Kilolu insanlar daha fazla horluyor
Kulak Burun Boğaz Uzmanı Opr. Dr. Selami Yavuz, "Horlama ile kilo ilişkisi araştırıldığında, ideal kilolarından yüzde 15 daha fazla kiloya sahip olan insanlarda horlama ve apne sıklığının arttığı görülmüştür" dedi
07.03.2013 00:00:00
Opr. Dr. Selami Yavuz, horlamanın uyku
ve yaşam kalitesini düşüren ciddi bir rahatsızlık olduğunu belirterek tedavi
yöntemleri hakkında bilgi verdi. Yavuz, “Horlama üst solunum yolunun kısmi
tıkanıklıklarında gelişen sesli uykudur, apne ise burun ve ağız solunumunun 10
saniyeyi geçecek şekilde durmasıdır. Uyku üzerinde yapılan araştırmalar sonucu
horlama ve uyku apnesinin beklenenden daha yaygın olduğu saptanmıştır. Sıklıkla
karşılaşılan basit horlama aslında hafif şiddetteki uyku apnesi olabilmektedir.
Horlama ile kilo ilişkisi araştırıldığında ideal kilolarından yüzde 15 daha
fazla kiloya sahip olan insanlarda horlama ve apne sıklığının arttığı
görülmüştür. 30-60 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 24’ünde, kadınların yüzde
9’unda hafif-orta derecede horlama ve apne vardır” diye konuştu.
Hastalarda hastalığın şiddetine göre değişen gündüz uyuklama hali olduğunu
belirten Opr. Dr. Selami Yavuz, “Gece ne kadar uzun uyurlarsa uyusunlar gün içerisinde
yine bitkinlik ve uyku hali olur. Ağır apnesi olan hastalarda araba
kullanılırken, hatta konuşurken bile uyku hali olabilir. Sabah belirgin olup
daha sonra hafifleyen baş ağrısı yüzde 20 oranında görülmektedir. Gün boyu
izlenen unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, dikkat azlığı genellikle görülen
bulgulardır. Bunun dışında saldırganlık, çabuk sinirlenme, cinsel performansta
azalma ve yağ metabolizması bozukluğu sonucu kilo alma görülebilir. Yüksek
tansiyon, kalp ritim bozuklukları, kalp damar hastalıkları, inme gibi
hastalıklara apnesi olan insanlarda sıklıkla rastlanmaktadır” şeklinde
konuştu.
KBB Uzmanı Opr. Dr. Selami Yavuz, hastalığını tanısı hakkında şu bilgileri
verdi: “Hastalığın tanısında öncelikli olan yöntem genel muayene ve özellikle
kulak burun boğaz muayenesidir. Bu şekilde hastaların pek çoğuna tanı konur.
Bunun dışında bazı filmler ve uyku laboratuvarı hastalığın şiddetini ortaya
koymak bakımından yardımcı olur. Tedavide genel önlemlerin başında kilo vermek
gelir. Alkol ve sigara alımı da kısıtlanmalıdır. Burun, geniz, yumuşak damak-
küçük dil, bademcikler ve dil kökü gibi bölgelerdeki anatomik bozukluklar
cerrahi müdahale ile düzeltilir ve iyi sonuç alınır. Horlamaya veya tıkanıklığa
sebep olan alerjik problemlerse alerji testleri yapılarak ve uygun ilaç ve /
veya aşı tedavisiyle problem çözülür. Bunun dışında cerrahi gerektirmeyen veya
tıbbi tedaviye dirençli hastalarda burundan basınçlı hava verilmesi esasına
dayalı Continious Positive Air Pressure (CPAP) cihazı kullanılabilir.” İHA
ve yaşam kalitesini düşüren ciddi bir rahatsızlık olduğunu belirterek tedavi
yöntemleri hakkında bilgi verdi. Yavuz, “Horlama üst solunum yolunun kısmi
tıkanıklıklarında gelişen sesli uykudur, apne ise burun ve ağız solunumunun 10
saniyeyi geçecek şekilde durmasıdır. Uyku üzerinde yapılan araştırmalar sonucu
horlama ve uyku apnesinin beklenenden daha yaygın olduğu saptanmıştır. Sıklıkla
karşılaşılan basit horlama aslında hafif şiddetteki uyku apnesi olabilmektedir.
Horlama ile kilo ilişkisi araştırıldığında ideal kilolarından yüzde 15 daha
fazla kiloya sahip olan insanlarda horlama ve apne sıklığının arttığı
görülmüştür. 30-60 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 24’ünde, kadınların yüzde
9’unda hafif-orta derecede horlama ve apne vardır” diye konuştu.
Hastalarda hastalığın şiddetine göre değişen gündüz uyuklama hali olduğunu
belirten Opr. Dr. Selami Yavuz, “Gece ne kadar uzun uyurlarsa uyusunlar gün içerisinde
yine bitkinlik ve uyku hali olur. Ağır apnesi olan hastalarda araba
kullanılırken, hatta konuşurken bile uyku hali olabilir. Sabah belirgin olup
daha sonra hafifleyen baş ağrısı yüzde 20 oranında görülmektedir. Gün boyu
izlenen unutkanlık, konsantrasyon güçlüğü, dikkat azlığı genellikle görülen
bulgulardır. Bunun dışında saldırganlık, çabuk sinirlenme, cinsel performansta
azalma ve yağ metabolizması bozukluğu sonucu kilo alma görülebilir. Yüksek
tansiyon, kalp ritim bozuklukları, kalp damar hastalıkları, inme gibi
hastalıklara apnesi olan insanlarda sıklıkla rastlanmaktadır” şeklinde
konuştu.
KBB Uzmanı Opr. Dr. Selami Yavuz, hastalığını tanısı hakkında şu bilgileri
verdi: “Hastalığın tanısında öncelikli olan yöntem genel muayene ve özellikle
kulak burun boğaz muayenesidir. Bu şekilde hastaların pek çoğuna tanı konur.
Bunun dışında bazı filmler ve uyku laboratuvarı hastalığın şiddetini ortaya
koymak bakımından yardımcı olur. Tedavide genel önlemlerin başında kilo vermek
gelir. Alkol ve sigara alımı da kısıtlanmalıdır. Burun, geniz, yumuşak damak-
küçük dil, bademcikler ve dil kökü gibi bölgelerdeki anatomik bozukluklar
cerrahi müdahale ile düzeltilir ve iyi sonuç alınır. Horlamaya veya tıkanıklığa
sebep olan alerjik problemlerse alerji testleri yapılarak ve uygun ilaç ve /
veya aşı tedavisiyle problem çözülür. Bunun dışında cerrahi gerektirmeyen veya
tıbbi tedaviye dirençli hastalarda burundan basınçlı hava verilmesi esasına
dayalı Continious Positive Air Pressure (CPAP) cihazı kullanılabilir.” İHA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.