Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 'tüketicinin lehine hükümler içermediği'' iddia edilen Banka Kartları Kredi Kartları Hakkında Yönetmeliğine dönük eleştirileri yanıtladı.
BDDK'nın konuya ilişkin açıklamasında, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 01.03.2006 tarihli ve 26095 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.Açıklamada, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kanunda öngörülen yönetmeliğe ilişkin 'hassas ve titiz' bir çalışma başlatıldığı ve BDDK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağının BDDK internet sayfasında kamuoyunun bilgisine sunulduğu vurgulandı.
Açıklamaya göre, bununla birlikte Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Rekabet Kurumu, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan resmi yazı ile görüş ve önerileri talep edildi.
Söz konusu kuruluşlardan gelen görüş ve öneriler çerçevesinde gözden geçirilen taslak, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 93'üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sektör stratejisi ve politikaları ile ilişkisinin kurulması bakımından ilişkili Bakanlığın, kalkınma planı ve yıllık programla ilişkisinin kurulması açısından Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığının görüş ve önerilerine sunuldu, söz konusu görüş ve önerilerin değerlendirilmesini takiben, nihai Taslak Kurul onayına sunuldu.
Kurul tarafından onaylanan yönetmelik Resmi Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilirken, belirtilen süreci tamamlayan ''Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik'', 10.03.2007 tarih ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girdi.Yönetmelikle, banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılması, kullanımı, kartlı ödemeler sisteminde yer alan kuruluşların faaliyet esaslarına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlandı.
İMİTLER, KART HAMİLİNİN TALEBİ OLMADAN ARTTIRILAMAYACAKAçıklamaya göre limitlerin, kart hamilinin talebi olmadıkça arttırılamayacağı hüküm altına alınırken, kart çıkaran kuruluşların, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremeyecekleri, basılı kartı hamilin adresine göndermek veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını bildirmek de dahil olmak üzere herhangi bir yöntemle teslim edemeyecekleri de düzenlendi.
Açıklamada, ''Bu hükümle, geçmiş dönemlerde kamuoyunda bir çok itiraza neden olan talep olmaksızın verilen kartlara ilişkin uygulamaya son verilmiştir'' denildi.Banka ve kredi kartlarının teslimi sırasında kart hamillerinin bilgilendirilmesi hususuna itina gösterildiği kaydedilen açıklamada, bu hususta kart çıkaran kuruluşların kart hamillerini kartın kullanımıyla ilgili her türlü detay hakkında bilgilendirmelerinin öngörüldüğü ifade edildi.
Açıklamaya göre, kart hamillerinden alınabilecek tüm ücret, komisyon ve masraflara dair açıklamalar ile bunların tutarlarının sözleşmede yer alması gereken hususlar düzenlenirken, bunlar dışında herhangi bir ücret talep edilemeyecek. Ayrıca bu ücretlerde değişiklik olması halinde, bunlar sözleşme değişikliği olarak kabul edilecek ve bunun kart hamiline bildirimiyle birlikte kartın iptali ve sözleşmenin feshi hakkı doğacak.
KART İPTALİAçıklamada, kart hamilinin, talep etmek suretiyle kartı iptal ettirmek ve sözleşmeyi feshetmek hakkına sahip olduğu, kartın iptal edilmesine ve sözleşmenin feshine ilişkin kart hamilince yapılan talebin, en geç yedi gün içinde kart çıkaran kuruluşça yerine getirilmesinin zorunlu olduğunun hüküm altına alındığı belirtildi.
Avrupa Birliği müktesebatı ve ülke uygulamalarına paralel, kart hamilinin, yapacağı kayıp veya çalıntı bildiriminden önceki yirmi dört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan 150 Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı, bildirimin yapılmaması halinde bu sınırın uygulanmayacağı ve kart hamilinin 150 Yeni Türk Lirası tutarındaki sorumluluğunun sigortalanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendiği de belirtildi.Kredi kartı sözleşmelerinde bileşik faiz uygulanamayacağına ilişkin hükmün yer almasının zorunlu tutulduğu kaydedilen açıklamada, asgari ödeme tutarının hesap özetinde belirtilen dönem borcunun yüzde 20'sinden az olamayacağının hüküm altına alındığı ifade edildi.
DÖNEM BORCUAçıklamada, kanunun 26'ncı maddesinin ikinci fıkrasında ''Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz, asgarî tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise gecikme faizi uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz'' hükmünün olduğu vurgulandı.
