(dünden devam…)
"Eş-Şâbî'den gelen rivayete göre Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: 'Şayet lanetleşmiş olsalardı, ağacın üzerindeki kuşlara varıncaya kadar Necran halkının helak olacağına dair Bana müjde verilmişti.' Necranlıların papazı, Resûlullah'ın (s.a.v.) Ali (a.s.), Fâtıma (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin (a.s.) ile birlikte geldiğini görünce: 'Ey hıristiyanlar topluluğu, ben öyle yüzler görüyorum ki, eğer bunlar Allah'tan bir dağı yerinden oynatmasını isteyecek olursa mutlaka onların istediğini kabul edip bu dağı yerinde oynatır, sakın bunlarla lanetleşmeye kalkışmayın, helak olursunuz' dedi." (Said Havva, El-Esas fi't-Tefsir, c. 2, s. 346).
Sa'd b. Ebi Vakkas der ki: "De ki: Gelin oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, ayeti nâzil olunca, Resûlullah (s.a.v.), Ali'yi (a.s.), Fâtıma'yı (a.s.), Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.) çağırdı ve buyurdu ki: Allah'ım bunlar Benim Ehl- i Beyt'imdir." (Sünni Nişaburî, El-Müstedrek-u ala's-Sahihayn, c. 3, s. 150; aynı rivayet Sünni İbn Hacer Askalani'nin Fethu'l-Bârî, c. 7, s. 105 eserinde de yer almaktadır.).
Sünni Suyûtî'de de bu konuda rivayet vardır: "Cabir b. Abdullah şöyle nakleder: 'Kendimiz ve kendinizden' maksat, Resûlullah (s.a.v.) ve Ali'dir (a.s.). 'Oğullarımızdan' maksat Hasan (a.s.) ve Hüseyin'dir (a.s.). 'Kadınlarımızdan' maksat ise Fâtıma'dır (a.s.)." (Suyûti, Durrü'l-Mensur, c. 2, s. 38-39).
Mübahale ayetinde "oğullarımız, nefislerimiz ve kadınlarımız" ifadeleri hep çoğul olarak verilmesine rağmen, Resûlullah (s.a.v.) yanında oğullardan Hz. Hasan (a.s.) ve Hüseyin'i (a.s.), nefislerden Hz. Ali'yi (a.s.) ve kadınlardan sadece Hz. Fâtıma'yı (a.s.) almıştır. Buradaki nükte ile ilgili olarak, bu beş kişinin İslam dinini temsil eden en seçkin beş kişi olması gösterilmektedir. Bunların katılımı tüm Müslümanların katılımı mânâsına gelmekte idi. Bu ayet Hz. Ali'ye 'Peygamberin nefsi' olarak hitap etmiştir. Bu mânâda Hz. Ali (a.s.), Resûlullah'ı (s.a.v.) hayatında ve ölümünden sonra tam anlamıyla temsil edebilecek tek ve en kâmil kişidir. (Et-Teşeyyu, Abdullah Ğureyfî, sy. 224).
Tabii ki peygamberlik makamı bundan istisnadır. Sünni Fahri Râzi mübahele olayını şöyle nakletmektedir: Resûlullah (s.a.v.) Necran Hıristiyanlarına delillerini açıkladı. Ama onlar kendi cehaletleri yüzünden ısrar ettiler. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Gerçekten Allah Bana emretmiştir ki, sizler hücceti kabul etmediğiniz takdirde sizinle mübahale edeyim." Onlar, "Ey Ebe'l-Kâsım, (müsaade ver ki) biz dönüp bu mesele hakkında düşünelim, sonra Senin yanına gelelim" dediler. Onlar geri döndüklerinde görüş sahibi olarak kabul ettikleri büyüklerine; "Ey Mesih'in kulu senin görüşün nedir?" diye sordular. O da, "Ey Hıristiyanlar! Muhammed Allah tarafından gönderilen bir peygamberdir. O, Hz. İsa hususunda doğru olan şeyleri getirmiştir" dedi. Mübahale günü Resûlullah (s.a.v.) Hüseyin'i kucağına almış, Hasan'ın elinden tutmuş ve Fâtıma (a.s.) Resûlullah'ın (s.a.v.) arkasından, Ali (a.s.) da Fâtıma'nın (a.s.) arkasından hareket ediyordu. Resûlullah (s.a.v.) bunlara, "Ben dua ettiğimde siz 'amin' deyin" buyurdu. Bu hâli gören Necran Hıristiyanlarının din adamı, "Ey Hıristiyan topluluğu, ben öyle (nurlu) yüzler görüyorum ki, eğer Allah'tan dağın yerinden oynamasını isteseler, Allah onların yüzünün suyu hürmetine o dağı yerinden oynatır; (sakın) bunlarla mübahale etmeyin, yoksa helak olursunuz ve kıyamet gününe kadar artık yeryüzünde bir Hıristiyan bile kalmaz." (Fahri Razi, Tefsir-i Kebir, c. 8, s. 85).
(devam edecek…)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020