Kandilli'den tsunami uyarısı
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 2017 yılında Bodrum’da tsunami afeti gerçekleştiğine işaret ederek, "Türkiye'de tahliye amaçlı kurulmuş bir alarm sistemi yok, kurulması için teşebbüsler var ve konu üzerinde çalışılıyor" dedi
05.11.2018 00:00:00





Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) bünyesindeki Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi (BDTIM), "5 Kasım Dünya Tsunami Farkındalık Günü" kapsamında bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in açılış konuşması ile başlayan toplantı Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, tsunami özelinde afetlerin ve risk azaltım çalışmalarının mali boyutlarının gerek afet öncesi simülasyon metoduyla gerek afet sonrası muhasebe yoluyla kestiriminin ana çerçevesini aktardığı bir sunum ile devam etti.
Türkiye'de de tsunami olabilir
Prof. Dr. Haluk Özener, tsunaminin sadece Uzakdoğu'da olacak diye düşünüldüğünü ifade ederek, "2017 yılında Bodrum'da tsunami afeti gerçekleşti. Deprem gündüz vakti ve biraz daha büyük olsaydı, daha yüksek tsunami oluşturabilecek ve vahim sonuçlara ulaşabilecek can ve mal kaybı yaşanabilirdi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü olarak ulusal ve uluslararası deprem ve deniz seviyesi gözlem ağlarımızı tsunami uyarı bilgisini coğrafyamızdaki abonelerimize paylaşıyoruz" bilgisini verdi.
Deprem ve tsunami konusunda vatandaşın nasıl uyarılacağı, bir mevcut GSM veya benzeri bir sisteminin mevcut olup olmadığına istinaden gelen soru üzerine ise Özener şunları kaydetti: "Tahliye amaçlı kurulmuş bir alarm sistemi yok, kurulması için teşebbüsler var ve konu üzerinde çalışılıyor. Bu konudaki kamusal sorumluluğun AFAD'a ait olduğunu hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. AFAD, İstanbul için afet hazırlık planlarında tsunami afetini de artık gündemine almış durumda. Benzer çalışmaların Türkiye'nin tüm sahil şeridi ile ilgili de başlatılması önem taşımaktadır."
Tsunami depremden daha tehlikeli
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman ise tsunaminin aslında bulunduğumuz coğrafyaya çok uzak bir kavram olmadığına işaret ederek, "Yakın coğrafyamızda tarihte 50'ye yakın son derece yıkıcı tsunami vakaları görülmüştür. Türkiye'nin 8 bin km üzerindeki sahil şeridinin de tarihte tsunami etkisinde kaldığını biliyoruz. Son Bodrum depreminde de 'evet bize de olabiliyormuş' noktasına vardık. Tsunami deyince akla Endonezya geliyor, Alaska geliyor ama 1959 yılında Sicilya'da deprem ve tsunami felaketi sonrası 120 bin kişi hayatını kaybediyor. 1979'da Fransa'nın Nice kentinde tsunamiden 30 kişi yaşamını yitiriyor. Deprem konusunda en hassas ve yetkin ülkelerden biri Japonya, 2011 depreminden sonra yaşanan tsunami sonrası kayıp maalesef 20 bin yaşam ve 350 milyar dolar".
Tsunamiden kaçmak mümkün
Tsunami öncesinde simülasyon yaparak telafisi gereken rakamların, daha da önemlisi; insan hayatı, ekolojik çevre, tarihi eser ve bütün kayıpların en aza indirgenmesinin detaylı çalışmalarla mümkün olacağını ifade eden Prof. Dr. Adaman; "Tedbir almanın da bir maliyeti var ama tedbir almalıyız. Türkiye'de tsunami için mevcut yönetmeliklerde kapsamlı bir çalışma bulunmamakta. Bize olmaz demekle bu konuyu görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz. Tsunami deprem gibi değil, bizlerin önceden fark edebileceği, çoğunlukla 8-10 dakika gibi önemli bir süre kadar zamanımız var" şeklinde konuştu.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in açılış konuşması ile başlayan toplantı Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman, tsunami özelinde afetlerin ve risk azaltım çalışmalarının mali boyutlarının gerek afet öncesi simülasyon metoduyla gerek afet sonrası muhasebe yoluyla kestiriminin ana çerçevesini aktardığı bir sunum ile devam etti.
Türkiye'de de tsunami olabilir
Prof. Dr. Haluk Özener, tsunaminin sadece Uzakdoğu'da olacak diye düşünüldüğünü ifade ederek, "2017 yılında Bodrum'da tsunami afeti gerçekleşti. Deprem gündüz vakti ve biraz daha büyük olsaydı, daha yüksek tsunami oluşturabilecek ve vahim sonuçlara ulaşabilecek can ve mal kaybı yaşanabilirdi. Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü olarak ulusal ve uluslararası deprem ve deniz seviyesi gözlem ağlarımızı tsunami uyarı bilgisini coğrafyamızdaki abonelerimize paylaşıyoruz" bilgisini verdi.
Deprem ve tsunami konusunda vatandaşın nasıl uyarılacağı, bir mevcut GSM veya benzeri bir sisteminin mevcut olup olmadığına istinaden gelen soru üzerine ise Özener şunları kaydetti: "Tahliye amaçlı kurulmuş bir alarm sistemi yok, kurulması için teşebbüsler var ve konu üzerinde çalışılıyor. Bu konudaki kamusal sorumluluğun AFAD'a ait olduğunu hatırlatmakta fayda bulunmaktadır. AFAD, İstanbul için afet hazırlık planlarında tsunami afetini de artık gündemine almış durumda. Benzer çalışmaların Türkiye'nin tüm sahil şeridi ile ilgili de başlatılması önem taşımaktadır."
Tsunami depremden daha tehlikeli
Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Adaman ise tsunaminin aslında bulunduğumuz coğrafyaya çok uzak bir kavram olmadığına işaret ederek, "Yakın coğrafyamızda tarihte 50'ye yakın son derece yıkıcı tsunami vakaları görülmüştür. Türkiye'nin 8 bin km üzerindeki sahil şeridinin de tarihte tsunami etkisinde kaldığını biliyoruz. Son Bodrum depreminde de 'evet bize de olabiliyormuş' noktasına vardık. Tsunami deyince akla Endonezya geliyor, Alaska geliyor ama 1959 yılında Sicilya'da deprem ve tsunami felaketi sonrası 120 bin kişi hayatını kaybediyor. 1979'da Fransa'nın Nice kentinde tsunamiden 30 kişi yaşamını yitiriyor. Deprem konusunda en hassas ve yetkin ülkelerden biri Japonya, 2011 depreminden sonra yaşanan tsunami sonrası kayıp maalesef 20 bin yaşam ve 350 milyar dolar".
Tsunamiden kaçmak mümkün
Tsunami öncesinde simülasyon yaparak telafisi gereken rakamların, daha da önemlisi; insan hayatı, ekolojik çevre, tarihi eser ve bütün kayıpların en aza indirgenmesinin detaylı çalışmalarla mümkün olacağını ifade eden Prof. Dr. Adaman; "Tedbir almanın da bir maliyeti var ama tedbir almalıyız. Türkiye'de tsunami için mevcut yönetmeliklerde kapsamlı bir çalışma bulunmamakta. Bize olmaz demekle bu konuyu görmezden gelemeyiz, gelmemeliyiz. Tsunami deprem gibi değil, bizlerin önceden fark edebileceği, çoğunlukla 8-10 dakika gibi önemli bir süre kadar zamanımız var" şeklinde konuştu.
SELİM AYANOĞLU/İSTANBUL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



























































































