Kayıp-kaçak bedeli vatandaşın sırtında!
Elektrik Piyasası Kanunu TBMM’de kabul edildi. Kanunlaşan teklifin 41. maddesi kayıp-kaçak elektriğin bedelini tüketiciye yansıtan düzenlemeyi 5 yıl daha uzattı. Kayıp oranlarıyla kaçak oranları arasındaki farka işaret eden Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e bir dizi soru yönelterek konuyu TBMM gündemine yeniden taşıdı.
29.11.2020 17:33:00





Elektrik Piyasası Kanunu TBMM'de kabul edildi. Kanunlaşan teklifin 41. maddesi kayıp-kaçak elektriğin bedelini tüketiciye yansıtan düzenlemeyi 5 yıl daha uzattı. Kayıp oranlarıyla kaçak oranları arasındaki farka işaret eden Kocaeli Milletvekili Tahsin Tarhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e bir dizi soru yönelterek konuyu TBMM gündemine yeniden taşıdı. Tarhan'a göre, "Meclis ne yazık ki kayıp-kaçak bedelinin vatandaş tarafından karşılanması kuralını 5 yıl daha uzattı. Halkımız şu gerçeği iyi bilmeli. Türkiye'de dağıtılan her 100 birim elektriğin 12'si kayıp-kaçak. Kayıp-kaçak elektrik miktarı Akkuyu Nükleer Santralinin üreteceği enerji kadar. Kayıp-kaçağı önleme noktasında gerekli tedbiri almayan şirketler ve Bakanlık bu büyük israftan sorumlu."
Kolaya kaçılıyor
Türkiye'nin kayıp-kaçak oranı yüzde 11.8 seviyesinde. Bu oran Avrupa ortalamasının çok üstünde... Kayıp-kaçak bedeli 2013'ten beri ulusal tarife adıyla tüm abone sahibi vatandaşlardan alınıyor. Ulusal tarife 2015'de 5 yıllığına uzatılmıştı. 2020'de TBMM gündemine alınan Elektrik Piyasası Kanun Teklifiyle bir 5 yıl daha uzatılma kararı çıktı. Ulusal tarife adaletsizliğine dikkat çeken Tarhan sözlerine şu şekilde devam etti: "Kayıp-kaçağın vatandaşlardan alınması yanlış. Özellikle batılı bölgelerdeki vatandaşlar doğudaki yüksek kaçak oranları nedeniyle fatura bedellerinin aşırı ölçüde pahalı olduğunu düşünmekte. Bu kanaat toplumsal barışa zarar veriyor. Oysa yapılması gereken çok açık… Öncelikle elektrik iletiminde yaşanan kayıp oranlarıyla vatandaşların ve şirketlerin ücret ödememek için tevessül ettiği kaçak oranları birbirinden ayrılmalı. Böylelikle vatandaş üretilen elektriğin başına ne geldiğini bilecek. Ardından etkin bir denetim sistemi yürürlüğe konulmalı. Bakanlık şirketleri kayıp kaçağı aşağı çekecek yatırımları yapmaya zorlamalı. Son ve en önemli husus ise faturayla ilgili. Dağıtım ihalelerine giren şirketler bölgelerindeki kayıp-kaçak oranlarını biliyorlar. Teklif bu bilgi dahilinde veriliyor. Kayıp-kaçağın bedelinin vatandaştan değil, şirketlerden alınması gerekir. Çünkü elektriği dağıtmak ve kayıp-kaçağı önlemek aslında onların sorumluluğunda." YENİ MESAJ / ANKARA
Kolaya kaçılıyor
Türkiye'nin kayıp-kaçak oranı yüzde 11.8 seviyesinde. Bu oran Avrupa ortalamasının çok üstünde... Kayıp-kaçak bedeli 2013'ten beri ulusal tarife adıyla tüm abone sahibi vatandaşlardan alınıyor. Ulusal tarife 2015'de 5 yıllığına uzatılmıştı. 2020'de TBMM gündemine alınan Elektrik Piyasası Kanun Teklifiyle bir 5 yıl daha uzatılma kararı çıktı. Ulusal tarife adaletsizliğine dikkat çeken Tarhan sözlerine şu şekilde devam etti: "Kayıp-kaçağın vatandaşlardan alınması yanlış. Özellikle batılı bölgelerdeki vatandaşlar doğudaki yüksek kaçak oranları nedeniyle fatura bedellerinin aşırı ölçüde pahalı olduğunu düşünmekte. Bu kanaat toplumsal barışa zarar veriyor. Oysa yapılması gereken çok açık… Öncelikle elektrik iletiminde yaşanan kayıp oranlarıyla vatandaşların ve şirketlerin ücret ödememek için tevessül ettiği kaçak oranları birbirinden ayrılmalı. Böylelikle vatandaş üretilen elektriğin başına ne geldiğini bilecek. Ardından etkin bir denetim sistemi yürürlüğe konulmalı. Bakanlık şirketleri kayıp kaçağı aşağı çekecek yatırımları yapmaya zorlamalı. Son ve en önemli husus ise faturayla ilgili. Dağıtım ihalelerine giren şirketler bölgelerindeki kayıp-kaçak oranlarını biliyorlar. Teklif bu bilgi dahilinde veriliyor. Kayıp-kaçağın bedelinin vatandaştan değil, şirketlerden alınması gerekir. Çünkü elektriği dağıtmak ve kayıp-kaçağı önlemek aslında onların sorumluluğunda." YENİ MESAJ / ANKARA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.