logo
15 OCAK 2025

Hesaba çekilmeden önce hesaba çekmek

“Hesaba çekilmeden hesaba çekiniz.” İnsan bir defa ruhunu teslim eder. Ama her gün, her gece başını, iki diz kapağının arasına alıp, ben bugün ne yaptım? Bu yaptıklarım Allah için mi, değil mi?

17.09.2024 18:33:00
Haber Merkezi
Hesaba çekilmeden önce hesaba çekmek
Hesaba çekilmeden önce hesaba çekmek
"Hesaba çekilmeden hesaba çekiniz." İnsan bir defa ruhunu teslim eder. Ama her gün, her gece başını, iki diz kapağının arasına alıp, ben bugün ne yaptım? Bu yaptıklarım Allah için mi, değil mi?

Bunun murakabesini, muhasebesini, ibadetlerimde doğru yolda mıyım? Noksanda mıyım? Ticaretimde helalde miyim, haramda mıyım?

Aile münasebetimde Allah'ın emrettiği gibi çoluğuma çocuğuma merhametli, şefkatli iffet ve izzetli davranıyor, onlara bakabiliyor, karnını doyuruyor, sırtını giydiriyor, hoşnut edip Allah'ın rızası istikametinde yetiştirebiliyor muyum?

Yani, bir annenin vazifesi çocuğunu doğurup atmak değil. Onu terbiye edecek, edep sahibi yapacak, yetiştirecek. Evvela nefsi için onu kazanacak. Sonra ailesi için, sonra milleti için.

Yani, onu dört dörtlük dört başı mamur bir insan haline getirecek. Ha, bunları yapabilecek hesaplaşmanın adıdır. "Ölmeden evvel ölmek."  

Yani, orda sana bunlar sorulmayacak mı? Bunları şimdiden kendine soracaksın iyi cevabı nasıl alırsan, amelini işini ona göre tayin ve tespit edeceksin ve inşallah yaptığın bütün işlerde Rıza-i Bâri istikametinde dosdoğru olarak sırat-ı müstakim üzeri bir hayat süreceksiniz. Süreceğiz…

Batının insan anlayışı

Batı, "insan meçhul" diyerek mahiyetini dün de çözemedi, bugün de çözmesi mümkün değil.

Bu görüş biliyorsunuz Alex Carrel'in görüşüdür. Batı dünyasında sayfalarca insanı anlatan eserler yazılmıştır. Ama onun herhangi bir yönünü, herhangi bir duygusunu gereği gibi ifade edememiştir.

Mesela; acıma duygusunu belki en az elli ayrı açıdan bakarak romanlarla dile getirmiştir. Sevme duygusunu en az elli farklı romanlarla dile getirmiştir.

Ne bileyim insanlara kahretme yönünü yüzlerce romanla dile getirmiştir ve bunların hiçbiri de birbirine benzemez.

Öyle bir dünya çizer batıdaki insan modeli ki, neyin ne olduğu belli değildir. Filmleri de öyledir. Abuk, sabuk. Böyle, bilhassa gece yarıları seyredilen filmlerde efendim, korku ve dehşet saçan bir insan modeli sergileniyor. Bunların olmasının tek nedeni batı maalesef insanı tanıyamamıştır. Bundan sonrada tanıması mümkün değildir.

Neden tanıyamamıştır?

Batının insanı tanıyamamasının tek nedeni, inancından kaynaklanmaktadır. Bir defa tahrip edilmiş bir din ile o muazzam kâinatın içerisine girip, onu tanımak mümkün değil.

Onun için akıl melekeleriyle beraber el yordamı diyoruz, ne kadar işi becerebilmişse o noktaya kadar işi taşıdı.

Hâlbuki İslâm akaidine göre, insan meçhul değildir. Nefha-i İlahidir. Allah'tan geldi yine Allah'a gidecektir. 

"…Kalu inna lillahi ve inna ileyhi raciun/Allah'tan geldiniz Allah'a döneceksiniz."  

Yani, kimse Allah'a varmaktan kaçınma gücüne sahip değil. Onun için insanı çok iyi ele alıp onun ne olduğunu bizim görmemiz, tanımamız ve bilmemiz lazım.

"Men arefe nefseh. Fakat arefe Rabbeh/Kim nefsini tanırsa Rabbini tanır."  

