Laiklik kavramını istismar edenler hakkında yaptığımız analizi bu makalemizle sona erdireceğiz. Yapılan analizde gördük ki bazı kavramların içini bilerek ya da bilmeyerek boşatmakla meydana gelen tahribattan toplum zarar görmektedir.
Bu tahribatı ortadan kaldırmak için bilge birilerinin fikir ve gayretlerine ihtiyaç vardır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocamıza Çağın Bilgesi derken bazı okurlarımız hamaset yaptığımız zannetse de onun bilge bir insan oluşunun çok delilleri vardır. Onun mücadelesi karanlıkta kalan gerçekleri aydınlığa çıkartmak kaybolan değerlere sahip çıkmak ve kavram kargaşasına son vermekti. Ortaya koyduğu fikirlere topyekûn bakıldığında ticaretten siyasete ibadetten kültüre sosyal hayatın her sahasında gerçek ölçü sunmaya gayret etmiştir.
Bu sebeple Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız onlarca cilt eserler yazarak hem bu çağa hem gelecek çağlara ışık tutacak fikirleriyle sönmez bir ışık, vazgeçilmez bir değer olarak fikirlerde ve gönüllerde yaşayacaktır.
Bu sözümüzü de bir iddia ya da hamaset olarak algılamak isteyenler, Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın fikirlerini savunan yetişkin kadrosuna baksınlar. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) bayrağını ele alan Genel Başkan Av. Hüseyin Baş'a baksınlar. Gerek lider gerek kadro Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın ayak ve gönül izlerini takip ederek onun fikirlerini toplumla buluşturmaya çalışıyorlar.
Konumuzla alakalı olduğu için Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın BTP İstanbul Kartal İlçe Kongresinde yaptığı tarihi konuşmadan sadece laiklikle alakalı görüşünü aktararak makalemizi tamamlamaya çalışacağız.
Sayın Hüseyin Baş'ın yaptığı değerlendirmeler, Ebedi Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın laiklik değerlendirmeleriyle paralel değerlendirmelerdi.
"Bu ülkede 10 yıldan fazla süre hükümet gözünde ülkenin en muteber insanı Fetullah Gülen diye bir terörist başıydı. 10 yıldan fazla en muteber adam diye O'na baktılar. Bu ülkede laiklik olmasaydı ne olacaktı biliyor musunuz; hepimizin dini görüşü hükümetin zorbalığıyla FETÖ'cülük olacaktı, laiklik olmasaydı böyle olacaktı. FETÖ'yü yolladılar başka cemaatleri, başka tarikatları devletin başına çöreklendirdiler. Laiklik olmasaydı o tarikatların, o cemaatlerin dini görüşleri de sizlerin mecburi görüşü olacaktı. Laiklik olmasaydı bu olacaktı! Şimdi şunu anlayın laiklikle kim kavga ediyor? Kendi dini görüşünü size dayatamayanlar laiklikle kavga ediyor."
Değerli dostlarım 4 gündür laiklik kavramını istismar edenlerin gayelerini ortaya koymaya çalıştık. Kötü niyetli istismarcıların oyununun nasıl bozulacağını ortaya koyduk.
Son sözümüz şu olsun; milletimizin birlik ve beraberliğini, refah ve selametini istiyorsak Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın fikirlerini rehber edinmiş olan Bağımsız Türkiye Partisi lideri ve kadrosuyla beraber olmak zorundayız. Bu sıradan bir teklif değil ulusal güvenliğimizi mili ve dini bütünlüğümüzü ilgilendiren bir konudur. Bizden hatırlatması.
- Laiklik kavramını istismar edenler -3- / 28.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -2- / 27.11.2024
- Laiklik kavramını istismar edenler -1- / 26.11.2024
- Milli Eğitim Bakanı ne yapmak istiyor? / 25.11.2024
- Tebliğ ve sâlih amel ilişkisi / 23.11.2024
- Ehl-i Beyt’in tebliğ anlayışı / 22.11.2024
- Güzel ahlak ve tebliğ ilişkisi / 21.11.2024
- Tebliğin en etkili yolu lisanıhâldir / 20.11.2024
- Tebliğ metodu hakkında bilinmesi gerekenler / 19.11.2024