Hadis-i şerifler ile düşünelim

"Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünden cayar, kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder." (Buhârî,  Müslim,  Tirmizî)
Müslim'de hadisin devamı şöyledir; "Oruç tutsa, namaz kılsa ve kendini mümin zannetse bile" buyrulur (Müslim Îmân 109).                   
"Her milletin başına münafıklar geçmedikçe kıyamet kopmaz." (Mecmau'z-Zevâid)
Düşünelim! Münafıkları belli eden sıfatları nelerdi? Bugün bizlere verilen sözlerin hangileri tutuldu? Vaatlerin hangileri gerçekleşti? Ya emanetler! Biz neyi emanet ettik ve ne hale getirildi? Düşünün, düşünün.
Bir başka Hadisi Şerif;
Hz. Muaz'dan (r.a)  Peygamberimiz (s.a.a) buyurdu ki; "Ardınızda fitneler olacaktır. O zaman mal çoğalacak ve Kuran açılacaktır. Mümin, münafık, erkek, kadın, köle, hür, küçük, büyük herkesin elinde Kuran olacaktır.
İçlerinden biri diyecek ki; Onlar neden bana uymuyorlar? Ben, Kuran okuyorum yine de kimse bana uymadı! Ben, onlara Kuran'dan başka bir şey uydurmadıkça bana uymayacaklar.
Böyle bir kişinin uydurduklarına uymaktan sakınınız! Çünkü onun ortaya attıkları sapıklıktır. Ben, sizi bilgili kimselerin ayaklarının sürçmesine karşı uyarıyorum! Çünkü şeytan ilim sahiplerinin diliyle sapıklığa çağıracaktır.
Münafık da bazen doğru söz söyleyebilir. Sen bilgili kişinin o ünlü sözlerinden kaçın ki, o sözler senin ayağını kaydırıp yanıltmasın! Kim bilir belki, bilgili kişi bu sözlerinden döner. Sen gerçek ne ise onu kabul edip onun üzerinde ol! Çünkü hakkın üzerinde nur vardır." (Rudani, Cem'ulfevaid, 5/339, H. 9790; Ebu Davut, Sünen, H. 4611)
Bugün herkesin elinde Kuran var mı? Var. Hatta Kuran bir ticaret haline getirldi. Birileri değişik ebatlarda Kuran basarak bir süs eşyası (Allah korusun) pazarlıyor.
Bugün siyaset, ekonomi, sosyal ve dini alanlarda önderlik sevdasına kapılanlar, post kavgasına girenlerin dillerinden her daim ayet ve hadisler dökülüyor mu? Dökülüyor. Ayet ve hadisleri, kendi arzularına göre yorumluyorlar mı? Evet, yorumluyorlar. Hatta hadis uydurduklarını bizzat kendi dava arkadaşları itiraf etti.
Her ilim sahibi neymiş? Sıratı müstakim üzere değilmiş. Hatta şeytan bunların üzerinden, bunların aracılığıyla bizleri sapıklığa çağırıyormuş. Öyle değil mi? Evet, öyle. Bakın! Allah dostu, mücahit vs. denilenlerin neleri çıktı ortaya. Oysa hepsi çok iyi Kuran okuyor, on binlerce hadisi ezber okuyor, insanlara bin bir kıssalar anlatıyorlardı.
Peygamberimizin dikkat çektiği bir nokta ise aklımızdan hiç çıkmamalı; "Münafık da bazen doğru söz söyleyebilir. Sen bilgili kişinin o ünlü sözlerinden kaçın ki, o sözler senin ayağını kaydırıp yanıltmasın."
Münafıklarda bazen doğru söyleyebilir. Aldanmayın.  Münafıklarda bazen doğru söyleyebilir. Aldanmayın. Münafıklarda bazen doğru söyleyebilir. Aldanmayın?
"Ümmetimin içindeki saptırıcı önderler, Deccal'dan daha çok korktuğum kimselerdir." (Ahmet, Müsned, 6/441; Suyuti Câmiussağîr, 3/31, H. 2785; Münavi, Feyzülkadir, 4/407, H. 5782)
"İbadetlerin eksikliğinden değil ama imanın bozulup sapıtmasından dolayı, "her bin kişiden dokuz yüz doksan dokuzu cehenneme gidecektir." (Rudani, Cem'ulfevaid, 5/380, H. 9970; Müslim, Fiten, 116?117)
Uyarsan Deccal'a, gidersen Deccal'in yolundan gidersen imanından olursun. Ne kadar amel işlersen işle! İster secde etmekten alnın nasır tutsun, isterse ellerin kabul bağlasın, isterse dizlerin namazda yırtılsın. Nafile. Akıbetin belli.
Allah bizleri muhafaza eylesin. (amin)