Kışlar daha soğuk olacak
Küresel sıcaklık yükseldikçe, Kuzey Buz Denizinin buzullarla kaplı geniş alanları yaz ve sonbahar boyunca eriyerek her yıl biraz daha küçülüyor
02.03.2012 00:00:00
ABD ve Çin'den uzmanlardan oluşan bir ekip bu durumun rüzgârları nasıl etkileyerek daha karlı ve soğuk kışlara yol açtığını ortaya koyan çalışmalarını yayımladılar. Ancak buzulların daha fazla erimesinin düzenli olarak soğukları artırıp artırmayacağı bilinemiyor. 2006 ve 2007 yazları arasında kuzey buz denizindeki buzullar rekor düzeyde küçüldü ve sonraki yıllarda bu alanlarda yeni buzul oluşmadı. ABD Kar ve Buzul Kayıtları Merkezi'nin verilerine göre bu kış da aşağı yukarı 2007 yılının çizgisini izliyor.
Ekibin başkanı Doktor Jiping Liu, BBC'ye bilgi verirken “Son dört kıştır üstüste ABD'nın kuzeyinin büyük bölümü ile Doğu Asya ve Avrupa'da sürekli ve normalin üzerinde bir kar yağışı var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Mümkün olan, örneğin El Nino gibi diğer hiç bir iklimsel faktörle bu durum arasında bir sebep sonuç ilişkisi bulamıyoruz, ama buzulların erimesiyle bu durum arasında bir ilişki görebiliyoruz.”
Sonbaharda Kuzey Buz Denizi'nin buzulları azalınca, bu ısıda bir artışa, atmosferin ısınmasına yol açıyor. Bu ısınma, kutup bölgesi ile daha güneyde Atlas Okyanusu üzerindeki bölge üzerindeki atmosfer ısı farkının azalmasına sebep oluyor. Bunun sonucu olarak da normal olarak batıdan doğru daha yumuşak ve nemli hava akımları taşıyan kuzey jet rüzgarlarının hızı düşüyor. İşte son yıllarda Kuzey Amerika, Avrupa ve Doğu Asya'da kışların daha sert geçmesine yol açan döngü böyle yaşanıyor.
Araştırmacılar ayrıca Kuzey Buz Denezi'ndeki ekstra buharlaşmanın havadaki nem oranını daha da artırdığını ve bunun bir kısmının kara dönüştüğünü de ortaya koyuyorlar. İngiltere Meteoroloji Dairesi yetkililerinden Adam Scaife çalışmanın bulgularına hiç bir itirazı olmadığını söyledi ve kendileri de dahil başka kuruluşların araştırmalarının da bu sonuçları teyid ettiğini belirtti. Buna karşılık, Adam Scaife buzulların küçülmesinin kışları etkileyen bir çok faktörden biri olduğunu da vurguladı. Geçen yıl Doktor Scaife'in de katıldığı bir başka araştırma güneşin parlaklığındaki küçük değişikliklerin kışları nasıl etkileyebildiğini ortaya koymuştu. Adam Scaife buzul erimesinin kışların sertleşmesinde, güneş faktörü ya da El Nino faktöründen daha büyük değil, ama daha düzenli olarak değişmeye devam eden bir etken olduğunu söylüyor.
Ekibin başkanı Doktor Jiping Liu, BBC'ye bilgi verirken “Son dört kıştır üstüste ABD'nın kuzeyinin büyük bölümü ile Doğu Asya ve Avrupa'da sürekli ve normalin üzerinde bir kar yağışı var” diyor ve şöyle devam ediyor: “Mümkün olan, örneğin El Nino gibi diğer hiç bir iklimsel faktörle bu durum arasında bir sebep sonuç ilişkisi bulamıyoruz, ama buzulların erimesiyle bu durum arasında bir ilişki görebiliyoruz.”
Sonbaharda Kuzey Buz Denizi'nin buzulları azalınca, bu ısıda bir artışa, atmosferin ısınmasına yol açıyor. Bu ısınma, kutup bölgesi ile daha güneyde Atlas Okyanusu üzerindeki bölge üzerindeki atmosfer ısı farkının azalmasına sebep oluyor. Bunun sonucu olarak da normal olarak batıdan doğru daha yumuşak ve nemli hava akımları taşıyan kuzey jet rüzgarlarının hızı düşüyor. İşte son yıllarda Kuzey Amerika, Avrupa ve Doğu Asya'da kışların daha sert geçmesine yol açan döngü böyle yaşanıyor.
Araştırmacılar ayrıca Kuzey Buz Denezi'ndeki ekstra buharlaşmanın havadaki nem oranını daha da artırdığını ve bunun bir kısmının kara dönüştüğünü de ortaya koyuyorlar. İngiltere Meteoroloji Dairesi yetkililerinden Adam Scaife çalışmanın bulgularına hiç bir itirazı olmadığını söyledi ve kendileri de dahil başka kuruluşların araştırmalarının da bu sonuçları teyid ettiğini belirtti. Buna karşılık, Adam Scaife buzulların küçülmesinin kışları etkileyen bir çok faktörden biri olduğunu da vurguladı. Geçen yıl Doktor Scaife'in de katıldığı bir başka araştırma güneşin parlaklığındaki küçük değişikliklerin kışları nasıl etkileyebildiğini ortaya koymuştu. Adam Scaife buzul erimesinin kışların sertleşmesinde, güneş faktörü ya da El Nino faktöründen daha büyük değil, ama daha düzenli olarak değişmeye devam eden bir etken olduğunu söylüyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.