Öncelikle her iki takımı da maç boyunca ortaya koydukları dengeli futbol ve mücadele açısından tebrik etmek isterim.
Güzel ve adına yakışır bir maç oldu. Oyunun hiçbir bölümünde iki takım da taktik disiplinden taviz vermedi.
Oyunun hiçbir bölümünde bilinçsizce bir sürat ve tempo artışı ile oyunu savruklaşdırmadılar.
Bence Beşiktaş Fenerbahçe'ye nazaran biraz daha istekli ve arzuluydu.
İşin açıkçası Fenerbahçe Beşiktaş'tan bir miktar çekindi. Bunu şurdan anlıyoruz.
Fenerbahçe Beşiktaş'ın en tehlikeli oyuncusu Weghorst'a adam markajı uyguladı. Gustavo Henrique Weghorst'la birebir oynadı.
Böylelikle Beşiktaş'ın oyunu Fenerbahçe ceza sahasına yığmasını önledi.
Fenerbahçe yine defansı önde kurdu ve bu strateji tuttu.
Oyunun son anları hariç Beşiktaş ciddi şekilde oyunu Fenerbahçe ceza sahsına yıkamadı.
Bu arada şunu da ilave etmek lazım ki Henrique Weghorst'a oldukça sert müdahaleleri oldu ve hakem de buna genelde göz yumdu.
Fenerbahçe genel olarak orta alanda Beşiktaş orta alanına üstündü. Ne var ki bu pozisyon zenginliği olarak Fenerbahçe'nin oyununa yansımadı.
Fenerbahçe daha ziyade Valencia ile atak oluşturmaya çalıştı.
Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe'nin defansını önde tutmasından dolayı Beşiktaş çok ofsayta takıldı.
Fenerbahçe'de oyun disiplini dahilinde Arao defansın önündeki yerini hiç terk etmedi. Zaten Arao'nun ofansif nitelikleri yetersiz.
Maç öncesi Beşiktaş için kritik önemde olacağı ve liderliği üstleneceği söylenen Dele Alli böyle bir vasıf göstermedi.
Salih ise çok etkili değildi. 44'te Weghorst'un dokunduğu ve Szalai'ye çarpıp kornere sonuçlanan organize atağı başlatan Salih'ti.
30'da korner ile sonuçlanan bir diğer atağı yine Salih başlattı. Fakat genel olarak bunların dışında oyuna katkı vermedi.
Josef de orta alanda pek başarılı değildi.
Fenerbahçe'de Pedro 31'de rakibine çok güzel bir çalım attıktan sonra iyi bir pasla Valencia'yı gördü. Bu atak Ersin'in kritik hamlesi ile noktalandı.
İkinci yarıya teknik direktörlerin hamleleri damga vurdu. Beşiktaş değişikliklerden daha iyi sonuç aldı.
Cenk Tosun'un oyuna girip Beşiktaş'ın çift santrfora dönmesi Fenerbahçe defansını zorladı.
Nitekim Ghezzal'ın ortaları ve Weghorst'un direkten dönen biri kafa şutu iki topu Fenerbahçe'ye zor anlar yaşattı.
78'de Ghezzal'ın bir ortasına Weghorst dokunamadı ve top direkt auta çıktı.
88'de bu sefer Rosier'in ortasına kafa vuran Weghorst'un topu auta çıktı. Bu çok büyük bir gol tehlikesi idi.
Beşiktaş etkili olduğu son bölümde kendi yarı sahasında derin boşluklar bıraktı.
Fenerbahçe bu boşluklardan Valencia ile yararlanmaya çalıştı fakat Beşiktaş'ın sunduğu bu fırsatları pek de iyi değerlendiremedi.
Fenerbahçe'nin değişiklikleri ise pek işe yaramadı.
Mert Hakan Yandaş 72'de Valencia'yı gördü fakat bu atak bir sonuç vermedi örneğin.
Hemen sonra bu sefer Osayi Valencia'yı pozisyona soktu ama top Ersin'de kaldı.
Maçtan önce her iki takımında kaleye direkt olarak giden bir oyun planları olduğu yazıldı.
Bu derbide her iki takımda böyle bir oyun sergilemedi. Hatta Fenerbahçe pas oyununa daha yakın bir anlayış sergiledi.
İşin açıkçası beraberlik her iki takım için de iyi bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
Beşiktaş bu maçı kaybetse üst üste 3. maçını kaybederek büyük bir güven bunalımına girebilirdi.
Fenerbahçe de maçı kaybetmeyi göze alamazdı zira bu havasını çok bozardı. Böylelikle sezonun ilk derbisinde kimse üzülmedi.
Güzel ve adına yakışır bir maç oldu. Oyunun hiçbir bölümünde iki takım da taktik disiplinden taviz vermedi.
Oyunun hiçbir bölümünde bilinçsizce bir sürat ve tempo artışı ile oyunu savruklaşdırmadılar.
Bence Beşiktaş Fenerbahçe'ye nazaran biraz daha istekli ve arzuluydu.
İşin açıkçası Fenerbahçe Beşiktaş'tan bir miktar çekindi. Bunu şurdan anlıyoruz.
