Leblebisi ile ünlü Konya'nın Seydişehir ilçesinde leblebilicilik yavaş yavaş tarih oluyor.
Konya'nın Yalıhüyük ilçesindebulunan Suğla Gölü çevresinde yetişen nohuttan elde edilen ve Seydişehir'de özel tokmaklar ve ocaklarda aylar süren uğraşlardan sonra tüketime hazır hale getirilen Seydişehir leblebisi, yıllarca ilçenin en önemli kazanç kaynağı oldu. İlçe nüfusunun 6 bin olduğu günlerde hemen tüm halkın leblebilicilik ile uğraştığı Seydişehir'de, 500 imalathanede üretilen leblebinin ünü yurtiçinde sınırlı kalmadı. Ülke ihracatının çok az miktarlarda olduğu 1970'li yıllarda bile tüm dünyaya açılmayı başaran Seydişehirli leblebi imalatçıları, ülkeye önemli miktarda döviz girdisi de kazandırdılar.
Alüminyum tesisleri kurulunca...
Hammaddesi olan nohutu, dünyanın en kaliteli nohutlarının yetiştiği topraklardan elde edilen ve yöreye özgü fırınlama yöntemi ile üretilen Seydişehir leblebisi, ilçeye kurulan alüminyum tesislerinden sonra halkın burada istihdam edilmesi ile birlikte kazanç kapısı olmaktan çıktı. Öyle ki 6 bin nüfuslu Seydişehir'de 500 olan leblebi imalathanesinin sayısı bugün 52 bin nüfusu olan ilçede 7'ye kadar geriledi. Bu işi yapan kişi sayısı ise binlerle ifade edilirken, 10'a kadar düştü. İlçede bu işi yapan 10 kişiden biri olan 50 yıllık leblebi ustası Mehmet Aybek, leblebisi ile özdeşleşen Seydişehir'de, leblebiciliğin babadan oğula geçen bir meslek olduğunu ve yüzlerce yıllık geçmişi olduğunu kaydetti.
Üretilen leblebi Seydişehir'e yetmiyor
Üretimin azalması ile birlikte yerli müşterileri kadar yabancı müşterilerini de hızla kaybettiklerini belirten Aybek, şunları söyledi: "Seydişehir'den her ay Türkiye geneli ve birçok dünya ülkesine 400 kamyon leblebi giderdi. Şimdi bırakın yurtdışını Seydişehir dışına bile gönderecek üretim yapılmıyor. Yani yıllarca bu toprakların en önemli geçim kaynağı olan Seydişehir leblebisi nostalji oluyor. Bizler bu mesleği yaşatmak için kararlıyız. Çünkü kendine özgü lezzeti olan ve ağızda dağılan dünyaca ünlü Seydişehir leblebisini gelecek nesillere de tattırmamız gerektiğine inanıyoruz."
Konya'nın Yalıhüyük ilçesindebulunan Suğla Gölü çevresinde yetişen nohuttan elde edilen ve Seydişehir'de özel tokmaklar ve ocaklarda aylar süren uğraşlardan sonra tüketime hazır hale getirilen Seydişehir leblebisi, yıllarca ilçenin en önemli kazanç kaynağı oldu. İlçe nüfusunun 6 bin olduğu günlerde hemen tüm halkın leblebilicilik ile uğraştığı Seydişehir'de, 500 imalathanede üretilen leblebinin ünü yurtiçinde sınırlı kalmadı. Ülke ihracatının çok az miktarlarda olduğu 1970'li yıllarda bile tüm dünyaya açılmayı başaran Seydişehirli leblebi imalatçıları, ülkeye önemli miktarda döviz girdisi de kazandırdılar.
Alüminyum tesisleri kurulunca...
Hammaddesi olan nohutu, dünyanın en kaliteli nohutlarının yetiştiği topraklardan elde edilen ve yöreye özgü fırınlama yöntemi ile üretilen Seydişehir leblebisi, ilçeye kurulan alüminyum tesislerinden sonra halkın burada istihdam edilmesi ile birlikte kazanç kapısı olmaktan çıktı. Öyle ki 6 bin nüfuslu Seydişehir'de 500 olan leblebi imalathanesinin sayısı bugün 52 bin nüfusu olan ilçede 7'ye kadar geriledi. Bu işi yapan kişi sayısı ise binlerle ifade edilirken, 10'a kadar düştü. İlçede bu işi yapan 10 kişiden biri olan 50 yıllık leblebi ustası Mehmet Aybek, leblebisi ile özdeşleşen Seydişehir'de, leblebiciliğin babadan oğula geçen bir meslek olduğunu ve yüzlerce yıllık geçmişi olduğunu kaydetti.
Üretilen leblebi Seydişehir'e yetmiyor
Üretimin azalması ile birlikte yerli müşterileri kadar yabancı müşterilerini de hızla kaybettiklerini belirten Aybek, şunları söyledi: "Seydişehir'den her ay Türkiye geneli ve birçok dünya ülkesine 400 kamyon leblebi giderdi. Şimdi bırakın yurtdışını Seydişehir dışına bile gönderecek üretim yapılmıyor. Yani yıllarca bu toprakların en önemli geçim kaynağı olan Seydişehir leblebisi nostalji oluyor. Bizler bu mesleği yaşatmak için kararlıyız. Çünkü kendine özgü lezzeti olan ve ağızda dağılan dünyaca ünlü Seydişehir leblebisini gelecek nesillere de tattırmamız gerektiğine inanıyoruz."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.