İyotlu tuz yerine iyotlu çay
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Güneş, "Tuz sofradan kalktı. Bizim farklı bir araç bulmamız lazım artık. İyotlu tuz yerine iyotlu çay yapılabilir. İnsanlığın çok fazla tükettiği gıdaları iyotla buluşturmamız gerekiyor" dedi
26.04.2017 00:00:00
Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın Güneş, Anadolu topraklarının kireçli ve killi olması sebebiyle yetiştirilen ürünlerde mikro elementler çinko ve iyot seviyesinin düşük olduğunu belirterek, "Ülkemizde demir elementi konusunda bir farkındalık var. Fakat çinko ve iyot eksikliğimiz demir eksikliğinden daha fazla" dedi.
Çinko ve iyot beslenmesinin insan sağlığı için büyük önem arz ettiğini dile getiren Prof. Dr. Güneş, iki elementin de topraktan bitkilere, bitkilerden de insanlara ulaştığını kaydetti.
Güneş, "Anadolu topraklarımızın kireçli ve killi olması sebebiyle yetiştirdiğimiz ürünlerde bu mikro elementler çinko ve iyot seviyesi düşük" ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin gübreleri doğru kullanması durumunda çinko eksikliğinin bir nebze giderilebileceğine değinen Aydın Güneş, özellikle topraktan alınan ürünleri çinko elementiyle buluşturmak gerektiğini söyledi.
'En fazla iyotu Japonlar tüketiyor'
Güneş, iyotlu tuzla sağlanmak istenilen iyot takviyesinin tansiyon, damar tıkanıklığı gibi hastalıklara yol açmasından dolayı tuz dışında bir yolun bulunması gerektiğinin altını çizerek, "Tuz sofradan kalktı. Bizim farklı bir araç bulmamız lazım artık. İyotlu tuz yerine iyotlu çay yapılabilir. İnsanlığın çok fazla tükettiği gıdaları iyotla buluşturmamız gerekiyor. Bu sebeple neyi daha çok kullanıyorsak o iyotlu olmalı. Gübrelerle çayın yapraklarını iyotlu hale getirebiliriz" diye konuştu.
Japon halkının yeryüzündeki en fazla iyot tüketen topluluk olduğunu aktaran Prof. Dr. Güneş, şöyle konuştu: "Okyanus kökenli gıdalarla beslendikleri için günde 3 bin mikrogram seviyesinde iyot alıyorlar. Avrupa ve Türkiye'de önerilen miktar 150 mikrogram. Arada çok ciddi bir fark var. Japonlara baktığınızda prostat kanseri, göğüs kanseri neredeyse yok denilebilir. Bu insanlar ABD'ye göç edip yaşamaya başladıklarında yine bu kanser hastalıklarıyla karşılaşıyorlar.
Bunun iyotla ilgisi olduğu düşünülüyor. Bizim de tarımda ve hayvancılıkta ürettiklerimize çinko ve iyotu katarak ürünlerimizi zenginleştirmemiz gerekiyor. Gıdacı yaklaşımları son tüketimde bu maddelerin ilave edilmesi taraftarı, fakat kesin çözüm ancak topraktan ürüne geçtiğinde olacaktır." AA
Çinko ve iyot beslenmesinin insan sağlığı için büyük önem arz ettiğini dile getiren Prof. Dr. Güneş, iki elementin de topraktan bitkilere, bitkilerden de insanlara ulaştığını kaydetti.
Güneş, "Anadolu topraklarımızın kireçli ve killi olması sebebiyle yetiştirdiğimiz ürünlerde bu mikro elementler çinko ve iyot seviyesi düşük" ifadelerini kullandı.
Çiftçilerin gübreleri doğru kullanması durumunda çinko eksikliğinin bir nebze giderilebileceğine değinen Aydın Güneş, özellikle topraktan alınan ürünleri çinko elementiyle buluşturmak gerektiğini söyledi.
'En fazla iyotu Japonlar tüketiyor'
Güneş, iyotlu tuzla sağlanmak istenilen iyot takviyesinin tansiyon, damar tıkanıklığı gibi hastalıklara yol açmasından dolayı tuz dışında bir yolun bulunması gerektiğinin altını çizerek, "Tuz sofradan kalktı. Bizim farklı bir araç bulmamız lazım artık. İyotlu tuz yerine iyotlu çay yapılabilir. İnsanlığın çok fazla tükettiği gıdaları iyotla buluşturmamız gerekiyor. Bu sebeple neyi daha çok kullanıyorsak o iyotlu olmalı. Gübrelerle çayın yapraklarını iyotlu hale getirebiliriz" diye konuştu.
Japon halkının yeryüzündeki en fazla iyot tüketen topluluk olduğunu aktaran Prof. Dr. Güneş, şöyle konuştu: "Okyanus kökenli gıdalarla beslendikleri için günde 3 bin mikrogram seviyesinde iyot alıyorlar. Avrupa ve Türkiye'de önerilen miktar 150 mikrogram. Arada çok ciddi bir fark var. Japonlara baktığınızda prostat kanseri, göğüs kanseri neredeyse yok denilebilir. Bu insanlar ABD'ye göç edip yaşamaya başladıklarında yine bu kanser hastalıklarıyla karşılaşıyorlar.
Bunun iyotla ilgisi olduğu düşünülüyor. Bizim de tarımda ve hayvancılıkta ürettiklerimize çinko ve iyotu katarak ürünlerimizi zenginleştirmemiz gerekiyor. Gıdacı yaklaşımları son tüketimde bu maddelerin ilave edilmesi taraftarı, fakat kesin çözüm ancak topraktan ürüne geçtiğinde olacaktır." AA