İstanbul Üniversitesi'nde ögretim üyesi olan Alman asıllı Profesör Naumark ile bir kısım talebesi Bogaziçi'nde geziye çıkarlar.
Talebelerden biri Prof. Naumark'a şu soruyu sorar: "Avrupa bizi neden sevmez?"
Prof. Naumark şu cevabı verir:
"Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir, Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanlar'ın hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:
1) Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama faraza laik olmanız şöyle dursun, hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler.
2) Sizler farkında değilsiniz ama, onlar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3) Avrupa'nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa'yı pazar yapmaya başladınız.
4) En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5) Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler.
6) Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar.
7) Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, islamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi, Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı'nın adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet'i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet'i devam ettirdi.
8) Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri yukarıdadır.
9) Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, şimdi 19 üniversite var. (O tarihte öyle idi şimdi ise çok daha fazla.)
10) Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır.
11) Yine sizler, Avrupa'nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız."
(Bu bilgiyi bize ulaştıran Emre Aksa kardeşimize selam olsun.)
Görüldüğü gibi onlar bizi tanıyorlar, neye sahip olduğumuzun ve neler yapabileceğimizin farkındalar, bizler ise hazine üzerinde oturmuş dilenciler gibiyiz.
AKP iktidarı AB kapılarında bir ona bir buna koşarken bakın AB kurmaylarının gerçek niyetleri ne?
Yeni AB anayasasını hazırlayan komitenin üyelerinden İspanya eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio "Bu kurallar değiştirilemeyecek niteliktedir. Zaten, Türkiye'nin üyeliğini imkansız hale getirmek için, üye ülkeler tarafından bilerek konulmuştur" beyanatını yapmıştır.
Fransa Dışişleri Bakanı, Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada "Türkiye'nin katılması, ne bugün, ne de yarın; ne de yarından sonra gündemde olacaktır. 17 Aralıkta alınacak karar; Türkiye'yle müzakereye devam ya da müzakereyi kesme kararıdır; onun için aslında cevabı aranan soru şudur: Ankara'nın, AB'nin dışında bir model seçmesi riskini göze alabilir miyiz?" ifadesini kullanmıştır.
Evet. AB'nin bizi yıllarca oyalarken içinde sakladığı niyetini ne kadar net ortaya koyuyor:
"Ankara'nın, AB'nin dışında bir model seçmesi riskini göze alabilir miyiz?"
Alman Profesör Neumark'ın "Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır" ifadesi bu soruyu cevaplıyor.
AB, ezeli düşmanları olduğumuz için bizi içine almıyor, kendi benliğimizin farkına varmamamız için de bizi bırakmıyor.
Yıllarca iki arada bir derede gittik geldik.
Peki ne elde ettik? Ne olacağı belli olmayan -esasen belli olan- ucu açık bir müzakere tarihi.
Bu arada en büyük sermayemiz olan milli ve manevi bütün değerlerimizi tüketmeye devam ediyoruz, ama elde avuçta bir şey yok.
Talebelerden biri Prof. Naumark'a şu soruyu sorar: "Avrupa bizi neden sevmez?"
Prof. Naumark şu cevabı verir:
"Çok samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün değildir, Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanlar'ın hücrelerine sinmiştir. Sebeplerine gelince:
1) Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama faraza laik olmanız şöyle dursun, hıristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam ederler.
2) Sizler farkında değilsiniz ama, onlar şu gerçeğin farkındadırlar: Tarihten Türk çıkarılırsa tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3) Avrupa'nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa'yı pazar yapmaya başladınız.
4) En az 400 yıl Avrupa'da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5) Selçuklular Anadolu'yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı ordusuna mezar ettiler.
6) Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar.
7) Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydiler, islamiyet bugün belki sadece Hicaz'da varlığını devam ettirirdi, Kaldı ki Vahhabiliği kuranlar da, İngiliz Dominyon Bakanlığı'nın adamlarıdır. Batı her yerde İslamiyet'i, sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet'i devam ettirdi.
8) Kilise size kin kusmaktadır ve sebepleri yukarıdadır.
9) Ben Türkiye'ye geldiğimde 2 üniversiteniz vardı, şimdi 19 üniversite var. (O tarihte öyle idi şimdi ise çok daha fazla.)
10) Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır.
11) Yine sizler, Avrupa'nın tarihi düşmanısınız ve daima düşman olarak kalacaksınız."
(Bu bilgiyi bize ulaştıran Emre Aksa kardeşimize selam olsun.)
Görüldüğü gibi onlar bizi tanıyorlar, neye sahip olduğumuzun ve neler yapabileceğimizin farkındalar, bizler ise hazine üzerinde oturmuş dilenciler gibiyiz.
AKP iktidarı AB kapılarında bir ona bir buna koşarken bakın AB kurmaylarının gerçek niyetleri ne?
Yeni AB anayasasını hazırlayan komitenin üyelerinden İspanya eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio "Bu kurallar değiştirilemeyecek niteliktedir. Zaten, Türkiye'nin üyeliğini imkansız hale getirmek için, üye ülkeler tarafından bilerek konulmuştur" beyanatını yapmıştır.
Fransa Dışişleri Bakanı, Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada "Türkiye'nin katılması, ne bugün, ne de yarın; ne de yarından sonra gündemde olacaktır. 17 Aralıkta alınacak karar; Türkiye'yle müzakereye devam ya da müzakereyi kesme kararıdır; onun için aslında cevabı aranan soru şudur: Ankara'nın, AB'nin dışında bir model seçmesi riskini göze alabilir miyiz?" ifadesini kullanmıştır.
Evet. AB'nin bizi yıllarca oyalarken içinde sakladığı niyetini ne kadar net ortaya koyuyor:
"Ankara'nın, AB'nin dışında bir model seçmesi riskini göze alabilir miyiz?"
Alman Profesör Neumark'ın "Sizler, gerçek hüviyetinize döndüğünüz an Avrupa'nın refahı ve medeniyeti yıkılır" ifadesi bu soruyu cevaplıyor.
AB, ezeli düşmanları olduğumuz için bizi içine almıyor, kendi benliğimizin farkına varmamamız için de bizi bırakmıyor.
Yıllarca iki arada bir derede gittik geldik.
Peki ne elde ettik? Ne olacağı belli olmayan -esasen belli olan- ucu açık bir müzakere tarihi.
Bu arada en büyük sermayemiz olan milli ve manevi bütün değerlerimizi tüketmeye devam ediyoruz, ama elde avuçta bir şey yok.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘Resmi’ işsizlik azalıyor, ‘hissedilen’ işsizlik artıyor / 11.06.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Buğday üreticisiyle resmen dalga geçiliyor! / 08.06.2024
- Hem AB, hem BRICS olabilir mi? / 07.06.2024
- AB sürecinde sorun bekletende değil, bekleyende! / 01.06.2024
- ABD’nin BM’de veto hakkı iptal edilmelidir / 31.05.2024
- Hükümetin ‘yeni anayasa’dan maksadı nedir? / 29.05.2024
- Açlık sınırı ‘ulaşılamayan’ hedef oldu / 28.05.2024
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024