Yönetmeliğin, asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda ödenmeyen kısım ve kalan hesap bakiyesine ilişkin 20'nci maddenin üçüncü fıkrasında da, ''Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz; asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise asgari tutarın ödenmeyen kısmı için gecikme faizi, kalan hesap bakiyesinin asgari tutarı aşan kısmı için akdi faiz uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz'' hükmünün yer aldığı belirtildi.Açıklamaya göre bu çerçevede, asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda, kalan bakiyenin tamamına gecikme faizi uygulanması önlenirken, gecikme faizinin sadece asgari tutarı aşan kısmı için alınabileceği öngörüldü, böylece Kanunda da yer alan gecikme faizi kavramının sadece 'asgari tutarla' ilişkili olduğu açık şekilde belirlendi. FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞYönetmelikte faiz oranlarındaki artışın kart hamiline otuz gün önceden bildirilmesi ve kart hamilinin faiz artışının bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde borcunun tamamını ödeyip kredi kartını kullanmaya son vermesi halinde faiz artışından etkilenmemesi hususu da yer aldı.Kredi kartı sözleşmelerinde kefil için temerrüt hali, kart hamilinin borcunun kendisine bildirilmesi ile başlarken, asıl borçluya başvurulup tüm tahsil yolları denenmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceğine ilişkin hükmün yer almasının zorunlu tutuldu.Ayrıca Kredi kartı sözleşmelerinde yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde bankaca uygulanacak kurun, belirlenme esaslarına ve bunun hesap özetine yansıtılmasına ilişkin hükmün yer alması zorunlu kılındı.Yönetmelikte, kart çıkaran kuruluşların, kredi kartı almak isteyen kişilerin, yasaklık veya engel durumu, ekonomik ve sosyal durumu, aylık veya yıllık ortalama geliri, diğer kart çıkaran kuruluşlarca bu kişilere tahsis edilen kredi kartı limiti, bir model veya skorlama sistemi sonuçları, müşterini tanı ilkeleri, bilgi alışverişi şirketlerinden temin edilecek bilgileri dikkate alarak yapacakları değerlendirmeye istinaden kullanım limiti tespit etmek zorunda olduklarının belirlendiği de kaydedildi.
KART LİMİTLERİAçıklamaya göre yönetmelikle, bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını, ikinci yıl için ise dört katını aşamayacak, Bin Yeni Türk Lirasına kadar limitler hariç olmak üzere, aylık veya yıllık ortalama net gelir düzeyi kart hamili tarafından beyan edilen ve ilgili kuruluşlarca teyit edilen gelirler üzerinden tespit edilecek, aylık ortalama net gelir düzeyinin teyit edilememesi durumunda kart hamilinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan edinebileceği toplam limit ise bin Yeni Türk Lirası olarak belirlendi.
Bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtların hükümsüz olduğunun düzenlendiği belirtilen açıklamada, öncelikle kart hamillerine ait bilgilerin korunmasına yönelik tedbirleri almaları hakkındaki sorumlulukları olmak üzere, üye iş yerlerinin sorumlulukları hüküm altına alındığı vurgulandı.
TAKSİTLENDİRMEAçıklamada, yönetmelikle mal ve hizmet alımlarında taksitlendirme yapılması durumunda, kart limitinden, yapılan toplam harcama tutarının düşülmesine yönelik tedbirlerin alınması gerektiğinin hüküm altına alındığı kaydedildi ve ''Bu çerçevede, limit tespitinde kart hamillerinin yaptığı toplam alışveriş miktarlarının dikkate alınması öngörülmüştür'' denildi.Açıklamada, kamuoyunun bilgilendirilmesi esasına dayanılarak, ilgili kuruluşlarca belirlenen kredi kartlarına uygulanan akdi faiz oranı, gecikme faiz oranı, yıllık ücret ve diğer adlar altında tahsil edilen veya edilecek bedeller, kredi kartı limitinden bin YTL tutarında kullanım olduğu varsayımı altında asgari tutarın ödenmesi ve hiç ödenmemesi halleri dikkate alınarak düzenlenecek örnek faiz hesaplamaları, kredi kartı hamillerine sağlanan parasal ve diğer menfaatlere ilişkin bilgilerin, BDDK internet sayfasında yayımlanmasının öngörüldüğü kaydedildi.
BDDK'nın konuya ilişkin açıklamasında, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 01.03.2006 tarihli ve 26095 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği hatırlatıldı.Açıklamada, kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, kanunda öngörülen yönetmeliğe ilişkin 'hassas ve titiz' bir çalışma başlatıldığı ve BDDK tarafından hazırlanan yönetmelik taslağının BDDK internet sayfasında kamuoyunun bilgisine sunulduğu vurgulandı.
Açıklamaya göre, bununla birlikte Maliye Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Rekabet Kurumu, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan resmi yazı ile görüş ve önerileri talep edildi.
