BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Baş, Güneydoğu sorunu ile ilgili olarak, "Bu işi ancak biz çözeriz. Cebine para koyarız, karnını doyururuz, sırtını giydiririz, geleceğini garanti altına alırız, evladını okuturuz" dedi
Özerklik ve iki dil talepleriyle Türkiye ilginç bir sürece girdi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyareti de çok konuşuldu. Gül'ün "Oradaki vatandaşlar iş istiyor" sözünden yola çıkan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu işi ancak biz çözeriz. Cebine para koyarız, karnını doyururuz, sırtını giydiririz, geleceğini garanti altına alırız, evladını okuturuz, memleketin her yerinde söz sahibi yaparız. Bu insanı dağdan böyle indireceksin. Yapman gereken bu ama kalkıyorsun ta Okyanusun ötesinden aldığın talimatla ülkenin bölünme planlarına bilmeden giriyorsun. Bunlara alet olup, sonunda da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir sana Türkçe - Kürtçe lügat uzatıyor, tebessüm ediyorsun. Bu memlekette Kürtçe, Türkçe meselesi yok ki. Hangi Kürt kardeşim Kürtçe konuştu da, polis ona müdahalede bulundu" dedi.
Demokrasiye yanlış anlam yükleniyor
Demokrasi kavramının yanlış yönlere çekildiğine işaret eden BTP Genel Başkanı, ülkenin bu yolla bölünmeye götürüldüğünü kaydetti. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Hazirandaki seçimlerde eğer yanlış yaparsak, bu işin gerçekten sonu olur. Çivisi zaten çıktı. Niye? Demokrasi, milletin haklarını teminat altına almaya denir. Şimdi ise demokrasi ayrımcılık yapmak için kullanılıyor. Böyle demokrasi mi olur? Neymiş efendim, benim bu hakkım var? Senin o hakkın, bu hakkın ama neticede bu milleti bölüyor."Prof. Dr. Baş; Türk milleti, ümmet ve azınlık kavramlarını Mustafa Kemal Atatürk'ün yaklaşımıyla yorumlayarak, şöyle konuştu: "Atatürk, Cumhuriyetin ilanı yıllarında Türk milleti kavramını getirdi. Bu kavram, ümmet kavramının eş anlamlısıdır. Türk kelimesinin içinde Lazı, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Boşnağı, Türk'ü var. 36 etnik grubun tamamı var. Demiş ki, bunların tamamı Müslüman, tamamı Türk. Müslüman olmayanların adı ise azınlıktır."Türkiye'nin bölünme anlamında son viraja girdiğini, halkın ayıkması gerektiğini söyleyen BTP Lideri, yazdığı eserleri sıralayarak, bu milletin ancak maneviyatla biraraya gelebileceğini kaydetti: "Bu oyun daha önce sunni - Alevi diye tezgahlandı. İki Müslüman kardeş birbirine hasım edildi. Elhamdülillah, biz de bunu gördük. Peygamber Efendimiz başta olmak üzere 5 tane eser yazdık: İmam-ı Ali, Hazreti Fatıma, Hazreti Hüseyin ve Hazreti Hasan. Kısmet olursa İmam-ı Cafer ve İmam-ı Zeynelabidin yolda. Allah nasip ederse bu insanların manevi tezgahında millet yoğrulursa, ikilikten eser kalmayacaktır. Bunlar allah'ın dostları. Kuran'a allah bunları temize çıkartıyor. Cenab-ı Peygamber aile efradımdır diye onlara sarılıyor."
Özerklik ve iki dil talepleriyle Türkiye ilginç bir sürece girdi. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Diyarbakır ziyareti de çok konuşuldu. Gül'ün "Oradaki vatandaşlar iş istiyor" sözünden yola çıkan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, şunları söyledi: "Bu işi ancak biz çözeriz. Cebine para koyarız, karnını doyururuz, sırtını giydiririz, geleceğini garanti altına alırız, evladını okuturuz, memleketin her yerinde söz sahibi yaparız. Bu insanı dağdan böyle indireceksin. Yapman gereken bu ama kalkıyorsun ta Okyanusun ötesinden aldığın talimatla ülkenin bölünme planlarına bilmeden giriyorsun. Bunlara alet olup, sonunda da Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir sana Türkçe - Kürtçe lügat uzatıyor, tebessüm ediyorsun. Bu memlekette Kürtçe, Türkçe meselesi yok ki. Hangi Kürt kardeşim Kürtçe konuştu da, polis ona müdahalede bulundu" dedi.
Demokrasiye yanlış anlam yükleniyor
Demokrasi kavramının yanlış yönlere çekildiğine işaret eden BTP Genel Başkanı, ülkenin bu yolla bölünmeye götürüldüğünü kaydetti. BTP Genel Başkanı, şunları söyledi: "Hazirandaki seçimlerde eğer yanlış yaparsak, bu işin gerçekten sonu olur. Çivisi zaten çıktı. Niye? Demokrasi, milletin haklarını teminat altına almaya denir. Şimdi ise demokrasi ayrımcılık yapmak için kullanılıyor. Böyle demokrasi mi olur? Neymiş efendim, benim bu hakkım var? Senin o hakkın, bu hakkın ama neticede bu milleti bölüyor."Prof. Dr. Baş; Türk milleti, ümmet ve azınlık kavramlarını Mustafa Kemal Atatürk'ün yaklaşımıyla yorumlayarak, şöyle konuştu: "Atatürk, Cumhuriyetin ilanı yıllarında Türk milleti kavramını getirdi. Bu kavram, ümmet kavramının eş anlamlısıdır. Türk kelimesinin içinde Lazı, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Boşnağı, Türk'ü var. 36 etnik grubun tamamı var. Demiş ki, bunların tamamı Müslüman, tamamı Türk. Müslüman olmayanların adı ise azınlıktır."Türkiye'nin bölünme anlamında son viraja girdiğini, halkın ayıkması gerektiğini söyleyen BTP Lideri, yazdığı eserleri sıralayarak, bu milletin ancak maneviyatla biraraya gelebileceğini kaydetti: "Bu oyun daha önce sunni - Alevi diye tezgahlandı. İki Müslüman kardeş birbirine hasım edildi. Elhamdülillah, biz de bunu gördük. Peygamber Efendimiz başta olmak üzere 5 tane eser yazdık: İmam-ı Ali, Hazreti Fatıma, Hazreti Hüseyin ve Hazreti Hasan. Kısmet olursa İmam-ı Cafer ve İmam-ı Zeynelabidin yolda. Allah nasip ederse bu insanların manevi tezgahında millet yoğrulursa, ikilikten eser kalmayacaktır. Bunlar allah'ın dostları. Kuran'a allah bunları temize çıkartıyor. Cenab-ı Peygamber aile efradımdır diye onlara sarılıyor."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.