Mali işlem vergisi, dokuz canlı bir formül. Politikacılar bir türlü ısınamadıkları bu vergiye hep itiraz ederler. Borç kriziyle çalkalanan Euro Bölgesi'nde ise mali işlem vergisine cankurtaran gözüyle bakılıyor
Mali işlem vergisi 1920'lerde ünlü iktisatçı John Maynard Keynes tarafından gündeme getirilmiş ve Keynes bu verginin spekülasyona karşı etkili bir silah olabileceği fikrini ortaya atmıştı. 40 yıl sonra da hemşerisi İngiliz iktisatçı Tobin bu fikri benimsemişti. Tobin bütün dünyada her türlü döviz ticaretinden aynı oranda vergi kesilmesini önermişti. Ama Tobin vergisi hiç uygulanmadı. 2002 yılında Alman iktisatçı Paul Bernd Spahn, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı hesabına Tobin vergisinin Avrupa'da uygulanabilirliğini inceledi. Profesör Spahn teorik olarak bu verginin uygulanabileceğini kanıtladıysa da hükümetler mali işlem vergisine yanaşmadı. Spahn, hükümetlerin, işlerini bozacağı için böyle bir vergi istemeyen finans kuruluşlarının etkisi altında olduğunu ve krizsiz yıllarda bu vergiyi gerektiren bir durumun da olmadığını belirtiyor. Ama zamanla manzara değişti. Krizin biri bitmeden bir başkasının patlak verdiği günümüzde mali işlem vergisi hem popülerlik kazandı, hem de çoğunluğu arkasına aldı. Almanya Başbakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı da bu vergiyi tavsiye ediyor. Avrupa Parlamentosu'nun talep ettiği mali işlem vergisi AB Komisyonunca da, 'finans krizlerini önleyici bir uygulama' olarak kabul ediliyor.
Ciddi gelir kapısı olabilirAvrupa Birliği, borsalardaki her işlemden "10 binde beş" oranında stopaj yapılması durumunda mali işlem vergisinin yılda 20 milyar Euro tutacağını tahmin ediyor. Ancak bu verginin sadece AB bünyesinde uygulanmasının Avrupa finans merkezlerini zarara uğratacağı da öne sürülüyor. Özel bankaların bu konuyla ilgili araştırmaları mali işlem vergisine karşı çıkanların eline koz veriyor. UBS bankasının bir analizine göre, 1990'lı yıllarda İsveç'te uygulanmaya başlayan mali işlem vergisi işlem hacminin yüzde 85 oranında düşmesine yol açmış. Profesör Spahn İsveç örneğinin uygun olmadığını söylüyor. Böyle bir verginin sınırlı ekonomilerde uygulanması durumunda işlem hacminin daralmasının normal olduğunu ve işlemlerin alternatif piyasalara kayacağını söyleyen Profesör Spahn, "Ama önümüzde İngiltere örneği de var. İngiltere borsalarındaki işlemlerden vergi kesiliyor ama Londra finans merkezi önemli olduğundan işlem hacmi düşmüyor" diyor.
Mali işlem vergisi 1920'lerde ünlü iktisatçı John Maynard Keynes tarafından gündeme getirilmiş ve Keynes bu verginin spekülasyona karşı etkili bir silah olabileceği fikrini ortaya atmıştı. 40 yıl sonra da hemşerisi İngiliz iktisatçı Tobin bu fikri benimsemişti. Tobin bütün dünyada her türlü döviz ticaretinden aynı oranda vergi kesilmesini önermişti. Ama Tobin vergisi hiç uygulanmadı. 2002 yılında Alman iktisatçı Paul Bernd Spahn, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Bakanlığı hesabına Tobin vergisinin Avrupa'da uygulanabilirliğini inceledi. Profesör Spahn teorik olarak bu verginin uygulanabileceğini kanıtladıysa da hükümetler mali işlem vergisine yanaşmadı. Spahn, hükümetlerin, işlerini bozacağı için böyle bir vergi istemeyen finans kuruluşlarının etkisi altında olduğunu ve krizsiz yıllarda bu vergiyi gerektiren bir durumun da olmadığını belirtiyor. Ama zamanla manzara değişti. Krizin biri bitmeden bir başkasının patlak verdiği günümüzde mali işlem vergisi hem popülerlik kazandı, hem de çoğunluğu arkasına aldı. Almanya Başbakanı ve Fransa Cumhurbaşkanı da bu vergiyi tavsiye ediyor. Avrupa Parlamentosu'nun talep ettiği mali işlem vergisi AB Komisyonunca da, 'finans krizlerini önleyici bir uygulama' olarak kabul ediliyor.
Ciddi gelir kapısı olabilirAvrupa Birliği, borsalardaki her işlemden "10 binde beş" oranında stopaj yapılması durumunda mali işlem vergisinin yılda 20 milyar Euro tutacağını tahmin ediyor. Ancak bu verginin sadece AB bünyesinde uygulanmasının Avrupa finans merkezlerini zarara uğratacağı da öne sürülüyor. Özel bankaların bu konuyla ilgili araştırmaları mali işlem vergisine karşı çıkanların eline koz veriyor. UBS bankasının bir analizine göre, 1990'lı yıllarda İsveç'te uygulanmaya başlayan mali işlem vergisi işlem hacminin yüzde 85 oranında düşmesine yol açmış. Profesör Spahn İsveç örneğinin uygun olmadığını söylüyor. Böyle bir verginin sınırlı ekonomilerde uygulanması durumunda işlem hacminin daralmasının normal olduğunu ve işlemlerin alternatif piyasalara kayacağını söyleyen Profesör Spahn, "Ama önümüzde İngiltere örneği de var. İngiltere borsalarındaki işlemlerden vergi kesiliyor ama Londra finans merkezi önemli olduğundan işlem hacmi düşmüyor" diyor.