Allah'ın Zât'ından gayri şeylerle meşgul olmak bir heves sayılır. O'ndan başkasından korkmak ve O'ndan gayriye bel bağlamak, boş heves demektir. Allah'tan başka kimse bize zarar getirmeye, iyilik yapmaya kadir değildir. O her şeye bir sebep halk etti. Bütün hükümler sebeplere dayanarak gelir. Bir kimsenin bize iyiliği dokunuyorsa, Hak Teâlâ o iyilik için o şahsı sebep kılmıştır. Zarar da aynı…
Sen hükmü gözet. İşlerini hükümle yürütmeye koyulduğun dem, hazan yaprağı gibi sebepler seni bırakıp gider. Hükümle amel ettiğin an sebep kalkar, ona yarayan zuhur eder. Kabuk ortadan kaybolur, öz kalır. Öz, sebeplere sahip olanı bulmak ve ona bağlanmaktır. Asıl gaye, bir ağaçtan maksut meyvedir ki, o da budur.
Vahdet hâlini bulan zat, daima hâl değiştirir. Her an, bir ileriye geçer. Su kabını bırakır, sakiye koşar. Saki ile de yetinmez, ırmağa ve oradan da denize koşar. Sanatı bırakır, onu yapana koşar. Parçayı atar, köke koşar. Çocuğa bakmaz, pederini bulur. Kulu bırakır, efendisine gider. Güçsüzü bir yana atar, güçlünün yolunu tutar. Fakr hâlini iter, Hak varlığı ile zengin olmaya can atar. Zayıflık istemez. Hakk'ın gücü ile kuvvet bulmaya koyulur. Azını terk eder, çokta kaybolmaya gözünü diker.
Bana karşı yükselmeyin, çoğunuz kalbinde iman taşımaz. Sizden birinizin nefsine ait bir dileği varsa, onu sükûtla, edeple gemlesin. Takva zırhı ile onu çevirsin. Nefsin iyiliğe varmasına, Rabb'ine vasıl olmasına bu hâl sebep olur.
Hakk'a vusul, iki yoldan mütalâa edilir. Biri, avama karşı, öbürü de seçme kullara göre olur.
Avam halk ölümden sonra Hakk'a vasıl olur. Seçme kullar ise, bu âlemde kalben Hakk'a vasıl olurlar. Bunlar pek az olup vasıfları daima nefisle cihad etmek ve manen halk âlemini bir yana atıp oturmak olur. Halkın zararını görmezler. Bu hâlleri devam ettikçe Hakk'a vasıl olmuş olurlar. Avam halkın ölüm sonunda ereceğine, bunlar ölmeden evvel ererler.
Bu hâl, bir kimsede tam şeklini bulunca onda bir inkişaf olur. Konuşmaya ve zahirdeki ehli ile ilgilenmeye başlar. Bu hâle eren zat der ki: "Cümle ehlinizi bana getirin." (Yûsuf, 12/93)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.

















































































