logo
18 ARALIK 2025


Hünkar İskelesi sözleşmesinden Montrö’ye Boğazlar meselesi -1-

02.03.2022 00:00:00

Karadeniz'i Akdeniz'e ve Avrupa kıtasını Asya kıtasına bağlayan boğazların ekonomik, askeri ve siyasi bakımlardan önemi ortada. Dünya, Möntrö'yü konuşuyor. AKP iktidarı, 'Möntrö ne diyorsa o' diyor. 

Bende boğazlarla ilgili dünden bugüne ne olmuş, ne yazılmış, ne anlaşmalar yapılmış bir bakayım, dedim. Tarihi kayıtlara geçen notları epeyce okudum ve bir özet çıkardım. İşte  Hünkar İskelesi Sözleşmesinden Möntrö'ya Boğazlar meselesi.

1453'ten 1841 tarihine kadar yaklaşık 300 yıl boyunca Osmanlı imparatorluğu boğazlar üzerinde mutlak hakimdir ve Karadeniz bir Türk gölü olmuştur.

1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşında Osmanlının mağlubiyeti ile Karadeniz'in bir Türk gölü olma özelliği ortadan kalkmıştı.

Değişen dünyada Osmanlı, kendi siyasi stratejini üretemeyerek bir Rusların, bir İngiliz, Fransız ve Almanların çizgisinde duruş göstermiş, boğazlar başlığında da bu iki kutup arasında git-geller yaşamış, bir çok anlaşma ve sözleşmeler imzalanmıştır. İşte o anlaşmalar:

1833 Hünkar İskelesi Sözleşmesi

1841 tarihinde Londra'da, 'Londra Boğazlar Sözleşmesi'

1856 Paris Sözleşmesi

1870 Karadeniz Konferansı

1918 Mondros Ateşkes Antlaşması

1918 Sevr paylaşım anlaşması

Bu anlaşmaların tamamında Boğazlar, Osmanlı toprağı ve etkisi içinde olsa da yetki ve söz hakkı hep başkalarının elinde olmuştur.

Mondros Ateşkes Antlaşmasında boğazlar ile ilgili olarak özetle:

1- Osmanlı Devleti suları içerisinde bulunan tüm mayınlar taranarak temizlenecektir.

2- İstanbul ve Çanakkale Boğazları açılacak, Karadeniz işgal edilecektir.

3- İtilaf Devletleri esirleri ile Ermeni esirler, İstanbul'da şartsız şekilde itilaflara iade edilecektir.

4- Osmanlı ordusu hudutların korunması ve asayişin temini dışında terhis edilecek.

Sevr Antlaşması'nın Boğazlar ile ilgili hükümleri 37-61. maddelerde yer alır. Bu maddelerde özetle şunlar vardır:

Çanakkale ve İstanbul Boğazı, Marmara da dahil olmak üzere, Boğazlardan geçiş barışta ve savaşta, hangi devlete ait olursa olsun, her türlü harp ve ticaret gemilerine açık olacaktır.

Bu serbestin temini için Osmanlı, Boğazların kontrolünü geniş yetkileri olan bir Boğazlar komisyonuna bırakacak, komisyonun bağımsız bir bayrağı ve bütçesi olacaktır. (Böylece Boğazlar Bölgesi'ndeki Osmanlı hakimiyeti tamamen bitiyor ve çok uluslu yönetim başlıyor)

Kurulan komisyon başkanı iki yılda bir, dört büyük devlet arasında değişecektir. (Osmanlı komisyon başkanı olamıyor)

Fransa, Britanya ve İtalya, Türk Boğazları bölgesinde silahtan arınmış bölgede müştereken asker bulundurma hakkına sahiptir."

Milli Mücadele ile emperyalistleri bu topraklardan gönderen Atatürk, Lozan anlaşması ile de daha önce yapılan anlaşmaları da çöpe atmıştır. 

Lozan anlaşmasında da, boğazlar başlığı vardır. Lozan'daki, Boğazlar Sözleşmesi şu maddelerle özetlenebilir:

Ticaret gemileri ve uçakları barış zamanında Türk Boğazları'ndan geçiş serbestîsine sahiptirler.

Savaş gemileri ve uçakları barış zamanında Boğazlardan geçiş serbestîsine sahiptir; ancak Karadeniz yönüne geçişte savaş gemileri için sınırlama vardır.

Savaş zamanı: Türkiye, muharip değilse tarafsızlık haklarını geçişi engelleyecek şekilde kullanamaz.

Türkiye muharip ise; tarafsız devletlerin ticaret gemileri düşmana yardım götürmüyorlarsa geçebilirler; savaştığı devletin gemilerine karşı Türkiye, her türlü hakkını kullanabilir.

