İmam Ali’den nasihatler -5-
Yeni doğan evladınız için yedinci gününde akike (kurban) kesin. Saçlarını tıraş ettiğinizde saçlarının ağırlığı kadar gümüş sadaka verin
16.01.2025 08:35:00
Haber Merkezi
Haber Merkezi
"Yeni doğan evladınız için yedinci gününde akike (kurban) kesin. Saçlarını tıraş ettiğinizde saçlarının ağırlığı kadar gümüş sadaka verin.
Bu iş, her Müslüman için gereklidir. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih de Hasan ve Hüseyin için böyle yaptı.
Dilenciye bir şey verdiğinizde ondan hakkınızda dua etmesini isteyin; zira duası sizin hakkınızda kabul olur, ama kendi hakkında kabul olmaz. Çünkü (dilenciler genellikle) yalan konuşurlar.
Kendisiyle sadaka verdiğiniz elinizi öpün; zira sadaka dilencinin eline geçmeden önce Allah onu alır.
Nitekim Allah-u Teâla (Kur'ân'da) buyurmuştur ki: ("Bilmezler mi bizzat Allah kullarından tövbeyi kabul eder) ve sadakaları alır." Sadakayı gece (vakti) verin. Çünkü gece verilen sadaka Allah'ın gazabını yatıştırır.
Sözlerinizi amellerinizden sayın ki, hayır işlerin dışında, konuşmalarınız azalsın. Allah'ın size verdiği rızktan (fakirlere) infak edin; zira infak eden kimse, Allah yolunda cihad eden kimse gibidir. Mükâfata yakini olan, cömertçe infak eder.
Bir şeye yakini olup da sonra şüpheye düşen, önceki yakini üzere amel etmelidir. Çünkü şüphe yakini gidermez ve onu bozmaz. Yalan yere şahitlik yapmayın. Şarap içilen sofrada oturmayın. Çünkü insan ne zaman alınıp götürüleceğini (öleceğini) bilmez.
Yemeğe oturduğunuzda köleler gibi oturun, yerde (oturarak) yiyin; bacak bacak üzerine atmayın ve bağdaş kurup oturmayın; çünkü böyle oturmak Allah'ın sevmediği bir oturuştur ve böyle oturana Allah gazap eder.
Peygamberlerin akşam yemeği yatsı (namazın)dan sonra idi. Akşam yemeğini terk etmeyin. Çünkü onu terk etmek bedeni çökertir.
Bedenin ateşi, ölümün öncüsü ve Allah'ın yeryüzündeki zindanıdır. Allah-u Teâla kullarından istediği kimseyi onda mahpus eder, o, devenin hörgücünden tüylerin dökülmesi gibi günahları döker. Yara ve ateşten (sıtmadan) başka bütün hastalıklar, bedenin dâhilindedir, ama bunlar bedenin zahirinde olurlar. Bedendeki ateşi menekşe ve soğuk suyla düşürün. Çünkü bu ateşin sıcaklığı cehennemin sıcaklığındandır.
Müslüman bir kimse, hastalığı sıhhatine galip olmadıkça ilaç kullanmamalıdır.
Dua, kesinleşen kaza ve kaderi geri çevirir. Öyleyse onu hazırlayın ve okuyun. Temizlendikten sonra alınan abdestin on hasenesi vardır; öyleyse kendinizi temizleyin. Tembellikten kaçının. Çünkü tembellik eden kimse Allah'ın hakkını eda edemez. Bedenin pis kokusunu, suyla temizleyin.
Kendinizi kontrol edin; Temizliği riayet etmediği için birlikte oturduğu kimsenin rahatsızlığına sebep olan kulu, Allah sevmez.
Namazda sakalınızla ve sizi oyalayan herhangi bir işle uğraşmayın.
Başka bir işle meşgul olmadan önce, hayır iş yapmaya koşun. Müminin nefsi kendi tarafından meşakkattedir, (fakat) başkaları ondan rahattırlar. Sözlerinizin çoğu Allah'ın zikri olmalıdır.
Günahtan sakının. Çünkü kul günah işler ve rızk ondan kesilir. Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Mallarınızı zekât vermekle koruyun. Namaz, her takvalının (Allah'a) yaklaşma vesilesidir. Hac her güçsüzün cihadıdır.
Eşine iyi davranmak, kadının cihadıdır. Fakirlik en büyük ölümdür. Aile azlığı, iki kolaylıktan biridir. Takdir (ölçülü davranmak), geçimin yarısıdır. Üzüntü, ihtiyarlığın yarısıdır.