Söz konusu kuruluşlardan gelen görüş ve öneriler çerçevesinde gözden geçirilen taslak, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 93'üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca, sektör stratejisi ve politikaları ile ilişkisinin kurulması bakımından ilişkili Bakanlığın, kalkınma planı ve yıllık programla ilişkisinin kurulması açısından Devlet Plânlama Teşkilatı Müsteşarlığının görüş ve önerilerine sunuldu, söz konusu görüş ve önerilerin değerlendirilmesini takiben, nihai Taslak Kurul onayına sunuldu.
Kurul tarafından onaylanan yönetmelik Resmi Gazetede yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilirken, belirtilen süreci tamamlayan ''Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelik'', 10.03.2007 tarih ve 26458 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe girdi.Yönetmelikle, banka kartları ve kredi kartlarının çıkarılması, kullanımı, kartlı ödemeler sisteminde yer alan kuruluşların faaliyet esaslarına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesi amaçlandı.
İMİTLER, KART HAMİLİNİN TALEBİ OLMADAN ARTTIRILAMAYACAKAçıklamaya göre limitlerin, kart hamilinin talebi olmadıkça arttırılamayacağı hüküm altına alınırken, kart çıkaran kuruluşların, talepte bulunmayan veya sözleşme imzalamayan kişiler adına hiçbir şekil ve surette kart veremeyecekleri, basılı kartı hamilin adresine göndermek veya fiziki varlığı bulunmayan kart numarasını bildirmek de dahil olmak üzere herhangi bir yöntemle teslim edemeyecekleri de düzenlendi.
Açıklamada, ''Bu hükümle, geçmiş dönemlerde kamuoyunda bir çok itiraza neden olan talep olmaksızın verilen kartlara ilişkin uygulamaya son verilmiştir'' denildi.Banka ve kredi kartlarının teslimi sırasında kart hamillerinin bilgilendirilmesi hususuna itina gösterildiği kaydedilen açıklamada, bu hususta kart çıkaran kuruluşların kart hamillerini kartın kullanımıyla ilgili her türlü detay hakkında bilgilendirmelerinin öngörüldüğü ifade edildi.
Açıklamaya göre, kart hamillerinden alınabilecek tüm ücret, komisyon ve masraflara dair açıklamalar ile bunların tutarlarının sözleşmede yer alması gereken hususlar düzenlenirken, bunlar dışında herhangi bir ücret talep edilemeyecek. Ayrıca bu ücretlerde değişiklik olması halinde, bunlar sözleşme değişikliği olarak kabul edilecek ve bunun kart hamiline bildirimiyle birlikte kartın iptali ve sözleşmenin feshi hakkı doğacak.
KART İPTALİAçıklamada, kart hamilinin, talep etmek suretiyle kartı iptal ettirmek ve sözleşmeyi feshetmek hakkına sahip olduğu, kartın iptal edilmesine ve sözleşmenin feshine ilişkin kart hamilince yapılan talebin, en geç yedi gün içinde kart çıkaran kuruluşça yerine getirilmesinin zorunlu olduğunun hüküm altına alındığı belirtildi.
Avrupa Birliği müktesebatı ve ülke uygulamalarına paralel, kart hamilinin, yapacağı kayıp veya çalıntı bildiriminden önceki yirmi dört saat içinde gerçekleşen hukuka aykırı kullanımdan doğan zararlardan 150 Yeni Türk Lirası ile sınırlı olmak üzere sorumlu olacağı, bildirimin yapılmaması halinde bu sınırın uygulanmayacağı ve kart hamilinin 150 Yeni Türk Lirası tutarındaki sorumluluğunun sigortalanmasına ilişkin usul ve esaslar belirlendiği de belirtildi.Kredi kartı sözleşmelerinde bileşik faiz uygulanamayacağına ilişkin hükmün yer almasının zorunlu tutulduğu kaydedilen açıklamada, asgari ödeme tutarının hesap özetinde belirtilen dönem borcunun yüzde 20'sinden az olamayacağının hüküm altına alındığı ifade edildi.
DÖNEM BORCUAçıklamada, kanunun 26'ncı maddesinin ikinci fıkrasında ''Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz, asgarî tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise gecikme faizi uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz'' hükmünün olduğu vurgulandı.
