(dünden devam…)
Hz. Hasan'ın, Muaviye'ye yazdığı mektubun devamı şöyle:
"Allah senin şerrinden ümmeti koruyacak ve yakında O'nun huzuruna çıkarak kimin akıbetinin hayır üzere olduğunu göreceksin, vallahi yakın bir zamanda Rabbinle buluşacaksın! Ve O senin yaptıklarının cezasını verecektir.
Bil ki Allah kullarına zulmetmez. Babam Ali vefat edince, -Allah'ın rahmeti öldüğü gün, İslam'la kendisini şereflendirdiği gün ve tekrar dirilerek mezardan çıkacağı gün onun üzerine olsun- Müslümanlar yönetimi bana tevdi etler. Allah'tan, bu geçici dünyada, ahiret yurdunda O'nun bize yönelik kerem ve ikramlarının eksilmesine neden olacak bir şeyi vermemesini niyaz ediyorum.
Beni sana mektup yazmaya zorlayan şey, Allah'ın huzurunda senin hakkında mazur olmak istememdir. Eğer sen de benim söylediklerine uyacak olursan, büyük bir yarar elde edeceksin ve Müslümanlar ıslah olacak ve büyük menfaatlere kavuşacaklardır. O halde, bâtıla uymaktan vazgeç ve diğer insanlar gibi bana biat et… Çünkü sen de biliyorsun ki ben hilafete senden daha layığım.
Allah'tan kork, azgınlığı bırak ve Müslümanların kanını dökme! Vallahi bundan fazla zulmederek insanların kanını kendinle birlikte Allah'ın huzuruna götürmek senin yararına değil, itaat ve uzlaşma yolunu tut, hilafet konusunda hilafete ehil ve ona senden daha layık olanla savaşma. Böyle davranacak olursan Allah fitneyi yatıştırır, Müslümanların birliğini korur ve onların arasını ıslah eder. Eğer sapıklığını sürdürür ve savaştan başka bir şeye yanaşmazsan aramızda Allah'ın hükmetmesi için Müslümanları senin üzerine göndererek seni ilahi muhakemeye çekeceğim. Allah en iyi hükmedendir." (Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, s.4, s.12).
Muaviye bu mektuba şu cevabı verdi: "… Biliyorsun ki ben senden daha uzun süre yöneticilikle meşgulüm. Bu ümmet için tecrübe bakımından senden daha kıdemliyim. Yaşça da senden daha büyüğüm. Benden istediğin makam için bana olumlu cevap vermeye sen daha uygunsun. O halde benim itaat kapsamıma gir. Benden sonra görev senindir.
Irak Beytü'l-Mal'indeki para miktarı neye varırsa varsın senindir. Onu istediğin yere götürürsün. Irak'ta istediğin bir bölgenin haracı senindir. Bu senin geçim masrafların için harcayacağın bir gelirdir. Her yıl onu güvendiğin bir adamın tahsil edip sana getirsin. Kötü muameleye uğramayacağını garanti ediyorum. Sana danışmadan devlet işlerinde uygulama yapılmayacak. Allah'a ibadet maksadıyla yaptığın herhangi bir işe engel olunmayacaktır…" (Şerh-u Nehcü'l Belaga, İbn-i Ebi'l Hadid, c.4, s.13)
- Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye ayağı / 24.10.2024
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-II / 10.12.2020
- Mustafa Kemal ile beraber hareket dönemi-I / 09.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-VI / 08.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-V / 07.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-IV / 04.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-III / 03.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-II / 02.12.2020
- Ankara millî şahlanışa katılıyor-I / 01.12.2020