Mağduriyet devam ediyor
Cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, Başbakan Erdoğan'ın devletin imkânları ile seçim çalışmalarını yürütmekle suçladı. Seçimlerin 30 güne sıkıştırılmasını da eleştiren İhsanoğlu, tuhaf bir kampanya süreci yaşandığını söyledi
27.07.2014 00:00:00
HABER MERKEZİCumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Antalya'da basın toplantısı düzenledi. Bu yolla "millet yolunda hizmet" için çıktıklarını kaydeden İhsanoğlu, seçim sürecinde kendisine yapılan bağışları açıklamayan Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ı eleştirdi. "Hakkın bildiğini kuldan saklamanın" bir Müslümanın şiarı olmaması gerektiğini belirten İhsanoğlu, " Hakkın bildiğini de halkın bilmesi lazım. Çünkü bunun hesabı sırf bugün yarın değil, öbür dünyada da var" dedi. Dünyanın en tuhaf seçim sürecini yaşadıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı aday İhsanoğlu, "Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir seçim olmaz. Amerikanvari seçim iddiasındayız ama bu seçimi, 30 güne sıkıştırdık. Bağış ancak 9 bin lira olabilir. 9 bin lira yerine 10 bin lira verseler, veren de ceza alır alan da ceza alır. Böyle tuhaf bir kampanya devlet hiçbir kuruş vermiyor. Devlet iki adaya hiçbir kuruş vermiyor. Bir aday devletin bütün imkânlarını kullanabiliyor. Uçaklarını kullanıyor, helikopterlerini kullanıyor" ifadelerini kullandı.Siyaset yargıyı rahat bırakmalıTürkiye'nin aldatılmaya devam ettiğini öne süren İhsanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Mağduriyet devam ediyor, vesayet devam ediyor. Türkiye'nin kaderi bu gerçekler ters düz yapılarak millet aldatılmaya çalışılıyor. 12 senedir iktidardasınız mağduriyetten bahsediyorsunuz. Devlet 12 senedir sizin elinizde vesayetten bahsediyor, Türkiye'nin çelişkileri. Türkiye'nin çok sıkıntıları var biz bu sıkıntıları düzeltmek için yola çıktık, programımızı ona göre belirledik ama en mühim mesele adalet sistemidir. Bir mahkemenin ak dediğine başka mahkeme kara diyor. Burada taraf olanlar mağdur olanlar yıllarca haksız yere hapis yatanlar uğradıkları gerçek mağduriyetin yanı sıra bu konularda ilgisi olmayan sade vatandaşın adalete olan güveni sarsılıyor. Bir ülkede adalete olan güven sarsıldığı sürece o ülkede huzurdan, istikrardan bahsetmem mümkün değil. Yapılması gerekenin en başında hukukun üstünlüğünü temin etmek, insanların adalet karşısında eşit muamele görmesini sağlamaktır. Siyasetin yargı üzerinde etkisinin olmaması lazım, siyasetin yargıya müdahale etmemesi lazım."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.