Malum C. Erdoğan, İsrail'e kasap dedi, katil dedi, katil dedi, terör devleti dedi ama ticarete de aynen devam dedi.
Kendi mahallelerinde bile bu ticaret sorgulanmaya başladı.
Konu mecliste de gündeme geldi. AKP ve MHP, İsrail ile ticaretin araştırılmasına gerek yok dediler.
CHP'li Mahmut Tanal, Dışişleri Bakanına soru önergesi verdi.
Bakan Fidan: 'İsrail'le 74 yıllık bir geçmişi bulunan ilişkilerimiz hiçbir zaman Filistin'in haklı davası hilafına yürütülmemiştir' cevabıyla ticaretin devam ettiğini vurguladı.
Saadet Partisi Milletvekili Necmettin Çalışkan: "İsrail'e giden gemilerle ilgili hususta AK Partili vekillerle görüştüğümde; 'eğer biz gemi gidişlerini durdurursak ekonomik kriz olur, batı bize ambargo uygular, dünyayı karşımıza almaya, İsrail ile ilişkileri kesmeye müsait değiliz' dediler" açıklamasını yaptı.
10 Aralık 'İnsan Hakları' gününde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: "Gazze'de yaşananlara yönelik tavır, insan hakları konusunda samimiyet testidir. Gazze için ateşkese dahi evet diyemeyenlerin insan hakları konusunda söz söyleme hakları yoktur" açıklaması için 'İsrail ile her türlü ticarete devam edenlerin söz hakkı var mıdır', sorusunun cevabını merak ederken cevap Furkan Bölükbaşı adlı şahıstan geldi.
Kimdir, bu şahıs, diye kısa bir baktım. Epeyce okumuş birisi. Profiline akademisyen, gazeteci yazmış. X hesabında179 bin takipçisi var.
Profilini inceledim. Tam din terzisi. Siyasi gündemlere dinden kaftan biçip, giydiriyor. Kısaca kimliğini gizlemeyen şöhretli bir trol.
Ne yazdığına gelmeden önce hafta sonu Mavi Marmara katliamına 20 milyon dolara fit olan İHH tarafından düzenlenen, 'Diriliş Buluşmalarının' 7'ncisi, Filistin gündemiyle Bursa'da toplandı.
Bu toplantıya birçok ünlü dinci yazar-akademisyen ve vakıflar katıldı. Ali Erbaş bile telekonferans yöntemi ile katıldı.
70 yıldır olduğu gibi sahneye çıkanlar İsrail'in vahşiliğinden, katliamlarından, batının sessizliğinden şikayetçi oldular. 70 yıldır 'biz ne yaptık' sorusunun cevabına yanaşmadılar.
Bir kişi hariç! Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım.
Yıldırım'ın, Filistin konuşmasındaki "Devletimize sesleniyoruz. Hiçbir şey yapmadınız bari ticari anlaşmaları kesin. Gazze'deki mücahitleri nasıl sevindireceksiniz?' dedi.
Troller çok kızdı! 'Yıldırım, fitne fesat peşinde koşan şımarıkların en hafifinden, 'ticari anlaşmalar kesilirse yarın pahalılık var, diye yine bu adam şikayet edecek' mealinde tepkilerle anında ipi çekildi, fasık, münafık ilan edildi.
Tepki gösterenlerden birisi de bahsettiğim Furkan Bölükbaşı idi. Hem de Hz. Peygamberin (s.a.a.v) Hudeybiye anlaşmasını örnek vererek Erdoğan ve iktidarını savunmaya kalkıştı.
Yazdıkları iman ve tarihe aykırı şeylerdi. Yazısının son cümlesi ise 'Müslüman ahmak değildir, akıllı olur, aklını kullanır' şeklindeydi. Ama belli ki aklını hiç kullanmamış.
Bakın ne diyor bu çok dinci arkadaş?
Hudeybiye Antlaşması yapıldıktan sonra sahabeden bazıları Muhammed (sav)'ye dönüp: "Laf istemiyoruz fiili hareket görmek istiyoruz. Böyle bir anlaşma yapmak Allah'a ve Müslümanlara ihanettir. Mekke'de Müslüman kardeşlerimiz zulüm altında inlerken hiçbir şey yapmadan buradan dönmek ihanettir" demiş miydi acaba?"
Kimdi o bazı sahabeler, sorusuna emin olun cevap vermez. Kim miydi? Sahabeleri kışkırtan, Peygamberimize ses yükselten, sağa sola vuran ve 'o günkü kadar Muhammed'in peygamberliğinden şüphe ettiğim bir gün olmamıştır' diyen Ömer b. Hattab'tı.