Yani, insan öyle bir ayine-i İlahi ki oradan Niyazi'nin dediği gibi: "Hak görülür." Yani insan çok farklı.

Başta söylediğim gibi; yeseluneke anirruh/sana ruhtan soruyorlar."

/kulir'ruhu min emri Rabbi/De ki: Allah'ın bir emridir." 

/vema utuytum minel ilmi illa kaliyla/bu konuda size çok az bilgi verilmiştir."

Yani ruh konusunda hakikaten insanın efendime söyleyeyim, bilgisi azdır. Çok azdır. Azdan da azdır. Bu ayet-i kerimenin iniş sebebi de malumunuz; Yahudi âlimleri, Peygamber Aleyhisselam Efendimiz'i peygamber midir, değil midir? Denemek için gelirler: 

"Madem sen, peygambersin, ruhunda ne olduğunu bilirsin. Sorarlar ruh, nedir diye?

Hazreti Fahr-i Âlem (s.a.a.) bugüne kadar böyle bir şey düşünmediği ve de bilmediği için "ben bunu bilemiyorum" cevabını veriyor. İşte tam bu esnada ayet-i kerime Hz. Cebrail bu okuduğum az evvelki okuduğum ayeti indiriyor.  

"Sana ruhtan soruyorlar. De ki: Ruh Allah'ın emridir. Bu hususta da size çok az bir ilim verilmiştir." 

Peygamber Aleyhisselalatu ve Sellem Efendimiz de "onu tanıyan, Allah'ı tanır."

Burada nefisten murat, insanın ruhudur. Anlaşıldı mı? Onu tanıyan, Allah'ı tanır.

Şimdi insanı tanıma babında önünde birtakım engeller var. O manevi dünyasının, ruh dünyasının önünde engeller var. Bu engelleri insan aşacak, o noktaya gelecek ki, kendini tanıyabilsin.

Nedir bu? Nefs-i emmâre, nefs-i levvâme, nefs-i mülhime, nefs-i mutmainne, nefs-i raziye, nefs-i merziyye, nefs-i safiyye, nefs-i kâmile.

Şimdi bütün bunlar insanın, kendisidir. Yani, bu makamlarda var olan insandır. Emmârede onun bir karakteri var. Levm mertebesinde farklı bir karakteri var. Mülhimede çok daha farklı bir karakteri var.

Mutmainnede o artık Rabbinden emin olmuştur. Onu tanıma noktasındır. İşte bu böyle gider. Nefs-i Raziye, Allah'tan razıdır. Allah'tan razı olunca nefs-i merziyye, Allah'ında razı olduğu bir nefis haline gelir.

Kısaca böyle devam eden insanın bir iç tabiatı vardır. İşte o dünyanın tanınması İslâm literatüründe mümkün.

Efendim, o insanın kendini tanımasıyla Allah'ı tanıması eşanlamlıdır. O bakımdan, bu insana bu noktaya gelmiş insana arifi billah denir.

Yani, kendini tanıyan Allah'ını tanımıştır. Arif oldu. Kime? Allah'a arif olmuştur. Allah'ı bilmiştir manasında arif olmuştur. Böyle.

İnsanın, hayvandan aşağı, melekten üstün iki yönü var. Bir hayvani yönü, iki melekûti yönü. Meleğe ait yönü var.

Eğer insan, hayvani duygularının zebunu olarak, esiri olursa yani; kin, hased, buğz, efendim şehvet, ne bilim hırsızlık, yalan konuşma, iftira etmek, gasp etmek bunu çoğaltabilirsiniz. Bu duyguların esiri olursa ve ilahi duygulardan onu yüceltecek, Allah ile görüştürecek beraber yapacak duygulardan uzak olursa, o iniyor aşağıya. Hayvandan da aşağıya.

Haa! Bütün bunları terbiye etti. Nesini? Efendime söyleyeyim, hased duygusunu eğitti. Onu temizledi. Fitne çıkartmayı önledi. Bunlar kendi içimizde bir duygu değil mi?

Bunları terbiye ediyor. Daha; başkasının hakkına tecavüz etmeyi eğitti adil bir noktaya taşıdı.

Bütün bunları ahlâk-ı zemime dediğimiz ahlâkını eğiterek, hamideye tebdil etti. Değiştirdi.

