Dünya basınında, 11 Eylül saldırılarında hedeflerden biri olan ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) mahreçli haberler gırla gidiyor.
Bundan 6 ay önce Pentagon'dan yapılan bir açıklama dikkate alındığında, bu haberlerin önemli bir kısmına inanmak mümkün değil. Açıklamaya göre, Pentagon dünya medyasını yönlendirmek için "gerçek olmayan haberleri" piyasaya sürecekti.
Görüldüğü kadarıyla, Saddam ve Irak ile ilgili çok sayıda haber ortalığa yayılmış. Biz Türkiye'de "hükümet" meselesiyle uğraşırken, ABD basını "ha bugün, ha yarın" Irak'ın vurulacağını duyuruyor okurlarına. ABD'den beslenen Yunan basınına göre, bu iş 2003'e sarkmazmış.
Öte yandan, Irak'taki muhalifler de geçtiğimiz günlerde İngiltere'nin başkenti Londra'da çok önemli bir toplantıda biraraya geldiler. Toplantıya katılanların kimlikleri ilginçti. Hepsi Saddam'ın ordusundan kaçan 100 kadar rütbeli asker, onu devirip, "apoletli elbiselerine" kavuşmanın yollarını aradılar ama "çıkar yol"da bulamadılar.
Çiller'in derdiIrak meselesi çok önemli... Dün ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in "bulanık siyasi gündemde" Türkiye'ye gelmesi nafile değil. Türkiye'de yaşanan son siyasi buhranla da bağlantılı. ABD, Ankara'da bu işe ses çıkarmayacak, hatta işbirliği yapacak bir hükümet istiyor.
DYP lideri Çiller, Türkiye'nin güneyinde savaş olurken, Başbakan olmayı istiyor. Çiller, böyle bir dönemde başbakan olsa, ABD'nin isteklerine hayır mı diyecek? O da Turgut Özal gibi "bir koyup üç almanın" peşinde. Özal, "bir koymuştu, üç de kaybetmişti, buna karşılık sıfır almıştı". Çiller'ın hasılatı da bundan farklı olmayacak. ABD'nin bugüne kadar hangi ülkeye yararı oldu ki, Türkiye'ye olacak? Ayrıca, Çiller, Körfez Savaşı'nda olduğu gibi "Iraklı bebelerin başlarının üzerinden en gelişmiş bombalar yağarken" hangi vicdanla, üç kuruşun hesabını yapacak? Sayın Çiller, böyle bir temennide nasıl bulundunuz? Siz de, hiç mi Allah korkusu yok!
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İNİN DEVAMI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...
Bundan 6 ay önce Pentagon'dan yapılan bir açıklama dikkate alındığında, bu haberlerin önemli bir kısmına inanmak mümkün değil. Açıklamaya göre, Pentagon dünya medyasını yönlendirmek için "gerçek olmayan haberleri" piyasaya sürecekti.
Görüldüğü kadarıyla, Saddam ve Irak ile ilgili çok sayıda haber ortalığa yayılmış. Biz Türkiye'de "hükümet" meselesiyle uğraşırken, ABD basını "ha bugün, ha yarın" Irak'ın vurulacağını duyuruyor okurlarına. ABD'den beslenen Yunan basınına göre, bu iş 2003'e sarkmazmış.
Öte yandan, Irak'taki muhalifler de geçtiğimiz günlerde İngiltere'nin başkenti Londra'da çok önemli bir toplantıda biraraya geldiler. Toplantıya katılanların kimlikleri ilginçti. Hepsi Saddam'ın ordusundan kaçan 100 kadar rütbeli asker, onu devirip, "apoletli elbiselerine" kavuşmanın yollarını aradılar ama "çıkar yol"da bulamadılar.
Çiller'in derdiIrak meselesi çok önemli... Dün ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in "bulanık siyasi gündemde" Türkiye'ye gelmesi nafile değil. Türkiye'de yaşanan son siyasi buhranla da bağlantılı. ABD, Ankara'da bu işe ses çıkarmayacak, hatta işbirliği yapacak bir hükümet istiyor.
DYP lideri Çiller, Türkiye'nin güneyinde savaş olurken, Başbakan olmayı istiyor. Çiller, böyle bir dönemde başbakan olsa, ABD'nin isteklerine hayır mı diyecek? O da Turgut Özal gibi "bir koyup üç almanın" peşinde. Özal, "bir koymuştu, üç de kaybetmişti, buna karşılık sıfır almıştı". Çiller'ın hasılatı da bundan farklı olmayacak. ABD'nin bugüne kadar hangi ülkeye yararı oldu ki, Türkiye'ye olacak? Ayrıca, Çiller, Körfez Savaşı'nda olduğu gibi "Iraklı bebelerin başlarının üzerinden en gelişmiş bombalar yağarken" hangi vicdanla, üç kuruşun hesabını yapacak? Sayın Çiller, böyle bir temennide nasıl bulundunuz? Siz de, hiç mi Allah korkusu yok!
RECEP BAHAR'IN ANALİZ'İNİN DEVAMI İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.