Kudüs diplomasisi
Kudüs'teki son gelişmelerle alakalı, Kazakistan, Azerbaycan ve Lübnan'lı mevkidaşlarıyla görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, barış ve istikrarın yolunun 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin vücut bulmasından geçtiğini belirtti.
09.12.2017 00:00:00
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kudüs'teki son gelişmelerle alakalı olarak Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn ile telefonda görüştü.
Görüşmelerde, ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma teşebbüsünün, Ortadoğu'daki barış sürecini olumsuz etkileyeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar için de kutsal olan bu şehrin statüsünün korunması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde, barış ve istikrarın yolunun 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin vücut bulmasından geçtiğini belirtti.
Görüşmelerde, Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak 13 Aralık Çarşamba günü İstanbul'da düzenleyeceği Olağanüstü İslam Zirvesi'nin ortak bir tavır sergilenmesi açısından da önemli olduğuna işaret edildi.
'Bu karar BM'ye darbedir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni'ndeki konuşmasında da konuyu gündeme getirdi.
"İsrail bir işgal devletidir. Şu anda polisiyle bütün oradaki gençleri, çocukları adeta terör estirerek vuruyorlar, F16'larıyla Gazze'ye saldırıyorlar. Bir taraftan Filistin'e saldırıyorlar. Niye? Ben güçlüyüm" şeklinde konuşan Erdoğan, ABD'nin Kudüs kararının, uluslararası hukuk, vicdan, adalet ve bölgenin gerçekleriyle bağdaşmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "ABD'nin Kudüs kararına ilişkin, Bu açıklama en büyük darbeyi Amerika'nın da üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne vurmuştur. Tarih dünde kalırsa yazık, tarihi geleceğe taşımak çok önemli. Amerika'nın da altında imzası olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1980 yılında aldığı 478 sayılı kararını son açıklamayla Amerika yok saymıştır. Böyle bir şey olabilir mi? Altında imzan var ve bugüne gelmiş bu iş, şimdi ise sen bu imzayı inkar diyorsun. Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin dahi dikkate almadığı, itibar etmediği bir Birleşmiş Milletler'in diğer ülkeler nezdinde itibarı ve inandırıcılığı olamaz. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Kudüs'ün kaderinin 1967'den beri hiçbir hukuk, ahlak tanımadan Filistinlilerin topraklarını gasbeden işgalci bir devletin ellerine bırakılamayacağını" belirtti.
Bunun adının kuzuyu vahşi bir kurda teslim etmek olacağını söyleyen Erdoğan, "Kudüs bizim göz bebeğimizdir. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs bizim için bir kırmızı çizgidir, bu böyle bilinsin."
Görüşmelerde, ABD yönetiminin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma teşebbüsünün, Ortadoğu'daki barış sürecini olumsuz etkileyeceğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanlar için de kutsal olan bu şehrin statüsünün korunması gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmelerde, barış ve istikrarın yolunun 1967 sınırları dahilinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin vücut bulmasından geçtiğini belirtti.
Görüşmelerde, Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak 13 Aralık Çarşamba günü İstanbul'da düzenleyeceği Olağanüstü İslam Zirvesi'nin ortak bir tavır sergilenmesi açısından da önemli olduğuna işaret edildi.
'Bu karar BM'ye darbedir'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen İnovasyon ve Girişimcilik Haftası Kapanış Töreni'ndeki konuşmasında da konuyu gündeme getirdi.
"İsrail bir işgal devletidir. Şu anda polisiyle bütün oradaki gençleri, çocukları adeta terör estirerek vuruyorlar, F16'larıyla Gazze'ye saldırıyorlar. Bir taraftan Filistin'e saldırıyorlar. Niye? Ben güçlüyüm" şeklinde konuşan Erdoğan, ABD'nin Kudüs kararının, uluslararası hukuk, vicdan, adalet ve bölgenin gerçekleriyle bağdaşmadığını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: "ABD'nin Kudüs kararına ilişkin, Bu açıklama en büyük darbeyi Amerika'nın da üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne vurmuştur. Tarih dünde kalırsa yazık, tarihi geleceğe taşımak çok önemli. Amerika'nın da altında imzası olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1980 yılında aldığı 478 sayılı kararını son açıklamayla Amerika yok saymıştır. Böyle bir şey olabilir mi? Altında imzan var ve bugüne gelmiş bu iş, şimdi ise sen bu imzayı inkar diyorsun. Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinin dahi dikkate almadığı, itibar etmediği bir Birleşmiş Milletler'in diğer ülkeler nezdinde itibarı ve inandırıcılığı olamaz. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Kudüs'ün kaderinin 1967'den beri hiçbir hukuk, ahlak tanımadan Filistinlilerin topraklarını gasbeden işgalci bir devletin ellerine bırakılamayacağını" belirtti.
Bunun adının kuzuyu vahşi bir kurda teslim etmek olacağını söyleyen Erdoğan, "Kudüs bizim göz bebeğimizdir. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs bizim için bir kırmızı çizgidir, bu böyle bilinsin."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.