AKP'li Adalet Bakanı Cemil Çiçek, soykırımı destekçilerinin toplantısı için "Milleti arkadan hançerliyorlar" ifadesini kullanıyor. CHP'li Şükrü Elekdağ ise bu ifadeyi hafif buluyor ve "Bunların yaptığı ihanet" diyor. Biri iktidar, diğeri muhalefet mensubu. Farklı siyasi görüşlere sahipler. Gerçi Türkiye'nin aleyhine konuşmayan, Türk Milleti'ni küçümsemeyenler ne aydın, ne demokrat, ne de özgürlükçü sayılıyor günümüz modasında ama bu iki değerli devlet ve politika insanının demokrat, özgürlükçü ve aydın kimlikleri konusunda aksini ileri sürmek abesle iştigal olsa gerek. İstanbul'un Boğaziçi'nde, güzelim vatan manzarası altında, bu fakir milletin vergileriyle Türkiye düşmanlığı yapacaksın. Atalarını cellat, katil ilan edeceksin. Hani tarihi belgeler, bilgiler, gerçekler bunu gösteriyor olsa, "N'apalım, olmuş bir kere" deyip, başımız önümüzde sineye çekelim diyoruz ama yalan yalan yalan, bin kere yalan.Bu yalanı ortaya koyacak olanlar da, tabii ki içerde ve dışarda, resmi veya gayrı resmi arşivlerdeki küflenmiş, tozlanmış binlerce belgeyi bir bir inceleyip, akademik çalışmalarını bu konuda yapan tarihçiler ve bilim adamlarıdır. Fakat hayır, onlar bilim adına yapılmaya çalışılan bu yalan-dolan konferansa alınmıyorlar. YASSAK...Neden peki?Resmi görüş giremez!Resmi devlet üniversitesinde, resmi vergilerle yapılacak resmi bir toplantıya resmi görüş yasağı konması garabeti bir yana... Olaya bilimsellik açısından bakalım. Yusuf Halaçoğlu, İlber Ortaylı, Hikmet Özdemir gibi bilim adamlarının, kendilerini resmi görmeyen zevattan akademisyen olarak eksiği mi var?Mesela Baskın Oran, mesela Murat Belge, mesela Halil Berktay'ın akademisyenlikleri, saydıklarımdan daha mı üstün?Bunu kimse iddia edemez. Çünkü fazlaları var, eksikleri yok.Ama onlar, 1915'te yaşananların soykırımı olmadığını söylüyorlar. İncelemeleri, araştırmaları sonunda edindikleri bilgiler bu yönde.Bilgi ve belgeler onları resmi görüşün doğruluğuna götürmüşse, bundan özgür akademisyenler olarak mutluluk duymalı. Eğer ortada samimiyet varsa, eğer ortada başka hesaplar yoksa...Fakat hayır...Bazıları bu durumu kabullenemiyor. Kabullenmek işlerine gelmiyor. O halde, öyle bir toplantı yapılmalı ki, bu bilim insanları olmamalı, tabii ki izleyici olarak halk da...Soykırımcılar konuşacak, soykırımcılar dinleyecek, karşılıklı olarak birbirlerini alkışlayacak, eee, birileri de hepsini kutsayacak.Halbuki, karşı görüşe ve halka YASAK bir toplantı, bilimsel toplantı değil, olsa olsa ayin olur. Tek sesliliğin birbirini kutsayacağı ve kutlayacağı bir ayin...Aydın Candabakoğlu / H. O. Tercüman
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.