İktisatlı (orta halli) davranan kimse, fakir olmaz. İstişare eden, helak olmaz. Şerefli ve dindar kimselerden başkasına ihsan etmek uygun değildir. Her şeyin meyvesi vardır, hayır işin meyvesi ise onu çabuklaştırmaktır.
Mükâfata yakini olan, cömertçe bağışta bulunur. Musibet vakti bacaklarına vuranın, mükâfatı hiç olup gider. Müminin en iyi ameli, fereci (kurtuluşu) beklemektir. Ana babayı üzen, onlara asilik yapmıştır. Rızkı sadakayla indirin.
Çeşitli belaları, duayla defedin. Bela inmeden önce, duaya sarılın. Taneyi (tohumu) yaran ve insanları yaratan Allah'a andolsun ki, belanın mümine saldırısı, selin tepenin yukarısından aşağıya dökülmesinden ve beygirin koşuşundan daha süratlidir.
Belaların zorluğundan kurtulmayı Allah'tan dileyin. Çünkü belanın çetinliği dini yok eder. Mutlu kimse, başkalarının başına gelenlerden ibret alan kimsedir.
Riyazetle, güzel ahlâkı kendinize kabullendirin. Çünkü mümin bir kul, güzel ahlâkıyla, gündüzleri oruç tutan ve geceleri namaz kılan kimse derecesine erişir.
Bilerek şarap içen kimse bağışlanmış olsa bile, Allah-u Teâla cehennem ehlinin bedenlerinden akan sarı suyu ona içirir. Günah işlemek için adanan adak geçersizdir.
Akrabalık ilişkisini kesmek için edilen yemin geçersizdir. Amelsiz dua eden, yaysız ok atan kimseye benzer. Kadın, sadece kendi kocası için güzel koku sürmelidir. Malını savunma yolunda ölen, şehittir. Aldatılan, ne övülür ve ne de görüşü alınır.
Evladın babasının, kadının da kocasının izni olmaksızın yemin etmeleri geçersizdir.
Allah'ı zikir etmeden akşama dek konuşmayı terk etmek, (susma orucu tutmak) doğru değildir. Hicretten sonra taarrub (küfür vatanına dönmek) caiz değildir. Mekke fethinden sonra hicret etmek, farz değildir." (Hasan b. Ali el-Harrani, Tuhefu'l Ukul eserinden)
Bu iş, her Müslüman için gereklidir. Resulullah salla'llâhu aleyhi ve alih de Hasan ve Hüseyin için böyle yaptı.
Dilenciye bir şey verdiğinizde ondan hakkınızda dua etmesini isteyin; zira duası sizin hakkınızda kabul olur, ama kendi hakkında kabul olmaz. Çünkü (dilenciler genellikle) yalan konuşurlar.
Kendisiyle sadaka verdiğiniz elinizi öpün; zira sadaka dilencinin eline geçmeden önce Allah onu alır.
Nitekim Allah-u Teâla (Kur'ân'da) buyurmuştur ki: ("Bilmezler mi bizzat Allah kullarından tövbeyi kabul eder) ve sadakaları alır." Sadakayı gece (vakti) verin. Çünkü gece verilen sadaka Allah'ın gazabını yatıştırır.
Sözlerinizi amellerinizden sayın ki, hayır işlerin dışında, konuşmalarınız azalsın. Allah'ın size verdiği rızktan (fakirlere) infak edin; zira infak eden kimse, Allah yolunda cihad eden kimse gibidir. Mükâfata yakini olan, cömertçe infak eder.
Bir şeye yakini olup da sonra şüpheye düşen, önceki yakini üzere amel etmelidir. Çünkü şüphe yakini gidermez ve onu bozmaz. Yalan yere şahitlik yapmayın. Şarap içilen sofrada oturmayın. Çünkü insan ne zaman alınıp götürüleceğini (öleceğini) bilmez.
Yemeğe oturduğunuzda köleler gibi oturun, yerde (oturarak) yiyin; bacak bacak üzerine atmayın ve bağdaş kurup oturmayın; çünkü böyle oturmak Allah'ın sevmediği bir oturuştur ve böyle oturana Allah gazap eder.
Peygamberlerin akşam yemeği yatsı (namazın)dan sonra idi. Akşam yemeğini terk etmeyin. Çünkü onu terk etmek bedeni çökertir.