Fenerbahçe Beşiktaş'ın en tehlikeli oyuncusu Weghorst'a adam markajı uyguladı. Gustavo Henrique Weghorst'la birebir oynadı.
Böylelikle Beşiktaş'ın oyunu Fenerbahçe ceza sahasına yığmasını önledi.
Fenerbahçe yine defansı önde kurdu ve bu strateji tuttu.
Oyunun son anları hariç Beşiktaş ciddi şekilde oyunu Fenerbahçe ceza sahsına yıkamadı.
Bu arada şunu da ilave etmek lazım ki Henrique Weghorst'a oldukça sert müdahaleleri oldu ve hakem de buna genelde göz yumdu.
Fenerbahçe genel olarak orta alanda Beşiktaş orta alanına üstündü. Ne var ki bu pozisyon zenginliği olarak Fenerbahçe'nin oyununa yansımadı.
Fenerbahçe daha ziyade Valencia ile atak oluşturmaya çalıştı.
Özellikle ilk yarıda Fenerbahçe'nin defansını önde tutmasından dolayı Beşiktaş çok ofsayta takıldı.
Fenerbahçe'de oyun disiplini dahilinde Arao defansın önündeki yerini hiç terk etmedi. Zaten Arao'nun ofansif nitelikleri yetersiz.
Maç öncesi Beşiktaş için kritik önemde olacağı ve liderliği üstleneceği söylenen Dele Alli böyle bir vasıf göstermedi.
Salih ise çok etkili değildi. 44'te Weghorst'un dokunduğu ve Szalai'ye çarpıp kornere sonuçlanan organize atağı başlatan Salih'ti.
30'da korner ile sonuçlanan bir diğer atağı yine Salih başlattı. Fakat genel olarak bunların dışında oyuna katkı vermedi.
Josef de orta alanda pek başarılı değildi.
Fenerbahçe'de Pedro 31'de rakibine çok güzel bir çalım attıktan sonra iyi bir pasla Valencia'yı gördü. Bu atak Ersin'in kritik hamlesi ile noktalandı.
İkinci yarıya teknik direktörlerin hamleleri damga vurdu. Beşiktaş değişikliklerden daha iyi sonuç aldı.
Cenk Tosun'un oyuna girip Beşiktaş'ın çift santrfora dönmesi Fenerbahçe defansını zorladı.
Nitekim Ghezzal'ın ortaları ve Weghorst'un direkten dönen biri kafa şutu iki topu Fenerbahçe'ye zor anlar yaşattı.
78'de Ghezzal'ın bir ortasına Weghorst dokunamadı ve top direkt auta çıktı.
88'de bu sefer Rosier'in ortasına kafa vuran Weghorst'un topu auta çıktı. Bu çok büyük bir gol tehlikesi idi.
Beşiktaş etkili olduğu son bölümde kendi yarı sahasında derin boşluklar bıraktı.
Fenerbahçe bu boşluklardan Valencia ile yararlanmaya çalıştı fakat Beşiktaş'ın sunduğu bu fırsatları pek de iyi değerlendiremedi.
Fenerbahçe'nin değişiklikleri ise pek işe yaramadı.
Mert Hakan Yandaş 72'de Valencia'yı gördü fakat bu atak bir sonuç vermedi örneğin.
Hemen sonra bu sefer Osayi Valencia'yı pozisyona soktu ama top Ersin'de kaldı.
Maçtan önce her iki takımında kaleye direkt olarak giden bir oyun planları olduğu yazıldı.
Bu derbide her iki takımda böyle bir oyun sergilemedi. Hatta Fenerbahçe pas oyununa daha yakın bir anlayış sergiledi.
İşin açıkçası beraberlik her iki takım için de iyi bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
Beşiktaş bu maçı kaybetse üst üste 3. maçını kaybederek büyük bir güven bunalımına girebilirdi.
Fenerbahçe de maçı kaybetmeyi göze alamazdı zira bu havasını çok bozardı. Böylelikle sezonun ilk derbisinde kimse üzülmedi.
Akın Göksu / diğer yazıları
- Milli takımda santrfor eksikliği var / 05.06.2024
- Şimdi Avrupa'da zaferler bekliyoruz / 27.05.2024
- Tatsız tutsuz final / 24.05.2024
- Fenerbahçe'nin bu zaferi yıllarca konuşulacak / 20.05.2024
- Galatasaray hak etti / 13.05.2024
- Konya maçı gerçekleri ortaya koydu / 07.05.2024
- Galatasaray gözü kapalı oynasa yener / 06.05.2024
- Kötünün iyisi kazandı / 28.04.2024
- Galatasaray ikinci yarıları seviyor / 27.04.2024
- Net penaltı / 23.04.2024
- Şimdi Avrupa'da zaferler bekliyoruz / 27.05.2024
- Tatsız tutsuz final / 24.05.2024
- Fenerbahçe'nin bu zaferi yıllarca konuşulacak / 20.05.2024
- Galatasaray hak etti / 13.05.2024
- Konya maçı gerçekleri ortaya koydu / 07.05.2024
- Galatasaray gözü kapalı oynasa yener / 06.05.2024
- Kötünün iyisi kazandı / 28.04.2024
- Galatasaray ikinci yarıları seviyor / 27.04.2024
- Net penaltı / 23.04.2024