Korona’nın etkisi artarken gözler aşıda

Dünyada 30 milyona yakın insana bulaşan ve 1 milyona yakın insanın da ölümüne neden olan Covid-19 virüsünün etkisi sürekli artmaya devam ediyor. Uzmanların ifadesiyle özellikle Ekim ve Kasım aylarında etkisini çok daha fazla artıracak.

Tüm dünyada umutlar aşı çalışmalarına çevrilmiş durumda…

Başta Çin, Rusya, ABD ve İngiltere olmak üzere birçok ülke aşı çalışmaları yapıyor.

ABD ve İngiltere aşı umutlarını, AstraZeneca şirketi ve Oxford Üniversitesi nezdinde yapılan çalışmalara bağlamışlardı. Fakat, bir denekte aşının olumsuz yan etkiler göstermesi üzerine aşı çalışmaları durdurulmuş, sonra sorunun giderildiği belirtilip çalışmalara tekrar devam edilmişti. İngiltere'de gönüllü insanlar üzerinde denemeler devam ederken ABD'deki deneyler bu aşamadan sonra devam etmedi.

Bu yan etki konusunda uzmanlar, omurilikte iltihaplanmaya neden olduğunu ifade etmişlerdi. Bu durum, ağrı, yorgunluk ve idrar ve bağırsakta rahatsızlıkla bağışıklık sisteminde sorunlara sebep oluyor. 

Ama aşının hala ne tür reaksiyonlara neden olacağı tam olarak bilinmiyor. ABD'nin önde gelen denetim kurumları ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH), bu aşı ile ilgili bağımsız denetleme yapmaya karar verdi.

FDA'nın tepe ismi Stephen Hahn, "ABD'de AstraZeneca'nın denemeleri halen beklemede" ifadesini kullandı.

NIH'nin bünyesindeki Ulusal Nörolojik Hastalıklar Enstitüsü'nün Klinik Direktörü Dr. Avindra Nath ise FDA gibi NIH içerisinde de bu süreçten dolayı rahatsızlık olduğunu söyledi ve "NIH'nin yönetim kadrosu da bu süreçten çok endişeli" dedi.

İngiliz kurumlar her ne kadar "devam" kararı alsalar da, görünen o ki, Batılı ülkelerde aşı konusundaki umutlar kırılmış durumda…

ABD Başkanı Trump yaklaşan seçimler öncesi her ne kadar aşıyla alakalı "3 ya da 4 haftaya hazır" dese de, ABD'li sağlık uzmanları aktardığımız gibi aynı görüşte değiller…

Dahası, Trump'ın hala "sürü bağışıklığı" sistemini savunmaya devam etmesi de bu noktada oldukça dikkat çekici… Sürü bağışıklığı, bağışıklık sisteminin adapte olmasını beklemek anlamında; ölen ölür, kalan sağlar bizimdir mantığı…

Daha önce sosyal medya üzerinden savunduğu "sürü bağışıklığı" tezini yine savunan ABD Başkanı Trump, "Salgın aşı olmadan da geçebilirdi ama onunla birlikte daha çabuk atlatacağız. Sürü zihniyeti geliştireceğiz" ifadelerini kullandı.

Rusya ve Çin ise Covid-19 aşısı konusunda Batılı ülkelerin tersine oldukça yol katetmiş durumdalar.

Rusya, Covid-19 için Sputnik V aşısını ortaya koydu. Sputnik V aşısı, N.F. Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Ulusal Araştırma Merkezi tarafından geliştirildi. 

Rusya Devlet Başkanı Putin, 11 Ağustos'ta koronavirüse karşı geliştirilen ilk aşının tescil edildiğini açıkladı ve böylece Rusya, koronavirüs aşısını tescilleyen ilk ülke oldu. Rusya Sağlık Bakanlığı, Sputnik V aşısının gerekli tüm testlerden geçtiğini ve virüse karşı bağışıklık geliştirdiğini belirtti. 

Bakanlık, aşının ilk partisinin 15 Ağustos Cumartesi günü üretildiğini duyurdu.

Şimdi Rusya, geliştirdiği bu aşıyı diğer ülkelere göndermeyi planlıyor.

Rusya Doğrudan Yatırımlar Fonu (RFPİ) ile önde gelen küresel eczacılık şirketlerinden Hindistan merkezli Dr. Reddy's Laboratories Ltd (Dr. Reddy's), Sputnik V aşısının klinik testleri ve tedariki için işbirliği yapma konusunda anlaşma sağladı.

RFPİ'den yapılan açıklamaya göre Hindistan'daki düzenleme kurumunun onayı alındıktan sonra bu ülkeye 100 milyon doz aşı gönderilecek.

RDIF Başkanı, Sputnik V aşısı ile 40 ülkenin ilgilendiğini açıkladı.

Pandeminin ilk başladığı Çin'den ise aşı konusunda daha olumlu haberler geliyor.

Çin Salgın Kontrol ve Önleme Merkezi'nden (CDC) bir yetkili, koronavirüs aşısının Temmuz ayında ülkedeki işçilere uygulanmaya başlandığını, Kasım ayında da aşının yaygın olarak kullanılacağını bildirildi. Çin, Covid-19 için 4 farklı aşı çalışması yürütüyor, tümü de son aşamasında… Devlet televizyonuna konuşan CDC'den Guizhen Wu, son aylarda aşılardan birini denemek için kendi üzerinde uyguladığını söyledi.

Wu, hiçbir olumsuz yan etkiyle karşılaşmadığını belirtti.

Çin'de geliştirilen Covid-19 aşısının gönüllü uygulaması Brezilya ve Endonezya'da da başlatılmıştı. Faz 3 aşamasına Türkiye de dahil edildi ve aşının ilk dozu dün Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde sağlık çalışanlarına yapıldı.

Gördüğünüz gibi, hala kapitalist ekonomi anlayışını devam ettiren Batılı ülkeler pandemiye yenik düşerken, aşı çalışmaları hep fiyaskoyla karşılaşırken, Kapitalizmin pençesinden kurtulan Rusya ve Çin gibi ülkeler bu konularda oldukça ileri durumdalar…

Elbette ki 2013 yılından beri tümüyle uyguladıkları, Prof. Dr. Haydar Baş'a ait olan Milli Ekonomi Modeli sayesinde… Modelin kazandırdığı "güçlü devlet" anlayışıyla bu ülkeler, pandemi ile mücadeleyi ve aşı çalışmalarını bizzat devlet eliyle yürütüyorlar. İşi sermaye sahiplerinin insafına bırakmıyorlar.

Kapitalist ülkeler de beklesinler özel sektör aşı üretsin diye… Korona tarzı virüsler, değişken olabildiği için aşı çalışmaları özel sektöre bir kazanç sağlamamaktadır. Özel sektör kârını düşündüğü için bu konularda çok istekli değil...

Güçlü devlet anlayışı olmadan asla bu pandemi ile mücadelede başarılı olunamaz.

Güçlü devlet demek, Kapitalizmin Titanik'inden inmek, Milli Ekonomi Modeli gemisine binmek demektir.