O zaman, Allah onu çıkartıyor. Nereye? En şerefli noktaya. O noktaya çıktığı zaman insan zaten yaratılış maksadına gayesine erdi demektir.

Zaten bütün gayretlerin, çalışmaların efendim sonucu da o rütbeyi, o mevkii elde etmek içindir.

Oraya gelene kadar insan düşer, kalkar. Hiçbir şey onu tatmin etmez. Ama oraya geldikten sonra da "ballar balını buldum kovanım yağma olsun." Nerede olursa olsun. İbrahim Hakkı Hazretlerinin dediği gibi: "Lutfun da hoş kahrın da hoş."
"Hoştur bana Senden gelen,
Ya hilatu yahut kefen,
Lutfun da hoş kahrın da hoş."

Niye? Öyle bir yerde ki, onunla beraber. O, ne verirse versin. O'ndan geliyor ya. İşte asıl şerefli olmak bu noktadır. Eşrefi yani, şerefli mahlûk. Anlaşıldı mı?

Bu noktaya geldiği zaman o insan aradığını bulmuştur. Bulduğuyla beraber yetinmiş ve mutmain olmuştur. Bütün koşuş buna olması lazım." (Prof. Dr. Haydar Baş Ramazan Sohbetlerinden)
ABD'den PKK/YPG'ye desteğe devam mesajı
Beyaz Saray'dan Türkiye açıklaması
Sürecin adı belli değil ama sahibi belli
Eski Türkiye'yi kimse tehdit edemezdi
Kilit Parti DEM!
Yeniden adaylığı için taşlar döşeniyor
Parayı şartları taşıyan alacak
Aile ve Gençlik Fonu desteklerinin şartları var!
Türkiye yaya kaldı
Türkiye'de 99 bin, Çin'de 11 milyon
Böyle giderse dönüşleri 5 yıl sürer
Suriyeliler birer ikişer dönüyor
Suriye'de ekmek karaborsaya düştü
Ekmek fiyatları 10 kat birden arttı
Yabancılar o ülkeden konut satın alması zorlaşıyor
Yabancılar yüzde 100 vergi ödeyecek!
Gazze'de ateşkese Trump baskısı
20 Ocak öncesi bitmesi isteniyor
Trump, Biden'a 'Los Angeles' yangınlarıyla yüklendi
"Büyük bir beceriksizlik!"
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer bakanlığa sordu
"İade edilen diğer ürünler ne oldu?"
İran ve üç Avrupa ülkesi arasında nükleer müzakere
"Görüşmeler yapıcı geçti"
Zübeyde Hanım'ın vefatının 102. yıldönümü
İzmir'de mezarı başında anıldı
Gazze'de ateşkes umudu
Esir takası gündemde
'Bütün siyaseti adil olmaya davet ediyorum'
BTP lideri karakolda imza verdi
ABD'den PKK/YPG'ye desteğe devam mesajı
Beyaz Saray'dan Türkiye açıklaması
Sürecin adı belli değil ama sahibi belli
Eski Türkiye'yi kimse tehdit edemezdi
Kilit Parti DEM!
Yeniden adaylığı için taşlar döşeniyor
Parayı şartları taşıyan alacak
Aile ve Gençlik Fonu desteklerinin şartları var!
Türkiye yaya kaldı
Türkiye'de 99 bin, Çin'de 11 milyon
Böyle giderse dönüşleri 5 yıl sürer
Suriyeliler birer ikişer dönüyor
Suriye'de ekmek karaborsaya düştü
Ekmek fiyatları 10 kat birden arttı
Yabancılar o ülkeden konut satın alması zorlaşıyor
Yabancılar yüzde 100 vergi ödeyecek!
Gazze'de ateşkese Trump baskısı
20 Ocak öncesi bitmesi isteniyor
Trump, Biden'a 'Los Angeles' yangınlarıyla yüklendi
"Büyük bir beceriksizlik!"
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer bakanlığa sordu
"İade edilen diğer ürünler ne oldu?"
İran ve üç Avrupa ülkesi arasında nükleer müzakere
"Görüşmeler yapıcı geçti"
Zübeyde Hanım'ın vefatının 102. yıldönümü
İzmir'de mezarı başında anıldı
Gazze'de ateşkes umudu
Esir takası gündemde
'Bütün siyaseti adil olmaya davet ediyorum'
BTP lideri karakolda imza verdi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.