Bedenin ateşi, ölümün öncüsü ve Allah'ın yeryüzündeki zindanıdır. Allah-u Teâla kullarından istediği kimseyi onda mahpus eder, o, devenin hörgücünden tüylerin dökülmesi gibi günahları döker. Yara ve ateşten (sıtmadan) başka bütün hastalıklar, bedenin dâhilindedir, ama bunlar bedenin zahirinde olurlar. Bedendeki ateşi menekşe ve soğuk suyla düşürün. Çünkü bu ateşin sıcaklığı cehennemin sıcaklığındandır.
Müslüman bir kimse, hastalığı sıhhatine galip olmadıkça ilaç kullanmamalıdır.
Dua, kesinleşen kaza ve kaderi geri çevirir. Öyleyse onu hazırlayın ve okuyun. Temizlendikten sonra alınan abdestin on hasenesi vardır; öyleyse kendinizi temizleyin. Tembellikten kaçının. Çünkü tembellik eden kimse Allah'ın hakkını eda edemez. Bedenin pis kokusunu, suyla temizleyin.
Kendinizi kontrol edin; Temizliği riayet etmediği için birlikte oturduğu kimsenin rahatsızlığına sebep olan kulu, Allah sevmez.
Namazda sakalınızla ve sizi oyalayan herhangi bir işle uğraşmayın.
Başka bir işle meşgul olmadan önce, hayır iş yapmaya koşun. Müminin nefsi kendi tarafından meşakkattedir, (fakat) başkaları ondan rahattırlar. Sözlerinizin çoğu Allah'ın zikri olmalıdır.
Günahtan sakının. Çünkü kul günah işler ve rızk ondan kesilir. Hastalarınızı sadakayla tedavi edin. Mallarınızı zekât vermekle koruyun. Namaz, her takvalının (Allah'a) yaklaşma vesilesidir. Hac her güçsüzün cihadıdır.
Eşine iyi davranmak, kadının cihadıdır. Fakirlik en büyük ölümdür. Aile azlığı, iki kolaylıktan biridir. Takdir (ölçülü davranmak), geçimin yarısıdır. Üzüntü, ihtiyarlığın yarısıdır.
İktisatlı (orta halli) davranan kimse, fakir olmaz. İstişare eden, helak olmaz. Şerefli ve dindar kimselerden başkasına ihsan etmek uygun değildir. Her şeyin meyvesi vardır, hayır işin meyvesi ise onu çabuklaştırmaktır.
Mükâfata yakini olan, cömertçe bağışta bulunur. Musibet vakti bacaklarına vuranın, mükâfatı hiç olup gider. Müminin en iyi ameli, fereci (kurtuluşu) beklemektir. Ana babayı üzen, onlara asilik yapmıştır. Rızkı sadakayla indirin.
Çeşitli belaları, duayla defedin. Bela inmeden önce, duaya sarılın. Taneyi (tohumu) yaran ve insanları yaratan Allah'a andolsun ki, belanın mümine saldırısı, selin tepenin yukarısından aşağıya dökülmesinden ve beygirin koşuşundan daha süratlidir.
Belaların zorluğundan kurtulmayı Allah'tan dileyin. Çünkü belanın çetinliği dini yok eder. Mutlu kimse, başkalarının başına gelenlerden ibret alan kimsedir.
Riyazetle, güzel ahlâkı kendinize kabullendirin. Çünkü mümin bir kul, güzel ahlâkıyla, gündüzleri oruç tutan ve geceleri namaz kılan kimse derecesine erişir.
Bilerek şarap içen kimse bağışlanmış olsa bile, Allah-u Teâla cehennem ehlinin bedenlerinden akan sarı suyu ona içirir. Günah işlemek için adanan adak geçersizdir.
Akrabalık ilişkisini kesmek için edilen yemin geçersizdir. Amelsiz dua eden, yaysız ok atan kimseye benzer. Kadın, sadece kendi kocası için güzel koku sürmelidir. Malını savunma yolunda ölen, şehittir. Aldatılan, ne övülür ve ne de görüşü alınır.
Evladın babasının, kadının da kocasının izni olmaksızın yemin etmeleri geçersizdir.
Allah'ı zikir etmeden akşama dek konuşmayı terk etmek, (susma orucu tutmak) doğru değildir. Hicretten sonra taarrub (küfür vatanına dönmek) caiz değildir. Mekke fethinden sonra hicret etmek, farz değildir." (Hasan b. Ali el-Harrani, Tuhefu'l Ukul eserinden)