logo
28 ARALIK 2025


Kayalıklarda gül yetiştiren bahçıvandı

18.04.2023 00:00:00

Geçen Cuma akşamıydı... 

Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonda, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in vefatının 3. seneyi devriyesinde anma programına tanıklık ettim.  

Ardında çok değerli eserler bırakan hocamız değişik yönleriyle anlatıldı.

Konuşmacıların sunumları gönül dünyamızda meltem rüzgârları estirdi. Hüzünlü bir geceydi.

Özellikle hocamızın kadim yol arkadaşlarından Bilal Karamus Bey'i dinlerken zihni bir yolculuğa çıktım.

"Evladım insan her yerde yaşar, lakin ölmek için vatan lazım!" sözünü diline pelesenk etmiş her birimize vatan/bayrak/millet sevgisini kılcal damarlarımıza kadar nakşetmiş bir gönül dostunu andık.

Terzi gibi kendi hayat kumaşından kırpıp kırpıp bizim kumaşımıza eklediği, o eşsiz televizyon sohbetlerinin film şeridi gibi gözlerimin önünden geçti gitti.

Her şey bir yana, bir insan düşünün ki, 74 yıllık ömrü Türk milletinin ezeli ve ebedi düşmanlarıyla mücadele içinde geçti. 

Hangi birini anlatsam…

Özellikle FETÖ ve avenesinin bitmez tükenmez iftiralarına karşı açmış olduğu tüm davaları kazanması, doğru bildiği hak yoldan bir milim sapmamasına bizi yirmi yıl öncesinden bu hainlere karşı uyarmasına ve dahi öngörüsüne hayrandık.

Çünkü biliyordu ki, meyve veren ağaç her zaman taşlanır bu ülkede. O da bu kaderi yaşayanlardandı!

Neyse..

O, milletine ölümüne sevdalıydı. O yüzden hep ölüme yakın durdu. Bir konuşmasında, "Ben son nefesim ve ahirette verilmesi gereken hesabın hesabını yapan biriyim" sözleriyle yaşama dair net ölçüler koydu ortaya.

"Tek başıma da kalsam bu yoldan dönmem" diyerek istikamet üzere olunmasını, mücadele edilmesi gerektiğini gösterdi bize hep. Çünkü gittiği yol, Ehl-i Beyt'in, Hünkâr Hacı Bektaş Veli'nin ve Atatürk'ün yoluydu…

Bunu hayatının tüm detaylarında görmek mümkün!

İşte bu duygu sarmalında Kırmızı Salonda kürsüye gelen her bir konuşmacı ona olan sevgisini, hasretini ve anılarını yedi kat muşambaya sarmış, bir muska gibi hâlâ kalbinde saklıyor; eminim ömrünün sonuna kadar da saklayacaklar!  

İşte onların bu durumu beni de, hazırunu da takdir hisleriyle çok, ama çok duygulandırdı. 

Suna Gölpek ablanın yazdığı şiir, Feleknaz ananın konuşmasının bir yerinde söylediği deyiş gönül telimize mızrap vurdu gecede!

Zaman doludizgin akıyor… Aradan tam 3 yıl geçmiş.

Binlerce programa ev sahipliği yapmış Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salonu tarihi bir güne ve programa daha şahitlik etti.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başlayan program Kur'an tilaveti ve Av. Fahri Gürgenburan kardeşimizin yaptığı açılış konuşmasıyla devam etti.

Hocamızın değişik tarihlerde yaptığı salon programlarında yaptığı konuşmalardan kesitlerin yer aldığı 30 dakikalık sinevizyon gösterimi duygularımızın nirvanasıydı.

Sinevizyonu izledikçe göz kapaklarımın arkasında titreyip duran bulutlar sağanak olup inmeye başladı yüzümde…

Bulutlu gözlerle dalıp dalıp gittim o yıllara…

Özellikle birlik beraberlik ve Atatürk vurgusunu anlatmada kelimeler inanın aciz kalıyor.

"Atatürk'e sahip çıkmazsanız elinizde vatan diye bir yer kalmaz" cümlesi gecenin en önemli ânıydı bana göre.

Düşündüm de, böylesi DEĞER'ler bir memlekete "KADERİN BİR ARMAĞANIDIR". 

Kıymeti bilinmeli ve zamanın küflü kuytularında unutulmuşluğa terk edilmemelidir!

Zaten millet olarak kötü bir huyumuz var. "Para harcandıktan insan kaybedildikten sonra değer görür" bu memlekette…

Şairin dediği gibi "Er o ki, koya dünyada bir eser, Esersiz kişinin yerinde yeller eser" sözünün ete kemiğe bürünmüş haliydi hocamız.

