Hataların faturasını 82 milyon ödüyor
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımın ve üreticinin sorunlarını gündeme taşımaya devam ediyor
14.10.2019 00:00:00





CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımın ve üreticinin sorunlarını gündeme taşımaya devam ediyor. Üreticinin nabzını alanda tutan, gezdiği köy ve kasabalarda üreticiyle görüşen Gürer, iktidarın yanlış tarım politikalarının faturasını 82 milyonun ödediğini belirtti. Kamunun tarıma yaklaşımında değişimin yarattığı olumsuzluklara dikkat çeken Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Son 8 yılda bakanlığın organizasyon yapısı 3 kez değiştirildi. 2011 yılında Tarım ve Köyişleri Bakanlığının adı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oldu. Her değişimle Bakanlık tabelaları illerde dahi değişti. İşlevleri değişti.
Müdürlükler kapandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı birleştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı oldu. Önemli tarıma yönelik birimlerin adı da işlevi de farklılaştı. Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü, Gıda Kalite Kontrol Genel Müdürlüğü, Toprak Su Genel Müdürlüğü kapatıldı. SÜTAŞ, Sek Süt, Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. ve Şeker Fabrikaları satıldı. Tarımsal Araştırma Enstitüleri kapatılarak milli bir tarım politikasının oluşturulmayacağı düşünülmeden ya da bilerek düzenlemelere gidildi.
Et ve Süt Kurumu özelleştirmeden çıkarılsa da içi boşaltıldı. TİGEM'in çiftlikleri kiraya verildi. Tohumda, gübrede, ilaçta devletin yerine özel sektöre devirler yapıldı, kapatmalar sonucu tarım dışa bağımlı kılındı. İthal tohum, ilaç gübre çiftçinin sorunlarını katladı. İthalat yapmadığımız ülke kalmadı. Samandan patatese, soğandan pamuğa kadar her ürün ithal olarak ülkemizde girdi.
Milli Gelirin % 1'inin çiftçiye verileceği söylenmişti, bugüne kadar hiç bir dönem bu oran çiftçiye verilmedi. Artan girdiler ile çiftçi borç batağına sürüklendi. Desteklerin, ürün daha tohum aşamasındayken, tarlaya ya da bahçeye girdiği anda verilmesi sağlanmadı. Yani ürün hasadından sonra değil de ürün ekiminden önce destekleme bir türlü gerçekleşmedi" dedi.
Müdürlükler kapandı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı birleştirilerek Tarım ve Orman Bakanlığı oldu. Önemli tarıma yönelik birimlerin adı da işlevi de farklılaştı. Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü, Gıda Kalite Kontrol Genel Müdürlüğü, Toprak Su Genel Müdürlüğü kapatıldı. SÜTAŞ, Sek Süt, Türkiye Gübre Sanayi A.Ş. ve Şeker Fabrikaları satıldı. Tarımsal Araştırma Enstitüleri kapatılarak milli bir tarım politikasının oluşturulmayacağı düşünülmeden ya da bilerek düzenlemelere gidildi.
Et ve Süt Kurumu özelleştirmeden çıkarılsa da içi boşaltıldı. TİGEM'in çiftlikleri kiraya verildi. Tohumda, gübrede, ilaçta devletin yerine özel sektöre devirler yapıldı, kapatmalar sonucu tarım dışa bağımlı kılındı. İthal tohum, ilaç gübre çiftçinin sorunlarını katladı. İthalat yapmadığımız ülke kalmadı. Samandan patatese, soğandan pamuğa kadar her ürün ithal olarak ülkemizde girdi.
Milli Gelirin % 1'inin çiftçiye verileceği söylenmişti, bugüne kadar hiç bir dönem bu oran çiftçiye verilmedi. Artan girdiler ile çiftçi borç batağına sürüklendi. Desteklerin, ürün daha tohum aşamasındayken, tarlaya ya da bahçeye girdiği anda verilmesi sağlanmadı. Yani ürün hasadından sonra değil de ürün ekiminden önce destekleme bir türlü gerçekleşmedi" dedi.
YENİ MESAJ / ANKARA
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.



























































































