Japonya’da MEM rüzgarı

Türkiye, içinden çıkmış olan Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) hala görmezden gelmeye devam ededursun, dünyada MEM rüzgarları daha güçlü esiyor.

Başta Çin ve Rusya olmak üzere 4 milyar nüfusa sahip BRICS devletleri bu eşsiz modeli 2013'ten bu yana tümüyle uygulamanın meyvelerini yiyor. 

ABD ve diğer Batılı ülkelerin, bu ülkelere karşı aldıkları yaptırım kararları, başlattıkları ticaret savaşları, sahadaki bilek güreşleri, oluşturdukları siyasi gerilimler hepsi geri tepiyor. 

Bütün bunlar MEM'i uygulayan BRICS devletlerini daha da güçlendiriyor. 

Esasen Batılı ülkeler de MEM'in gücünü çok iyi biliyorlar; çünkü 2008 küresel krizinden MEM'in tüketimi teşvik projeleri sayesinde kurtuldular. Hatırlayalım; o dönemde ABD Başkanı Bush, "Çabuk harcayacakların cebine para koyacağız" diyerek kapitalizmin aksine MEM'in bir projesini devreye koymuştu. Birçok Avrupa ülkesi MEM'in vatandaşlık maaşı projesini Basic İncome olarak devreye koymaya çalışmıştı. Hatta Vatikan bile MEM'in ev hanımlarına maaş projesini meclisinde gündeme getirmişti.

Batının emperyalizminden, yaptırımlarından, baskılarından bıkan ülkeler, MEM'i uygulayan BRICS ülkelerinin de yükselişini ve lider koltuğuna oturmalarını görünce, bir bir MEM bloğuna dahil olmanın adımlarını atmaya başladılar.

Geçtiğimiz günlerde İran ile ilgili gelişmeyi yazmıştık. İran İstanbul Başkonsolosluğu Siyasi Ateşesi Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) İstanbul İl Başkanlığı'nı ziyaret etmiş ve ülkelerinde bir Uluslararası MEM Kongresi yapılmasını talep etmişlerdi. İran'dan gelen bu talebin İran'ın cumhurbaşkanlığına Reisi'nin gelmesinin ve bu ziyaretten birkaç gün önce de İran'ın Şangay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) tam üye olmasının etkisi büyük elbette.

ŞİÖ'ünün en büyük üyeleri MEM'i uygulayan Çin ve Rusya.

Şimdi öğreniyoruz ki MEM kervanına Japonya da dahil olmak üzere.

Japonya'da 4 Ekim'de başbakanlık koltuğuna oturması kesin gözüyle bakılan Kişida Fumio, yaptığı konuşmada MEM'in projelerini anlattı. Kişida, Japonya'da iktidarda bulunan Lideral Demokrasi Partisi'nin (LDP) liderliğine seçildi. 

Kişida, 4 Ekim'de, LDP ve koalisyon ortağı Komeito'nun hakimiyetindeki Temsilciler Meclisi (Şuugiin) oturumunda, Japonya'nın yeni başbakanı ilan edilecek.

Kişida'nın açıklamaları özetle şöyle:

"Gelir eşitsizliğinin azaltılması, sürekli büyüme ve servet dağılımının sağlanması için çalışacağız."

 "Gelirler birçok sahada artarsa bu durum gelir uçurumunu ortadan kaldıracak ve tüketimi teşvik edecek."

"Büyüme olmadan servet dağılımı sağlanamaz. Servet dağılımı olmadan da büyüme oluşmaz. Büyüme ve dağılımın verimli döngüsünü sağlayacağız."

"Salgın etkisindeki ekonomimize yıl sonuna kadar trilyonlarca yenlik ekonomik paket uygulayacağız. Covid-19'un sarstığı ülkeyi yeniden ayağa kaldıracağız."

"Demokrasi, barış ve istikrarı koruma kararlılığı göstereceğiz. Küresel sorunların çözümüne katkıda bulunulması dahil birçok alanda Japonya'nın 'uluslararası görünürlüğünü' artıracağız."

Kişida, kısaca demek istiyor ki; "Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız." Çünkü bahsettiklerinin tamamı MEM'in projeleri ve sonuçları.

Trilyonlarca yenlik teşvik paketleri hazırlayarak tüketimi teşvik etmek, bu şekilde gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak, serveti, yani milli geliri tabana yaymak, 'servet dağılımı olmadan büyüme olmaz' anlayışı ve daha niceleri MEM'in bakış açısıdır, projeleridir.

Malum, Japonya 1945 yılında ABD'nin Hiroşima ve Nagasaki'ye atom bombası atmasıyla yüzbinlerce vatandaşını kaybetmiş, o günden sonra Amerikan esareti altına girmişti. Japonya, gelişmiş, teknoloji devi bir devlet olarak görünüyordu ama aslında Japon halkını koruyacak bir ordusu bile yoktu. Tam bir Amerikan hegemonyası altındaydı.

Bir dönem yapılan yatırımlarla kapitalizmin sanal meyvelerini yedi ama daha sonra bu, büyük bir deflasyona dönüştü, ekonomisi allak bullak oldu.

Dikkat ederseniz, müstakbel başbakan Kişida, Japonya'nın uluslararası görünürlüğünün artırılmasından bahsediyor. Bu da gösteriyor ki, Japonya artık ABD'nin ve Batılı ülkelerin gölgesi gibi davranmaktan kurtulmak istiyor.

Eskiden Çin ve Rusya gibi örnekleri yoktu ama MEM sayesinde oluşan Rusya ve Çin örneklerini gördü. Yıllarca kapitalizmle ve dolar hakimiyetiyle nasıl sömürüldüğünü fark etti.

Kişida'nın yaptığı açılamalara bakılırsa, 4 Ekim'den sonra farklı bir Japonya göreceğiz; Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayan, Prof. Dr. Baş'ın fikirleri ve çözümleriyle ayağa kalkan bir Japonya. Darısı Türkiye'nin başına.

Dünyanın bir ucundaki ülkeler MEM'i görüp kendi milletlerinin menfaati için uygulama yarışına girerlerken, Türkiye hala vurdumduymazlığa devam ederse, çok yazık olur deriz.

Türk milleti olarak Prof. Dr. Haydar Baş fırsatını kaçırdık ama O'nun özenle yetiştirdiği kadro ve lider içimizde. MEM'i ülkemizde tümüyle hayata geçirecek Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve Lideri Hüseyin Baş'ı baş tacı edersek, Modelin bu şekilde uygulanmasına kapı açarsak, bizler de BRICS devletleri gibi MEM'in projelerinden doya doya istifade ederiz.

Prof. Dr. Baş, bu Modeli Türk milleti için yazdı. MEM'le Türk milleti buluştuğunda sizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hangi noktalara geleceğini hiç tahayyül edebiliyor musunuz? 

İşte o zaman Kainat Devleti olmak bir hayal olmaktan çıkar, gerçeğe dönüşür.