KABEDE NAMAZ KlLALlM
Resulullah Efendimiz, yeni müslüman olanlardan bir kaçı ile Erkam bin Erkam'ın evinde oturuyorlardı. Başta Hazret-i Ebu Bekir olmak üzere, hepsi, İslam'ın müşriklere açıklanmasını arzuladıklarını bildirdiler. Fakat henüz "açıkça tebliğ et" emri verilmemişti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de: "Ya Eba Bekr ! Bizim sayımız henüz az. Bu işe yetmeyiz" buyurdu ise de, Hazret-i Ebu Bekir'in ve arkadaşlarının arzularının çokluğundan onları kıramadı. Hemen Mescid-i Haram'ın bir tarafına topluca oturdular. O sırada müşrikler de orada toplu halde bulunuyorlardı. Hazret-i Ebu Bekir ayağa kalktı. Putlardan yüz çevirip, Allahü Tealaya ve O'nun Peygamberi Muhammed'e (sav) iman etmelerini telkin etti. Müşrikler hep birden Hazret-i Ebu Bekir'e ve arkadaşlarına saldırdılar. Utbe bin Rebia, demirli ayakkabılarıyla Hazret-i Ebu Bekir'in yüzünü gözünü kanlar içinde bıraktılar... Hazret-i Ebu Bekir'i bir çarşafın içine koyarak evine götüren Müminler, Onu ayıltmak için çok uğraştılar. Ancak akşama doğru kendine gelebildi. Gözlerini açar açmaz, kısık bir sesle: "Resulullah ne yapıyor? O, ne haldedir?" diye sordu. Aile efradından bazıları yiyecek içecek birşeyler takdim etmelerine rağmen gözlerini açtı ve tekrar: "Resulullah ne haldedir?" dedi. Annesi, "Vallahi arkadaşın hakkında hiçbir bilgim yok!" dedi. Hazret-i Ebu Bekir: "Hattab'ın kızı Ümmü Cemil'e git, Resulullah'ı ondan sor!" dedi.
Annesi Ümmül-Hayr, kalkıp Ümmü Cemil'in yanına gitti ve: "Oğlum, senden Abdullah'ın oğlu Muhammed'i (s.a.v.) soruyor.
Acaba ne haldedir?", Ümmü Cemil de: "Benim ne Muhammed (s.a.v.), ne de senin oğlun hakkında bir bilgim var, istersen seninle birlikte gidelim?" dedi ve kalktılar. Hazret-i Ebu Bekir'in yanına geldiler. Ümmü Cemil, Hz. Ebu Bekir'i böyle perişan bir vaziyette, yara bere içinde görünce, kendisini tutamıyarak: "Sana bunu yapan bir kavim, muhakkak azgın ve taşkındır. AlIah'tan dileğim, onlardan öcünü almasıdır" dedi. Hz.Ebu Bekir , Ümmü Cemille: "Resulullah ne haldedir?" diye sordu. Ümmü Cemil,
Ona: "Burada annen var, söylediğimi işitir" dedi. Hz. Ebu Bekir de:
"Ondan sana bir zarar gelmez, sırrını yaymaz" deyince. Ümmü
Cemil: "Hz. Muhammed hayattadır, hali iyidir" dedi. Tekrar: "Şimdi O nerededir?" diye sordu. Ümmü Cemıl: "Erkam'ın evindedir" dedi.
Resulullah Efendimiz, yeni müslüman olanlardan bir kaçı ile Erkam bin Erkam'ın evinde oturuyorlardı. Başta Hazret-i Ebu Bekir olmak üzere, hepsi, İslam'ın müşriklere açıklanmasını arzuladıklarını bildirdiler. Fakat henüz "açıkça tebliğ et" emri verilmemişti. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de: "Ya Eba Bekr ! Bizim sayımız henüz az. Bu işe yetmeyiz" buyurdu ise de, Hazret-i Ebu Bekir'in ve arkadaşlarının arzularının çokluğundan onları kıramadı. Hemen Mescid-i Haram'ın bir tarafına topluca oturdular. O sırada müşrikler de orada toplu halde bulunuyorlardı. Hazret-i Ebu Bekir ayağa kalktı. Putlardan yüz çevirip, Allahü Tealaya ve O'nun Peygamberi Muhammed'e (sav) iman etmelerini telkin etti. Müşrikler hep birden Hazret-i Ebu Bekir'e ve arkadaşlarına saldırdılar. Utbe bin Rebia, demirli ayakkabılarıyla Hazret-i Ebu Bekir'in yüzünü gözünü kanlar içinde bıraktılar... Hazret-i Ebu Bekir'i bir çarşafın içine koyarak evine götüren Müminler, Onu ayıltmak için çok uğraştılar. Ancak akşama doğru kendine gelebildi. Gözlerini açar açmaz, kısık bir sesle: "Resulullah ne yapıyor? O, ne haldedir?" diye sordu. Aile efradından bazıları yiyecek içecek birşeyler takdim etmelerine rağmen gözlerini açtı ve tekrar: "Resulullah ne haldedir?" dedi. Annesi, "Vallahi arkadaşın hakkında hiçbir bilgim yok!" dedi. Hazret-i Ebu Bekir: "Hattab'ın kızı Ümmü Cemil'e git, Resulullah'ı ondan sor!" dedi.
Annesi Ümmül-Hayr, kalkıp Ümmü Cemil'in yanına gitti ve: "Oğlum, senden Abdullah'ın oğlu Muhammed'i (s.a.v.) soruyor.
Acaba ne haldedir?", Ümmü Cemil de: "Benim ne Muhammed (s.a.v.), ne de senin oğlun hakkında bir bilgim var, istersen seninle birlikte gidelim?" dedi ve kalktılar. Hazret-i Ebu Bekir'in yanına geldiler. Ümmü Cemil, Hz. Ebu Bekir'i böyle perişan bir vaziyette, yara bere içinde görünce, kendisini tutamıyarak: "Sana bunu yapan bir kavim, muhakkak azgın ve taşkındır. AlIah'tan dileğim, onlardan öcünü almasıdır" dedi. Hz.Ebu Bekir , Ümmü Cemille: "Resulullah ne haldedir?" diye sordu. Ümmü Cemil,
Ona: "Burada annen var, söylediğimi işitir" dedi. Hz. Ebu Bekir de:
"Ondan sana bir zarar gelmez, sırrını yaymaz" deyince. Ümmü
Cemil: "Hz. Muhammed hayattadır, hali iyidir" dedi. Tekrar: "Şimdi O nerededir?" diye sordu. Ümmü Cemıl: "Erkam'ın evindedir" dedi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.