Şöyle ki, 74 yıllık ömründe altmıştan fazla kitap, binlerce makale yazarak müthiş bir kültürel miras bıraktı arkasında.

Beni derinden etkileyen birçok eseri var ama özellikle bu zamana kadar hiç kimsenin yazmaya cesaret edemediği "Ehl-i Beyt Külliyatı" ve 12 İmam'ın hayatını yazdığı eserler ile "Hoş Geldin Atatürk" adlı kitabı zihinlere format atıp, ezberleri bozduğunu belirtmeliyiz.

Ticari hayatındaki başarılarını, ülkemize kazandırdığı kurumları, kapitalizmi çöpe atan Milli Ekonomi Modeli'ni anmadan geçmek olmaz.

Neticede her fani gibi hocamız da bundan tam üç yıl önce ebedi yurduna göç etti.

Fikir ve gönül dünyamızın mimarı dost, bilim insanı, yaşadığı çağa mührünü vuran Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i, yüreğimden gelen bir sevgiyle Hakka yürüyüşünün 3. seneyi devriyesinde yazmak istedim. 

Sessizce bu cennet vatanın semalarından bir yıldız gibi kayıp gitti sonsuzluğa…

Ne mutlu ki destansı bir ömrü memleketin ve insanlığın hizmetine vermiş olarak…

Gecenin sonunda anladım ki hocamız "Kayalıklarda gül yetiştiren bahçıvan" mış meğer…

Özlemle anıyor ve arıyoruz… Ruhun şad mekânın cennet olsun hocam!

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hüseyin Turhan / diğer yazıları
Veyis Ateş gözaltında
Uyuşturucu soruşturması
Trump yarın Zelenskiy ile buluşacak
Zelenskiy, Avrupalı liderlerle görüştü
Başbakan Sudani duyurdu
ABD ile İran Bağdat'ta buluşacak
Myanmar'da 4 yıl sonra bir ilk
Halk sandık başına gitti
Gazze'de şiddetli rüzgar ve yağmur
Filistinlilerin çadırları sular altında kaldı
Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri ortaya çıktı
Lütfü Arıboğan: 'Türk futbolunu korumak zorundaydık'
Yılın en çok kazanan futbolcuları listesi
Esenyurt'taki feci kazada 4 kişi hayatını kaybetti
Kazanın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı
Uçak kazasında son durum
Libya komutanlarını uğurladı
Devletler İslam düşmanlığını körüklüyor
Avrupa'da Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
Aylık işgücü maliyeti 120 bin TL
En iyi maaş veren sektör belli oldu
Vahşet üstüne vahşet!
Yahudiler, 2025'te Filistinlilere nefes aldırmadı
Afrika'da İsrail hamlesi
İsrail’in Somaliland’i tanımasında hedef ne?
Yenidoğan Çetesi davası
3 sanık tahliye edildi
Gazze'de katliam sürüyor
Can kaybı 71 bin 266'ya yükseldi
Veyis Ateş gözaltında
Uyuşturucu soruşturması
Trump yarın Zelenskiy ile buluşacak
Zelenskiy, Avrupalı liderlerle görüştü
Başbakan Sudani duyurdu
ABD ile İran Bağdat'ta buluşacak
Myanmar'da 4 yıl sonra bir ilk
Halk sandık başına gitti
Gazze'de şiddetli rüzgar ve yağmur
Filistinlilerin çadırları sular altında kaldı
Futbolda şike kumpası soruşturmasında 4 şüphelinin savcılık ifadeleri ortaya çıktı
Lütfü Arıboğan: 'Türk futbolunu korumak zorundaydık'
Yılın en çok kazanan futbolcuları listesi
Esenyurt'taki feci kazada 4 kişi hayatını kaybetti
Kazanın güvenlik kamerası görüntüleri ortaya çıktı
Uçak kazasında son durum
Libya komutanlarını uğurladı
Devletler İslam düşmanlığını körüklüyor
Avrupa'da Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
Aylık işgücü maliyeti 120 bin TL
En iyi maaş veren sektör belli oldu
Vahşet üstüne vahşet!
Yahudiler, 2025'te Filistinlilere nefes aldırmadı
Afrika'da İsrail hamlesi
İsrail’in Somaliland’i tanımasında hedef ne?
Yenidoğan Çetesi davası
3 sanık tahliye edildi
Gazze'de katliam sürüyor
Can kaybı 71 bin 266'ya yükseldi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.