Kıyamet öncesi batı ile dost olmak
“Ümmetimden bir kısım insanlar Dicle denen bir nehir yanında, Basra denen geniş bir düzlüğe inerler. Yolun üzerinde bir köprü vardır. Oranın halkı çoğalır. Muhacirlerin yani Müslümanların beldelerinden biri olur
26.09.2024 18:36:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Ümmetimden bir kısım insanlar Dicle denen bir nehir yanında, Basra denen geniş bir düzlüğe inerler. Yolun üzerinde bir köprü vardır. Oranın halkı çoğalır. Muhacirlerin yani Müslümanların beldelerinden biri olur.
Ahir zamanda geniş yüzlü, küçük gözlü olan Ben-i Kantura gelip nehir kenarına inerler. Bundan böyle Basra halkı üç fırkaya ayrılır. O Ben-i Kantura denilen o zümre oraya gelir. Burada üç kısma ayrılır. Bir fırka sığır ve kır develerinin peşlerine takılıp ziraat hayatına dönerler. Bunlar helak olurlar.
İkincisi bir fırka nefislerinin kurtuluşunu esas alırlar. Ben-i Kanturayla sulh yolunu tutarlar. Böylece bunlar da küfre düşerler. Bir fırkada çocuklarını geride bırakıp onlarla savaşırlar işte bunlar şehit olurlar."
Bu da neymiş? Kıyametin alametlerinden. Kantura'yı bekleyelim. Kanturalılar kimdir? Bunları bekleyelim. Basra'ya ne zaman inecekler? İndikleri zaman anla ki kıyamet yakındır. Ebu Davud, Mülahim, 10.
Yine bir hadis-i şerifte Cenâb-ı Peygamber Efendimiz (s.a.a.): "Kim bize kılıç kaldırırsa bizden değildir."
Kim, bize kılıç çekerse bizden değil. Yani, bizi öldürmek isterse, öldürürse. "Fe leyse minna/bizden değildir" diyor. Yani bir Müslümanın hayatı o kadar muazzez ve muteberdir ki, diğer bir Müslüman, onu öldürmeye teşebbüs eder veya öldürürse bu imanı konu, imandan çıkar.
Müslüman emniyette olacak. Kimde? Müslümanın yanında…
Dostluklar, şunlar, bunlar… Ondan sonra büyük bir fitneyle beraber karşısına geçiyorsun. Adamda afallayıp duruyor.
Ya sen, dün ne idin bugün ne oldun? Allah, sana hidayet versin. Allah, seni ayıktırsın. Sen burada kendi nefsine de zulmediyorsun, Müslümanlara da zulmediyorsun.
Yine Abdullah b. Mesud (r.a.) anlatıyor: Peygamber (aleyhisselam) buyurdu ki: "Müslümana sövmek fısktır. Onunla çarpışmak da küfürdür."
Demek Müslümana sövmek fısk. Onu öldürmek de küfürdür.
Bu da neymiş yani, bu durumların olduğu dönemlerde neyi bekleyeceğiz? Kıyameti bekleyeceğiz.
Evet, bir başka hadis-i şerifte: Benden sonra birbirinizin boynunu vuran, kâfirler olarak dinden dönmeyin."
Demek Müslümanların birbirine vuruşması, imanın değil küfrün alametidir. Bu da neden sayılır? Kıyamet alametlerinden sayılır. Bundan sonra bunun en az üç dört misli daha hadis-i şerif var. Ancak özetleyecek olursak Cenâb-ı Peygamber Efendimiz (s.a.a.):
Bir Müslümanın, Hristiyan'a ve Yahudi'ye benzemek istemesini kıyamet alameti olarak beyan ediyor.
Artı, Müslüman ülkelerin, Hıristiyan ülkelerine benzemek istemelerini, politikalarını hayata geçirmelerini kıyamet alameti olarak beyan ediyor.
Müslümanların, Hristiyan'ın peşinden gitmesine, ona benzemesine, onun gibi olmaya çalışmasına ki, hadiste bunun için; "kertenkele deliğine girseler oraya giderler" buyuruyor. Bu da kıyamet alametlerinden buyruluyor.
Yine bir başka alamet de onlara benzemek için tıraş olmak. Kıyamet alametlerinden.
Ülkenin savunmasını yapmayıp değerlerini korumak için varlığını ortaya koymayan dönem olursa, onların helak olması.
Bana bir şey olmasın, diye kenara çekilip onlarla birlikte olmasıyla küfre girmesi ve onlarla çarpışarak da, ölürlerse şehit olması. Ne oluyor? O da kıyametin alametlerinden oluyor.
Vatanına yapılacak saldır karşısında ülkenin savunması bu hadislere göre; bir ölüm kalım meselesi, iman gereğidir.
O bakımdan Müslümanın varlığının devam ettiği, imanının yaşandığı, ahlâkının korunduğu beldesi mukaddestir. Bu uğurda orada imanını koruduğu için bu uğurda ölen mümin de şehittir.
Bunların çoğaldığı dönemde de demek ki kıyamet alametleri ortaya çıkmış demektir.
Bir başka neticede Müslümanın, Müslümana savaş açması, kanını akıtması da haram olan, insanı küfre götüren mühim bir olaydır.