Boğazlar çevresinde belirli bölgeler askerden arındırılmıştır.

Antlaşmanın öngördüğü düzene uyulmasını başkanının, Türk olduğu bir komisyon denetleyecektir.

Bunların yanında Başkanı, Türk olan dokuz devlet temsilcisinden oluşan bir Boğazlar Komisyonu kuruluyordu. Ama Türkiye, dokuz üyeli komisyonda sadece bir oya sahipti. 

Boğazlardan savaş gemilerinin ve uçakların geçişini Türkiye denetleyemiyor, sadece Boğazlar Komisyonu denetliyordu. Bu da Türkiye'nin egemenliğiyle bağdaşmıyordu.

Ayrıca yabancı askerler, Boğazlar bölgesinden çıkarılmıştı ama bölgeye Türk askeri sokulamıyordu. Bu durum egemenliğimize ters düşüyordu. 

Atatürk bu eksikliklerin farkındaydı. Ama bu sözleşme ile o günün şartlarında Türkiye'ye eski düzenlemeler ile kıyaslanamayacak düzeyde kazanımlar sağlamıştı. 

Örneğin Türkiye, kendi güvenliği için bölgeyi silahlandırma hakkına sahip olmuştur. Bu sayede uluslararası güç dengeleri arasında kendine yer açmıştı. (Yarın devam edecek)

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Bahçeli'den DEM'e Öcalan desteği
'Hiç bir mahsurlu tarafı yoktur'
İşte BTP'nin yeni vitrini
Yeni Başkanlık Divanı belli oldu
Brüksel'de traktörlü protesto
Avrupalı çiftçiler çileden çıktı
Çekirdek aile küçüldü, yalnız yaşam arttı
"Ekonomik zorluklar aile yapısını zayıflattı"
'Tekrar askeri yollara başvurmak zorunda kalmak istemiyoruz'
Hakan Fidan'dan SDG açıklaması
2026 için en büyük risk belli oldu
Yapay zeka balonu patlar mı?
O İHA oraya kadar nasıl geldi?
MSB'den düşürülen İHA ile ilgili açıklama
'Komisyonda sözüm dinlenmiyor'
TÜRK-İŞ neden komisyonda yok?
165,7 milyar dolar
İşte kısa vadeli borç miktarı
Ünlülere uyuşturucu operasyonu
Aleyna Tilki, Yusuf Güney, İrem Sak...
Trump, Ulusa Sesleniş konuşması yaptı
"Ekonomimizi yıkımın eşiğinden geri getiriyoruz"
Maduro, Guterres ile bölgesel barışı konuştu
Petrol, doğal zenginlikler ve toprak vurgusu
İsrail'in 'Suriye ile anlaşma' yalanı
Toprak elde etme hırsında değillermiş!
ABD'li gazeteci Tucker Carlson
"ABD için İsrail stratejik açıdan önemsiz"
Katar'dan Gazze'de ateşkes açıklaması
2'nci aşama için toplantı cuma günü
Bahçeli'den DEM'e Öcalan desteği
'Hiç bir mahsurlu tarafı yoktur'
İşte BTP'nin yeni vitrini
Yeni Başkanlık Divanı belli oldu
Brüksel'de traktörlü protesto
Avrupalı çiftçiler çileden çıktı
Çekirdek aile küçüldü, yalnız yaşam arttı
"Ekonomik zorluklar aile yapısını zayıflattı"
'Tekrar askeri yollara başvurmak zorunda kalmak istemiyoruz'
Hakan Fidan'dan SDG açıklaması
2026 için en büyük risk belli oldu
Yapay zeka balonu patlar mı?
O İHA oraya kadar nasıl geldi?
MSB'den düşürülen İHA ile ilgili açıklama
'Komisyonda sözüm dinlenmiyor'
TÜRK-İŞ neden komisyonda yok?
165,7 milyar dolar
İşte kısa vadeli borç miktarı
Ünlülere uyuşturucu operasyonu
Aleyna Tilki, Yusuf Güney, İrem Sak...
Trump, Ulusa Sesleniş konuşması yaptı
"Ekonomimizi yıkımın eşiğinden geri getiriyoruz"
Maduro, Guterres ile bölgesel barışı konuştu
Petrol, doğal zenginlikler ve toprak vurgusu
İsrail'in 'Suriye ile anlaşma' yalanı
Toprak elde etme hırsında değillermiş!
ABD'li gazeteci Tucker Carlson
"ABD için İsrail stratejik açıdan önemsiz"
Katar'dan Gazze'de ateşkes açıklaması
2'nci aşama için toplantı cuma günü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.