Bu şahıs Sevgili Peygamberimizin o anlaşması ile Erdoğan'ın İsrail politikalarını yan yana koyup, o vakıf başkanını eleştirip şöyle bir sonuca varıyordu;
"Çünkü şartlar bunu gerektiriyordu. Neticeyi Allah hayra çevirdi. Hudeybiye Antlaşması müşriklerin başına bela oldu.
Şimdi de kalkıp dünyanın ticaret sisteminden çıkalım yeter ki İsrail'e gemi gitmesin diyenlerin nelere sebep olacağına bakalım:
1- Türkiye'yi ekonomik ve siyasi olarak zayıflatacaklar. Bu durum Filistin'in ve İslam aleminin aleyhine ve zararınadır.
2- Türkiye sayesinde İsrail limanları üzerinden Batı Şeria'daki mazlum Filistinlilere ulaşan yardım ve malların ulaşmasına engel olacaklar.
3- Bölgeyi bugüne kadar Filistin için laf üretmek dışında hiçbir şey yapmamış İran'ın tam kontrolüne bırakacaklar.
4- Türkiye'de İsrail yanlısı bir yönetimin iş başına gelmesine sebep olacaklar.
Görünüşte hamasi olarak "hakkı haykırdığını" savunan bu arkadaşlar aslında hem Filistin'in hem de İslam aleminin altını oyuyor, zarar vermek için çabalıyor.
Evet, uluslararası sistemde kalmak, para kazanmak, böylece kazandığın parayla savunma sanayini ve ekonomini güçlendirmek, böylece bölgede büyük aktör olarak ileride Filistin'in ve hatta tüm İslam aleminin özgürleşmesine vesile olmak istiyorsan bugün bu ticareti yasaklayamazsın.
Çünkü yasaklarsan çok daha ağır ekonomik bedeller öder, ambargo ile içe kapanır, dünya ticaret sisteminden atılır, bir daha ihracat yapamaz, Moğolistan gibi çadırda kendi başına takılırsın.
Tıpkı Mekke'yi fethetmek isteyen Muhammed (sav)'nin malesef anlaşma gereği kendisine sığınan bazı Müslümanları, Mekkeli müşriklere teslim etmek zorunda kalması gibi.
Eğer gerçekten işe yarayacak bir baskı yapmak istiyorsanız, devleti değil, İsrail ile ticaret antlaşması yapan şirketleri hedef almalısınız. Affedersiniz İran'ın sizi davar güder gibi devletinize düşman etmesine de izin vermemelisiniz.
Müslüman ahmak değildir, akıllı olur, aklını kullanır. Bir takım İran fonlu ajan provokatörlerin maşası olmaz."
Bu anlayış, iman mantığı ile izah edilemez. Emin olun bu bakış açısını Lawrence, Hempher bile ayakta alkışlardı.
Ama insanımız İslam'ı, İslam tarihini, Kuran'ı ve Hz. Peygamberi bilmediği, anlamadığı için bu gibilerin dini tabir ve olaylarla günümüz icraatlarını kıyaslamalarına aldanıp, batıla destek veriyor.
Yuzde 99,99 f. bölükbaşı da senin gibi rom ve hristostur. Aynı kafadasınız.
rom tohumları olan teyocular ve hristos boş baş'lardan ve baş'çılardan, ALLAH C. C. biz Müslümanları muhafaza buyursun İNŞAALLAH. Amin
Ulan, pontus veledi, rom tohumu. Hristos mezarcının ırkdaşı, ibne sebenin ve sabataycı ibne selaniklinin yoldaşı hani size göre haşa Hz. Ömer (r.a) savaştan kaçıyordu, şimdi de Peygambere(s.a.s) karşı çıkmış, savaş istiyormuş. Hudeybiyede Hz Ali (r.a) de Resulullah yazılması konusunda Hz. Peygambere(s.a.s) karşı çıktı. Öyle mi?
- Komisyon süresi neden uzatıldı? / 27.12.2025
- Toplum önüne geçenler neden illegal yollara kayar? / 26.12.2025
- Kimin hedefindeyiz? / 25.12.2025
- Saadettin Saran, Rümeysa, Nedim Şener ve diğerleri / 24.12.2025
- Raporlar DEM’i bozdu / 22.12.2025
- Saha, söylenenleri doğrulamıyor / 21.12.2025
- Erdoğan ve Bahçeli bu noktaya nasıl geldi? / 20.12.2025
- ‘Haydar Baş haklıymış’ dediğin zaman çok geç olacak / 19.12.2025
- 2026 bütçesinin Türkçe meali: ‘Halktan alıp zengine veriyoruz’ / 18.12.2025
































































