Böyle bir şey olduğu takdirde, bu da nedir? Kıyametin alametlerindendir, diyerek sohbetimizi tamamlamak istiyorum.
Bizi takip edenlere de o gelecek olan mutlak güne de hazırlanması şartıyla veya temennisiyle saygılar sunuyorum efendim." (Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan Sohbetlerinden)
Ahir zamanda geniş yüzlü, küçük gözlü olan Ben-i Kantura gelip nehir kenarına inerler. Bundan böyle Basra halkı üç fırkaya ayrılır. O Ben-i Kantura denilen o zümre oraya gelir. Burada üç kısma ayrılır. Bir fırka sığır ve kır develerinin peşlerine takılıp ziraat hayatına dönerler. Bunlar helak olurlar.
İkincisi bir fırka nefislerinin kurtuluşunu esas alırlar. Ben-i Kanturayla sulh yolunu tutarlar. Böylece bunlar da küfre düşerler. Bir fırkada çocuklarını geride bırakıp onlarla savaşırlar işte bunlar şehit olurlar."
Bu da neymiş? Kıyametin alametlerinden. Kantura'yı bekleyelim. Kanturalılar kimdir? Bunları bekleyelim. Basra'ya ne zaman inecekler? İndikleri zaman anla ki kıyamet yakındır. Ebu Davud, Mülahim, 10.
Yine bir hadis-i şerifte Cenâb-ı Peygamber Efendimiz (s.a.a.): "Kim bize kılıç kaldırırsa bizden değildir."
Kim, bize kılıç çekerse bizden değil. Yani, bizi öldürmek isterse, öldürürse. "Fe leyse minna/bizden değildir" diyor. Yani bir Müslümanın hayatı o kadar muazzez ve muteberdir ki, diğer bir Müslüman, onu öldürmeye teşebbüs eder veya öldürürse bu imanı konu, imandan çıkar.
Müslüman emniyette olacak. Kimde? Müslümanın yanında…
Dostluklar, şunlar, bunlar… Ondan sonra büyük bir fitneyle beraber karşısına geçiyorsun. Adamda afallayıp duruyor.
Ya sen, dün ne idin bugün ne oldun? Allah, sana hidayet versin. Allah, seni ayıktırsın. Sen burada kendi nefsine de zulmediyorsun, Müslümanlara da zulmediyorsun.
Yine Abdullah b. Mesud (r.a.) anlatıyor: Peygamber (aleyhisselam) buyurdu ki: "Müslümana sövmek fısktır. Onunla çarpışmak da küfürdür."
Demek Müslümana sövmek fısk. Onu öldürmek de küfürdür.
Bu da neymiş yani, bu durumların olduğu dönemlerde neyi bekleyeceğiz? Kıyameti bekleyeceğiz.
Evet, bir başka hadis-i şerifte: Benden sonra birbirinizin boynunu vuran, kâfirler olarak dinden dönmeyin."
Demek Müslümanların birbirine vuruşması, imanın değil küfrün alametidir. Bu da neden sayılır? Kıyamet alametlerinden sayılır. Bundan sonra bunun en az üç dört misli daha hadis-i şerif var. Ancak özetleyecek olursak Cenâb-ı Peygamber Efendimiz (s.a.a.):
Bir Müslümanın, Hristiyan'a ve Yahudi'ye benzemek istemesini kıyamet alameti olarak beyan ediyor.
Artı, Müslüman ülkelerin, Hıristiyan ülkelerine benzemek istemelerini, politikalarını hayata geçirmelerini kıyamet alameti olarak beyan ediyor.
Müslümanların, Hristiyan'ın peşinden gitmesine, ona benzemesine, onun gibi olmaya çalışmasına ki, hadiste bunun için; "kertenkele deliğine girseler oraya giderler" buyuruyor. Bu da kıyamet alametlerinden buyruluyor.
Yine bir başka alamet de onlara benzemek için tıraş olmak. Kıyamet alametlerinden.
Ülkenin savunmasını yapmayıp değerlerini korumak için varlığını ortaya koymayan dönem olursa, onların helak olması.
Bana bir şey olmasın, diye kenara çekilip onlarla birlikte olmasıyla küfre girmesi ve onlarla çarpışarak da, ölürlerse şehit olması. Ne oluyor? O da kıyametin alametlerinden oluyor.
Vatanına yapılacak saldır karşısında ülkenin savunması bu hadislere göre; bir ölüm kalım meselesi, iman gereğidir.
O bakımdan Müslümanın varlığının devam ettiği, imanının yaşandığı, ahlâkının korunduğu beldesi mukaddestir. Bu uğurda orada imanını koruduğu için bu uğurda ölen mümin de şehittir.
Bunların çoğaldığı dönemde de demek ki kıyamet alametleri ortaya çıkmış demektir.
Bir başka neticede Müslümanın, Müslümana savaş açması, kanını akıtması da haram olan, insanı küfre götüren mühim bir olaydır.
Böyle bir şey olduğu takdirde, bu da nedir? Kıyametin alametlerindendir, diyerek sohbetimizi tamamlamak istiyorum.
Bizi takip edenlere de o gelecek olan mutlak güne de hazırlanması şartıyla veya temennisiyle saygılar sunuyorum efendim." (Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan Sohbetlerinden)