Kolayı başaramayanlar zoru başarabilecekler mi?
14 Mayıs seçimleri, ekonomideki yama tutmaz olumsuzluklar sebebiyle AKP iktidarının en zor seçimi, muhalefetin ise potansiyel olarak en kolay seçimleriydi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş seçimlerin çok öncesi, "Eğer bu seçimleri iktidar kazanırsa, bu iktidarın başarısı değil, muhalefetin başarısızlığıdır" diye uyarmıştı. Muhalefet, "Parlamenter sistemi geri getireceğiz" hedefiyle yola çıktı, bu hedef Meclis'te çoğunluğu gerektiren bir durumdu ama bu hedefe yürürken attığı adımlar, kurduğu birliktelikler, aldığı yanlış kararlar maalesef bu hedefe ulaşılamayacağının zaten göstergesiydi.
BTP lideri Baş, bir TV programında şu dikkat çekici uyarıyı yapmıştı:
"Sizin yaptığınız muhalefet seçim kaybettirir! Halkın ne istediği belli. Ekonomiyi düzelt, adaleti sağla, hukuku temin et, sığınmacılardan kurtul, özel yaşamlarına karışma! Bu ortamı topluma vaaz et. Bunları gündem edeceğinize, Türklüğü Anayasadan çıkarmayı vaaz ediyorsunuz."
Vatandaşların istedikleri belliydi ve istemedikleri de belliydi. 21 yıldır vatandaşların isteklerini karşılayamayan iktidar, seçim öncesi bu konuda yalancı baharlar estirdi, Türklüğü yıllarca Anayasadan çıkartmaya çalıştıkları halde "seçimlik" Türk milliyetçisi oldu ve ne yaptı etti oyunu muhalefetin üstüne taşıyabildi.
Muhalefet ise, Sayın Baş'ın dediği gibi, masaya Türklüğü Anayasadan çıkarmayı, Anayasanın ilk dört maddesini değiştirmeyi koyanlarla yol yürümeyi tercih etti. Asıl yapılması gereken muhalefet yapılmadı. Sonuç ortada…
İktidarın bile Atatürkçü gibi davranmaya soyunduğu bir dönemde, Atatürk'ün kurduğu parti CHP, Atatürk düşmanlığı gizli olmayanlarla yol yürümeye çalışarak bir çözüme ulaşılacağını zannetti. Evet, sonuç ortada…
BTP lideri Baş paylaştığı son sosyal medya mesajında, "Bu sözüm siyasilere; Atatürk'e sarılın o sizi kurtarır. Bir dost..." ifadelerini kullandı.
Ülkemizde Atatürk'ün unutturulmaya çalışıldığı bir dönemde, "Atatürk vatandır, Atatürk bayraktır, Atatürk birleştirici harçtır" diyerek, yurdun dört bir tarafında Atatürk vatandır sempozyumları organize ederek, daha önce hiç kimsenin yazmadığı Hoş Geldin Atatürk eserini yazarak, Türk milletini Ata'sıyla yeniden buluşturan BTP'nin ebedi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş değil miydi?
Şimdi de BTP lideri Hüseyin Baş, aynı çizgiyi devam ettiriyor ve tüm siyasileri yeniden Atatürk çizgisine, Türkiye'yi de fabrika ayarlarına davet ediyor.
Benim zaten anlayamadığım en temel konu şu: Muhalefet Atatürk'ü sözde değil, özde seven BTP'yi, gerçek Atatürkçüleri, gerçek milliyetçileri, gerçek dindarları dışlayarak, Atatürk'ü sevmeyen, Türklüğü Anayasadan çıkartmak isteyecek kadar milliyetçiliğe düşman olan, dini siyasetlerine alet edenlerle yol yürüyüp bir neticeye ulaşacağını gerçekten umuyor muydu? Hadi bu hataya düştüler ve neticesini de gördüler, peki, bu hatadan dönme noktasında bir manevra yapacaklar mı?
Cumhurbaşkanlığı seçimine 8 gün kala, muhalefetin, BTP kurmaylarının yaptığı uyarıları daha fazla dikkate alması lazım. Eğer gerçekten cumhurbaşkanlığını almak istiyorlarsa! Eğer istemiyorlarsa, 14 Mayıs öncesi ne yaptılarsa aynen devam etsinler.
Şimdi bu uyarıların bazılarını tekrar hatırlatalım:
BTP Sözcüsü Emre Polat şunları söyledi:
* "Bu seçim en azından cumhurbaşkanlığı noktasında kazananı olmayan, kaybedeni çok olan bir seçim oldu."
* "Biz bu masa kurgusunun eksik olduğunu, yanlış olduğunu vurguladık. Söylediklerimizin tamamında maalesef haklı çıktığımızı gördük. Biz bu vesileyle yüzde 1'in 38 milletvekili ettiğini de gördük. Şimdi göreceğiz o mavi AKP'liler iktidar tarafına mı dönecek yoksa muhalefet tarafında mı kalacaklar?"
* "Ben burada şunu özellikle vurgulamak isterim ki, milleti hedef alan, milletin yanlış yaptığını, ağır ifadelerle milleti eleştiren bazı açıklamalar görüyoruz, bunlar çok yanlış. Burada milli iradeye, milletin iradesine saygı göstermek zorundayız. Burada yanlışı yapan millet değildir. Yanlış olan yaptığı yanlış tercihlerle, yanlış kurgularla, yanlış ittifaklarla, yanlış ortaklarla seçime girmektir."
* "Bakın Genel Başkanımız Hüseyin Baş'ın bundan aylar önce kaybedene dönük yaptığı bir açıklama var... Ne diyor, 'gençleri dinlemediniz o yüzden kaybettiniz' diyor. Keşke 'gençlerin mesajını aldım' demek yerine gençlerin mesajını bu sonuçları görmeden alsalardı bu sonuç yaşanmayacaktı."
BTP Genel Başkan Yardımcısı Lütfullah Önder de şu değerlendirmeyi yaptı:
* "Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti öyle büyük bir yanlış yaptı ki, Atatürkçülerin, Cumhuriyetçilerin oylarıyla bütün bunları tartışacak ve bütün bunların değişmesine el kaldıracak insanları Meclis'e taşımış oldular."
* "Onları Meclis'e taşırken bütün bunlara sahip çıkan, - Cumhuriyet değerleri ile barışık ve toplumu da buluşturacak, barıştıracak yani hem inançlı kimlikle hem de Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan kimlikle- Bağımsız Türkiye Partisi'ne bir tane bile kontenjan ayıramıyorsunuz, ayırmıyorsunuz!
* "Aslında bu partilerin kime sırt döndüğü ve kime kucak açtığı net bir şekilde bu Meclis aritmetiğiyle birlikte ortaya çıkmış oldu."
* "Kılıçdaroğlu aynı isimlerle yürürse ikinci turu da kaybeder."
Muhalefet bugüne kadar yapılan bu uyarıları dikkate alsaydı, emin olun ki, seçim muhalefet lehine ilk turda biterdi ama yapılan peş peşe yanlışlar kolay olanı oldukça zorlaştırdı. Bakalım kolayı başaramayanlar zoru başarabilecekler mi?
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024