okumayla gündeme getirildiğini çok detaylı ve bilimsel olarak daha önceleri kaleme almıştık. 

Neden mi bu konuya girdim. 

Çünkü Türkiye'de çıkartılmak istenen iç kaos ve savaşın temel motivasyonlarından en önemlisi, Kürtçülük kavramı olacaktır. 

Aziz Türk milleti! 

Sakın ha! MOSSAD ve CIA yalanlarına kanıp da, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temellerine dinamit döşemeyiniz! 

Zırva bir inanış dolayısıyla, Türkiye'nin güney bölgesini de içerisine alan ve adına 'Büyük İsrail Devleti' denilen nihai proje, adım adım hayata geçirilmektedir. 

Atatürk'ü cephede yenemeyen bahsettiğimiz Batılı bu devletler, Türkiye'nin parçalanması için İsrail'in arkasında vagon gibi dizilmişlerdir. 

Önce Irak, ardından Libya-Suriye ve şimdilerde bombalanan Lübnan ile devam eden İsrail'in BOP planı, Türkiye'nin merkezinde olacağı bir Avrasya paktı ile mutlaka bertaraf edilmelidir. 

Bunun için Türkiye'nin ilk yapması gereken icraat, İsrail'e anlık istihbarat sağlayan Malatya Kürecik radar sisteminin devre dışı bırakılmasıdır. 

Ardından Adana İncirlik üssünün kapatılması. 

Ardından NATO'dan çıkılması için hukuki sürecin başlatılması. 

Tüm bunlardan önce hayata geçirilmesi gereken çok önemli bir iş vardır. O da şudur: Türkiye, Rusya, Çin, İran, Irak, Suriye, Kore ve buna ilave edilebilecek ülkelerin bir araya gelmesi ile stratejik işbirliğine gidilmelidir. 

Türkiye çok acil Rus SU-57 savaş uçaklarından en az 100 adet almalıdır. 

Sınırlarımızın tamamı en modern hava savunma sistemi ile yani 'Çelik Kubbe' ile örülmelidir. 

Bu acil eylem planının yerli savunma sistemleri ile yapılamadığı yerlerde, Rus ve Çin'den takviye destekler alınmalıdır. 

Türkiye bu konuda elini çok çabuk tutmalıdır. 

Zira İsrail, arkasına aldığı ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya ile asla durmayacaktır. 

Kutsal kitaplarında yer aldığı ileri sürülen saçma sapan uyduruk hurafelerle dünyayı kana bulayan İsrail, mutlaka terbiye edilmelidir. 

Edilmediği takdirde, Türkiye'yi çok acı günlerin beklediğini söylemek, o kadar da zeki olmayı gerektirmeyecektir. 

Suriye'nin içimize doluşması projesi ile İsrail ve MOSSAD, çok büyük hain emelleri gerçekleştirmek için uygun koşul ve zamanı kollamaktadır. 

Bu konuda Türkiye'nin iç cephesinin çok dinamik olması şarttır. 

Ancak ve lakin, sen milyonlarca emekliye açlık sınırının yarısı kadar maaşı reva görürsen, bu insanların beka meka diye bir derdi kalmaz bu bir… 

Yurt dışında bir işçinin aynı işi yaptığı halde aldığı maaş 8 bin avro olduğu halde, aynı işçi aynı işi Türkiye'de yaptığında 17 bin TL maaş alıyorsa, bu işçinin beka meka diye bir derdi olmaz buda iki. 

Yani iç cephenin dinamik ve diri olması öyle hamasetle falan filan olacak bir iş değildir Sayın Cumhurbaşkanım. 

Ekonomiyi çok emin ellere teslim etmelisin bir kere. 

Bu emin ellerin AK Parti içinde herhangi bir ismin olma ihtimali yoktur. 

MHP'de de yoktur. 

CHP'de de yoktur. 

İYİ Parti'de de yoktur. 

Emin eller, ekonomiyi en iyi bilen ve bu konuda tez sahibi olan BTP'dir. 

Türkiye'de iç cephe sağlam olsun istiyorsan, bunu sürekli ve kalıcı olarak sağlayacak mutlak bir sisteme gereksinim vardır. 

Bu sistem, bugün Hüseyin Baş'ın Genel Başkanlığını yaptığı BTP'nin aynı zamanda parti programıdır. 

Sistem tam yerli ve milli olmakla birlikte, aynı zamanda da evrenseldir. 

Tüm sistemlerin üstündedir ve bilimseldir. 

Rusya'nın dünyaya bu kadar uzun süre kafa tutmasının arka planında, bu sistemin uygulanması vardır. 

İşte Sayın Cumhurbaşkanım… 

İç cephe kıyamet sabahına kadar güçlü ve dinamik olsun diyorsanız bu sistem ve Hüseyin Baş, olmazsa olmaz şarttır. Bu tarihi bir sorumluluktur aynı zamanda. Yaparsanız sizin de adınız kalıcı olur. Daha önceleri olduğu gibi bu sistem görmezden gelinir ve küçümsenirse adınız öyle bir anılır ki, Allah muhafaza! 

Başlığa dönecek olursak… 

Evet, MOSSAD ve CIA Türkiye'de çok ciddi karışıklıklar planlamaktadır. 

Bir kere düğmeye basıldı mı siz iç cephe ile ilgilenirken, İsrail ve ABD, güneyimizden çoktan girmiş olacaktır. 

Tarihe not düşelim dedik. 

Sonra ahlanıp vahlanmanın kimseye bir faydası dokunmayacaktır!