‘Kudretin hiçbir zaman zayıflamamıştır’
İmam Rıza (a.s) şöyle buyurdu: “Allah’ım! Senin kudretin aşikârdır, hiçbir zaman zayıflamamıştır. Yaratıklar Seni tanımamış ve (bu halde) Seni övmeye kalkışmışlardır. Oysa bu şekilde Seni vasfetmeleri rububiyet inancına aykırıdır. Allah’ım! Ben Seni mahlûklarına benzeterek tanımaya çalışanlardan uzağım”
13.09.2023 10:20:00
Hakan Akkuş
Hakan Akkuş





Rayyan bin Salt diyor ki:
İmam Rıza (a.s) değerli babalarından naklediyor ki, Emirü'l-Mü'minîn Ali (a.s), Peygamber (s.a.a)'den şöyle rivayet etti: "Allah Teâlâ, 'Kim Benim kelamımı kendi reyine göre tefsir ederse, Bana iman etmemiştir; kim Beni mahlûklarıma benzetirse Beni tanımamıştır ve kim dinimde kıyasa başvurursa Benim dinim üzere değildir' buyurmuştur."
Ahmed bin Muhammed bin Halid şöyle naklediyor:
İmam Rıza (a.s) bir gün ailesinden birinin kabrinin yanından geçerken elini kabrin üzerine koyarak şöyle arz etti: "Allah'ım! Senin kudretin aşikârdır, hiçbir zaman zayıflamamıştır. Yaratıklar Seni tanımamış ve (bu halde) Seni övmeye kalkışmışlardır. Oysa bu şekilde Seni vasfetmeleri rububiyet inancına aykırıdır. Allah'ım! Ben Seni mahlûklarına benzeterek tanımaya çalışanlardan uzağım.
Senin hiçbir eşin ve benzerin yoktur. Onlar (bu mantık ve tanıyışla) hiçbir zaman Seni idrak edemeyeceklerdir. Eğer Seni yarattığınla tanımak isteseler, onlara vermiş olduğun zahiri nimetlerin Seni tanımalarıyla ilgili onlar için yeterli delillerdir. Ey Rabbim! Onlar Seni tanımaya yönelmekte aşırıya gittiler; Seni yarattığınla aynı gördüler ve bu yüzden Seni tanıyamadılar. Senin yerine, Senin bazı ayet ve nişanelerini kendilerine rab edindiler; böylece Seni yanlış vasıflandırdılar. Ey Rabbim! Oysa Sen, müşebbihlerin Seni vasıflandırdıkları şeylerden çok daha yücesin."
Muhammed bin Ebu Nasr (Ebu Câfer Bezentî) diyor ki:
Mâverau'n-Nehir'den olan bir grup, İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelerek şöyle arz ettiler: "Bizler üç meseleyi sormak için senin huzuruna geldik. Eğer bu üç meseleye cevap verirsen senin gerçekten âlim olduğunu anlarız."
İmam (a.s), "Sorun" buyurdu.
Onlar, "Allah nerededir, ne şekildedir ve neye dayanmaktadır?" dediler.
İmam (a.s) buyurdu ki: "Allah Teâlâ'nın kendisi bir şekli olmaksızın şekle şekil vermiştir; bir mekânı olmaksızın mekânı mekân yapmıştır. O'nun dayanağı ise kendi kudreti üzeredir."
Onlar, "Şehadet ediyoruz ki sen âlimsin" dediler.
Şeyh Saduk, İmam Rıza (a.s)'ın, "Allah'ın dayanağı kudreti üzeredir" sözünü şöyle tefsir ediyor: "Yani, Allah'ın dayanağı O'nun künhü üzeredir. Çünkü kudret, Allah'ın zati sıfatlarındandır."
Muhammed bin Arefe diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a sordum: "Allah Teâlâ eşyayı kudretiyle mi yarattı, yoksa kudret kullanmadan mı yarattı?"
İmam (a.s) şöyle buyurdular: "Allah'ın eşyayı (künhünün dışındaki bir) kudret ile yarattığını söylemek doğru değildir. Çünkü 'Allah, eşyayı kudretle yarattı' dediğin zaman sanki kudreti Allah'ın dışında bilip onu eşyanın yaratılışı için Allah'a bir aletmiş gibi tasavvur etmiş olursun ki, bu düşünce tarzı şirktir. Eğer, 'Allah, eşyayı kudret olmaksızın (veya kudretin dışındaki bir güçle) yarattı' dersen bu sözün manası; Allah'ın, eşyayı onların üzerindeki bir güç ve iktidarla yaratması demektir. Fakat (şunu bil ki) Allah Teâlâ ne zayıf, ne aciz ve ne de başka bir şeye muhtaçtır. Allah Teâlâ, Zatı gereği Kadir'dir, Zatının dışındaki bir kudretle değil."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh).