Yönetmeliğin, asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda ödenmeyen kısım ve kalan hesap bakiyesine ilişkin 20'nci maddenin üçüncü fıkrasında da, ''Dönem borcunun bir kısmının ödenmesi halinde kalan hesap bakiyesi üzerinden faiz hesaplanır. Kalan hesap bakiyesine, asgarî tutar ve üzerinde ödeme yapılması durumunda akdi faiz; asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda ise asgari tutarın ödenmeyen kısmı için gecikme faizi, kalan hesap bakiyesinin asgari tutarı aşan kısmı için akdi faiz uygulanır. Temerrüt hali de dahil olmak üzere, kart uygulamasından doğan borçlarda bileşik faiz uygulanmaz'' hükmünün yer aldığı belirtildi.Açıklamaya göre bu çerçevede, asgari tutarın altında ödeme yapılması durumunda, kalan bakiyenin tamamına gecikme faizi uygulanması önlenirken, gecikme faizinin sadece asgari tutarı aşan kısmı için alınabileceği öngörüldü, böylece Kanunda da yer alan gecikme faizi kavramının sadece 'asgari tutarla' ilişkili olduğu açık şekilde belirlendi. FAİZ ORANLARINDAKİ ARTIŞYönetmelikte faiz oranlarındaki artışın kart hamiline otuz gün önceden bildirilmesi ve kart hamilinin faiz artışının bildirim tarihinden itibaren en geç altmış gün içinde borcunun tamamını ödeyip kredi kartını kullanmaya son vermesi halinde faiz artışından etkilenmemesi hususu da yer aldı.Kredi kartı sözleşmelerinde kefil için temerrüt hali, kart hamilinin borcunun kendisine bildirilmesi ile başlarken, asıl borçluya başvurulup tüm tahsil yolları denenmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceğine ilişkin hükmün yer almasının zorunlu tutuldu.Ayrıca Kredi kartı sözleşmelerinde yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde bankaca uygulanacak kurun, belirlenme esaslarına ve bunun hesap özetine yansıtılmasına ilişkin hükmün yer alması zorunlu kılındı.Yönetmelikte, kart çıkaran kuruluşların, kredi kartı almak isteyen kişilerin, yasaklık veya engel durumu, ekonomik ve sosyal durumu, aylık veya yıllık ortalama geliri, diğer kart çıkaran kuruluşlarca bu kişilere tahsis edilen kredi kartı limiti, bir model veya skorlama sistemi sonuçları, müşterini tanı ilkeleri, bilgi alışverişi şirketlerinden temin edilecek bilgileri dikkate alarak yapacakları değerlendirmeye istinaden kullanım limiti tespit etmek zorunda olduklarının belirlendiği de kaydedildi.
KART LİMİTLERİAçıklamaya göre yönetmelikle, bir gerçek kişinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan temin ettiği kredi kartları için tanınacak toplam kredi kartı limiti, ilk yıl için, ilgilinin aylık ortalama net gelirinin iki katını, ikinci yıl için ise dört katını aşamayacak, Bin Yeni Türk Lirasına kadar limitler hariç olmak üzere, aylık veya yıllık ortalama net gelir düzeyi kart hamili tarafından beyan edilen ve ilgili kuruluşlarca teyit edilen gelirler üzerinden tespit edilecek, aylık ortalama net gelir düzeyinin teyit edilememesi durumunda kart hamilinin tüm kart çıkaran kuruluşlardan edinebileceği toplam limit ise bin Yeni Türk Lirası olarak belirlendi.
Bir hesap dönemine ilişkin toplam borç tutarı veya hesap bakiyesi üzerinden, o döneme ilişkin hesap özetinin düzenlendiği hesap kesim tarihinden önceki bir tarih itibarıyla faiz yürütülebileceğine ilişkin kayıtların hükümsüz olduğunun düzenlendiği belirtilen açıklamada, öncelikle kart hamillerine ait bilgilerin korunmasına yönelik tedbirleri almaları hakkındaki sorumlulukları olmak üzere, üye iş yerlerinin sorumlulukları hüküm altına alındığı vurgulandı.
TAKSİTLENDİRMEAçıklamada, yönetmelikle mal ve hizmet alımlarında taksitlendirme yapılması durumunda, kart limitinden, yapılan toplam harcama tutarının düşülmesine yönelik tedbirlerin alınması gerektiğinin hüküm altına alındığı kaydedildi ve ''Bu çerçevede, limit tespitinde kart hamillerinin yaptığı toplam alışveriş miktarlarının dikkate alınması öngörülmüştür'' denildi.Açıklamada, kamuoyunun bilgilendirilmesi esasına dayanılarak, ilgili kuruluşlarca belirlenen kredi kartlarına uygulanan akdi faiz oranı, gecikme faiz oranı, yıllık ücret ve diğer adlar altında tahsil edilen veya edilecek bedeller, kredi kartı limitinden bin YTL tutarında kullanım olduğu varsayımı altında asgari tutarın ödenmesi ve hiç ödenmemesi halleri dikkate alınarak düzenlenecek örnek faiz hesaplamaları, kredi kartı hamillerine sağlanan parasal ve diğer menfaatlere ilişkin bilgilerin, BDDK internet sayfasında yayımlanmasının öngörüldüğü kaydedildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.