İmam Rıza (a.s) değerli babalarından naklediyor ki, Emirü'l-Mü'minîn Ali (a.s), Peygamber (s.a.a)'den şöyle rivayet etti: "Allah Teâlâ, 'Kim Benim kelamımı kendi reyine göre tefsir ederse, Bana iman etmemiştir; kim Beni mahlûklarıma benzetirse Beni tanımamıştır ve kim dinimde kıyasa başvurursa Benim dinim üzere değildir' buyurmuştur."
Ahmed bin Muhammed bin Halid şöyle naklediyor:
İmam Rıza (a.s) bir gün ailesinden birinin kabrinin yanından geçerken elini kabrin üzerine koyarak şöyle arz etti: "Allah'ım! Senin kudretin aşikârdır, hiçbir zaman zayıflamamıştır. Yaratıklar Seni tanımamış ve (bu halde) Seni övmeye kalkışmışlardır. Oysa bu şekilde Seni vasfetmeleri rububiyet inancına aykırıdır. Allah'ım! Ben Seni mahlûklarına benzeterek tanımaya çalışanlardan uzağım.
Senin hiçbir eşin ve benzerin yoktur. Onlar (bu mantık ve tanıyışla) hiçbir zaman Seni idrak edemeyeceklerdir. Eğer Seni yarattığınla tanımak isteseler, onlara vermiş olduğun zahiri nimetlerin Seni tanımalarıyla ilgili onlar için yeterli delillerdir. Ey Rabbim! Onlar Seni tanımaya yönelmekte aşırıya gittiler; Seni yarattığınla aynı gördüler ve bu yüzden Seni tanıyamadılar. Senin yerine, Senin bazı ayet ve nişanelerini kendilerine rab edindiler; böylece Seni yanlış vasıflandırdılar. Ey Rabbim! Oysa Sen, müşebbihlerin Seni vasıflandırdıkları şeylerden çok daha yücesin."
Muhammed bin Ebu Nasr (Ebu Câfer Bezentî) diyor ki:
Mâverau'n-Nehir'den olan bir grup, İmam Rıza (a.s)'ın yanına gelerek şöyle arz ettiler: "Bizler üç meseleyi sormak için senin huzuruna geldik. Eğer bu üç meseleye cevap verirsen senin gerçekten âlim olduğunu anlarız."
İmam (a.s), "Sorun" buyurdu.
Onlar, "Allah nerededir, ne şekildedir ve neye dayanmaktadır?" dediler.
İmam (a.s) buyurdu ki: "Allah Teâlâ'nın kendisi bir şekli olmaksızın şekle şekil vermiştir; bir mekânı olmaksızın mekânı mekân yapmıştır. O'nun dayanağı ise kendi kudreti üzeredir."
Onlar, "Şehadet ediyoruz ki sen âlimsin" dediler.
Şeyh Saduk, İmam Rıza (a.s)'ın, "Allah'ın dayanağı kudreti üzeredir" sözünü şöyle tefsir ediyor: "Yani, Allah'ın dayanağı O'nun künhü üzeredir. Çünkü kudret, Allah'ın zati sıfatlarındandır."
Muhammed bin Arefe diyor ki:
İmam Rıza (a.s)'a sordum: "Allah Teâlâ eşyayı kudretiyle mi yarattı, yoksa kudret kullanmadan mı yarattı?"
İmam (a.s) şöyle buyurdular: "Allah'ın eşyayı (künhünün dışındaki bir) kudret ile yarattığını söylemek doğru değildir. Çünkü 'Allah, eşyayı kudretle yarattı' dediğin zaman sanki kudreti Allah'ın dışında bilip onu eşyanın yaratılışı için Allah'a bir aletmiş gibi tasavvur etmiş olursun ki, bu düşünce tarzı şirktir. Eğer, 'Allah, eşyayı kudret olmaksızın (veya kudretin dışındaki bir güçle) yarattı' dersen bu sözün manası; Allah'ın, eşyayı onların üzerindeki bir güç ve iktidarla yaratması demektir. Fakat (şunu bil ki) Allah Teâlâ ne zayıf, ne aciz ve ne de başka bir şeye muhtaçtır. Allah Teâlâ, Zatı gereği Kadir'dir, Zatının dışındaki bir kudretle değil."
(Uyun-u Ahbar'ir-Rıza (a.s), Şeyh Saduk İbn-i Babeveyh).
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.